Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


20 Ağustos 2010 Cuma

0-1 Yaş İçin Ev Yapımı Oyuncak

Şu an 11 aylık olan kızım için daha önceden malzemeden çalarak :) hazırladığım birkaç oyuncağı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kısa sürede ve artık materyallerden hazırlandıkları için görünüşte çok amatörce ama nesnelerin sürekliliği ve el-göz koordinasyonu açısından oldukça fonksiyonel oyuncaklarımız oldu.

Ce-e makinesi :)

Ce-e yapmak isteyen kişi makineyi yüzü ortaya gelecek şekilde tutuyor. Bebek pencereyi açınca makineyi tutan "ce-e" diyor ve bebeğin o güzel gülüşüyle mest oluyor. Yatay veya dikey olarak kullanılabilir.

Arabul makinesi :)
Altı bölmeden oluşuyor. Kapaklar farklı yönlerde açılıyor. Kulplar için pipetleri kesip zımbaladım. Zemini de kapattım. Kapaklarını abisi (Yahya - 4,5) boyadı. Bölmelere nesneler (küçük oyuncaklar, yakın akrabaların resimleri vs.) koyuyoruz, kapağını kapatıyoruz, o buluyor; o bulunca biz alkışlıyoruz, o da mutlu oluyor. Dikkatle nesneyi hangi kutuya koyduğumuzu inceliyor. En sevdiği ve en çok oynadığımız oyuncak bu oldu diyebilirim.

Attııı makinesi :)
Dondurma kutusunun kapağına farklı boyutlarda iki daire çizip kestikten sonra kalan yerleri kapladım. Bin bir oyunla kızımın silindir şeklindeki oyuncağı bu deliklere atmasını sağlamaya çalıştım. En azından büyük delikten geçirmeyi başarır diye umuyordum ama olmadı. Kutuyu ısırmaya çalıştı :) Bu aralar tekrar deneyebiliriz sanırım.

Ayşe (30)
Yahya (4,5)
Zeynep (11 ay)

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Posta Gazetesi

İzmir Montessori Seminerinin ardından iletişime geçtiğimiz Evrim Hanım' ın desteği.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Binomial & Trinomial Cube

 Esra (Archi*Sugar) ve kizi Defne (4,5 yas)
..................................................................
Tanidikca insani kendine hayran birakan dahice materyaller bunlar. Daha henuz (a + b)3  ve  (a + b + c)3  denklemlerinin manasini anlamak icin oldukca erken, onumuzde uzun seneler var ama su anda uc boyutlu puzzle olarak kullaniyoruz. Margaret Homfrey de bu yaslarda bu sekilde kullanilmasini oneriyor, yani duyusal materyal olarak. Uc boyutlu puzzle olarak. Ilkokul ve ortaokulda ise matematik materyali olacak aynisi. Dahice...

Bu iki materyal hakkinda daha cok bilgi edinmek icin:




Tatma Oyunu

Berna & Ekin (46 ay)
http://ekinvebiz.blogspot.com/

Tat alma duyusuna yönelik bir oyun oynadık geçen haftalarda Ekin'le. Amaç, her zaman olduğu gibi duyularımız için deneyim oluşturmak. Montessori eğitiminde duyu deneyimleri çok önemlidir.

"Duyu algıları çocukta bir ruhsal dünya yaratmaya yönelik yaratıcı bir içgüdü, aktif bir güçtür ve duyu organları adeta çocuğun dünyaya açılan pencereleri gibidir." (Maria Montessori Yöntemiyle Çocuk Eğitimi Sanatı, Emel Çakıroğlu Wilbrandt)

Oyun için önce 6 küçük tabağa 6 farklı yiyecek koydum. Benim seçtiklerim; haşlanmış nohut ( o günkü yemeğe eklemek için hazırlamıştım), yaban mersini, ceviz, tatlı erik, mor lahana ve bitter çikolata.

Ekin'in gözlerini benim saç bandımla kapattık. Çok eğlendi bu aşamada, fotoğrafta da görünüyor bu :)))


Teker teker yiyecekleri tattı, tahminde bulundu. Her iki tatma arasında da ağzının yeni tada hazırlanması için bir yudum su içmesini söyledim.


Çiğne, çiğne... Tahmin et...

"Hepsini bildim!"

7 Ağustos 2010 Cumartesi

İzmir Montessori Semineri

ElfAna & Alpi- 4 yaşında-
http://alpiharikalardiyarinda.blogspot.com/

3 Ağustos salı günü seminerimiz gerçekleşti ve ben hala etkisindeyim. Sadece seminerde değinilenlerin mi? Onlar elbette benim & benim gibi düşünenler için önemliydi. Yandaki fotoğrafta gülümseyen 3 bayandan bahsediyorum ben. Soldan sağa Zuhal Bilir Meier, Zeliha Dogan ve Eylem Korkmaz. Yaklaşık 24 saat geçirdim onlarla. Nasıl bir aşk ile çalıştıklarını, çevrelerine yaydıkları enerjilerini, nezaketlerini ve sabırlarını hissettim. Seminer öncesinde, esnasında ve sonrasında; teori ve uygulamada bilgilerini paylaşan 3 değerli insan, 3 değerli eğitim gönüllüsü. Sizlerle tanışmak, olgunluğunuzu izlemek ve keyifli sohbetlerinizi dinlemek benim için bir zevkti. Daha sizlerden öğreneceğim çok şey olacağına inanıyorum, üzerimde kesinlikle emeğiniz var :) Bu karede olmayan bir gönüllü daha var ki bahsetmemek, emeğini görmezden gelmek ayıp olurdu. Sevgili Başak Sarı Keskin; tatil dönüşünüzü bekliyorum :).Ve gerek duyuru, gerek materyal paylaşımında yardımcı olan sevgili Yeliz ve Buket, teşekkürler.

Seminerimiz 2 bölümden oluştu. Sabahtan öğle yemeği arasına kadarki dilimde teorik kısım anlatıldı.
*(New York) Yeni Montessori akımı Ben de henüz araştıramadım.


*Geleneksel eğitim ve buna alternatif olarak doğan eğitim sistemleri karşılaştırılması, çocuğa bakış açıları ve altında yatan nedenler (Geleneksel eğitim ve Montessori metodu karşılaştırması yerine; Montessori metodunu daha iyi alayabilmek için alternatif eğitime genel bir bakış yapıldı)

*Çocuğa yönelik toplumsal algı
-Mülk olarak görmek: Ben doğurdum, bana ait, benim malım, ben söz hakkı veririm, yaşlandığım zaman bana bakacak
-İnşaacı birey: Her şeyine saygı duymak, anne egosu & öğrenilmişliklerle mücadele etmek

*Eğitimin amacı
-Geleneksel eğitimde belirli hedefler verilir --> kazanımlar beklenir -->  iyi bir vatandaş yetiştirmek --> meslek edinme. İnsan doğası gereği iç disiplin, ödül ve ceza vardır.
-Maria Montessori böyle görmedi; çocuğun keşfi, mükemmelleşmesi ve özgürleşmesi.

*Hangi bilginin önemli olduğu değişkendir. Önemli olan, çocuğun seçtiği bilgiyi öğrenmesidir.

*Çocuğun özellikleri

*0-6 yaş dönemi
-Ruhsal embriyonik dönem: Kendimizi ve çevreyi hazırlamalıyız. Koşulsuz kabulün olduğu ve ket vurulmadığı bir çevre olmalı.
-Emici zihin: Emici zihin çok önemsenmeli. Çocuklar, 0-6 yaş döneminde birkaç dili ana dilleri gibi rahatlıkla öğrenebilirler. Yanlarında herşey konuşulmamalı; her davranış ve duygumuza dikkat edilmeli. Yine bu dönemde çocuk, herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünür. Keşfetme arzusuyla herşeye saldırır. Çok güzel bir örnek verildi konuyla ilgili;
Öğretmen: Neden yaramazlık yapıyorsun?
        Çocuk: İçimden bir ses: YAP! YAP! YAP! diyor.
Duyarlı dönemlere karşı içsel dürtüleri vardır. Duyarlı dönemler, emici zihinle beraber işler.

Seminerin ikinci bölümü uygulama üzerineydi. Pembe kulelerle başladık. Tek tek taşındığını, çalışma alanına dağınık yerleştirildiği ve dizmeye başlandığını gözlemledik. Materyaller tanıtılırken, eğitmenlerimizin neredeyse fısıltıyla konuşmalarına isyan ettik. Yine neredeyse çok az bir farkla devam ettiler. Çocuğun konsantrasyonunu bozmamak için sınıf içerisinde parmak ucunda bile yürüdüklerini söylediler.
-"Çok güzel çalıştın bugün, teşekkür ederim. İstersen başka bir çalışmaya geçebiliriz." diyerek bitiriyoruz veya isterse sonraki çalışmaya geçiyoruz. Toplanması da mutlaka sunumdaki gibi rutinin içinde olmalı. Toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak yerine sergilemek isterse, buna da saygı gösteriyoruz.

*3 aşamalı öğrenme ayrıntılı olarak anlatıldı. Örneklerden biri olan renk tabletlerini yazayım. İlk kez tanıtılacaksa, renklerin adlarını söylemeden önce eşleştirme yapılıyor.
1) Göster
2) Bu nedir?
3) Bana ver
-Bu kırmızı, bu sarı, bu mavi
-Bana maviyi gösterir misin?
-Bana sarıyı gösterir misin?
-Bana maviyi gösterir misin?

Renkler karıştırılıyor ve 8-10 kadar tekrar yapılıyor.
-Bu ne? -Kırmızı
-Bana kırmızıyı verir misin?

*Çok merak edilen müdahale konusu. Çocuk rengi yanlış verirse, "Teşekkür ederim" deyip yerine koyuyoruz.
-"Bu kırmızı" diye gösteriyoruz.
 -Bana kırmızıyı gösterir misin?
-Kırmızıyı bana verir misin?
-Kırmızı nerede? sorularıyla pekiştiriyoruz. Çalışma bitiminde;
-"Çok güzel çalıştın bugün, teşekkür ederim. İstersen başka bir çalışmaya geçebiliriz." diyerek bitiriyoruz veya isterse sonraki çalışmaya geçiyoruz. Toplanması da mutlaka sunumdaki gibi rutinin içinde olmalı. Toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak yerine sergilemek isterse, buna da saygı gösteriyoruz.

 *Benim en çok ilgimi çeken konular; özgürlük, renk tabletlerinin ilk kez sunumu & çalışması, dokunma tabletleri, kurdele çalışması, mendil katlama.

*En eğlenceli bölümler çünkü özgür bırakıldık & eğitmenlerimiz sadece gözlemledi origami, kulpsuz silindirler vee trinomial cube idi. Trinomial cube' e özellikle katıldım çünkü benim en çok ilgimi çeken materyal. Sunumla birlikte anlatılan masal hafızama kazındı. Binomial Cube ve Trinomial Cube; dürüst olmak gerekirse, kendim için istediğim materyaller. sanırım, yok yok eminim :P

Uygulama esnasında, eğitimcilerin tavırlarına özellikle değinmek istedim. Bu yaklaşımdı benim şahit olmak istediğim. Katılan arkadaşların fikirleri nasıl acaba? Çok eğlendim, çok mutlu oldum ve bir kez daha büyülendim. Tekrar buluşmak dileğiyle.

1 Ağustos 2010 Pazar

El Yapımı Alternatif Zımparalı Rakamlar / "Sandpaper Numerals"

Berna & Ekin (45 ay)
http://ekinvebiz.blogspot.com/

Bunlar kışın, yeşil zeminli olanlara alternatif olarak hazırladığımız zımparalı rakamlarımız / "sandpaper numerals".


Genellikle "sandpaper numerals"ta zeminde yeşil renk kullanılır. Çünkü Montessori eğitiminde yeşil renk, birler basamağını temsil eder. Fakat "numbers" ve "letters" yapımında orijinal renklerin dışında farklı renkler de kullanılabiliyor. Yapımı oldukça pratik (fikir ve yapım sevgili eşime ait), o nedenle aynı yöntemi kullanarak "dokunma tabletleri"ni de ben yaptım. Onları da sonra yayınlayacağım.


"Sandpaper numerals"ın nasıl sunulacağını detaylı olarak şuradan okuyabilirsiniz. Biz bir süredir Ekin'le hem rakamlara dokunarak hem de kum üzerinde çizerek oynuyoruz. Rakamları tanıma ve iki parmakla tabletlerin üzerindeki rakamları takip etme işini çoktan geçtik, kum üzerinde yazma alıştırmalarına yoğunlaştık bu aralar.