Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


27 Aralık 2013 Cuma

Geri Sayım Takvimi 2013/14 (Nar-6 yaş)

Biraz geç oldu, yeni yıl kapıda bile, ama yine de paylaşmak isterim bu yılki geri sayım takvim etkinliğimizi. Önceki yıllarda hazırladığımız takvimleri paylaşırken mutlaka açıklamışımdır, orijinal fikirde "Advent Calender" 1-24 Aralık arası yapılıyor, biz 31 Aralık'a kadar yapıyoruz haliyle ve yılbaşına odaklanıyoruz.
Bu yıl, her yıl yaptığımız gibi yine bir kaç gün geç kaldık:)) Ayın ilk haftasını devirdikten sonra anca hazırlığımızı tamamladık. Bu yıl anne-kız etkinliğimize babayı da dahil edecek şekilde bir fikir bulduk, babamız her gün için Nar'a uygun bir şiir seçti- Nazım'dan Cahit Sıtkı'ya, Dağlarca'dan Can Yücel'e en baba şairlerden birer şiiri tek tek renkli kağıtlara yazdı, her birini minik bir zarfa koyduk. İnternetten çıkış aldığım yeni yıl temalı sayıları zarfların üzerine yapıştırdık ve zarfları çam ağacı oluşturacak şekilde duvara astık. Zarfları asmak için kullandığımız tahta mandalları simlerle ve renkli bantlarla süsledik önce.

Geri sayım takvimi, her güne bir etkinlik ya da sürpriz olmadan olmaz tabii ki! Her gün şiirle birlikte küçük bir kağıda da günün sürprizini yazıp koydum. Neler var sürprizlerde? Birlikte kurabiye adam yapmak/ çam ağacı için kağıt ponpon yapmak/ yeni yıl için 3 dilek tutmak/ evi mumlarla süslemek/ mısır patlatıp birlikte film seyretmek/ yeni yıl için süslenmiş ışıltılı sokaklarda akşam yürüyüşü yapmak/ Fındıkkıran'ı okuyup dinlemek/ Fazla giysilerini ayıklamak/ şekilli çikolata yapmak vs...
Bu sürprizleri en baştan yazıp zarflara koymak yerine bu sefer her gün, o günün şartlarına göre belirledim, Nar okuldan geliyorsa ve yorgunsa diyelim, o günün sürprizi dolapta onu bekleyen bir kase dolusu çikolatalı meyve salatası oldu mesela, ya da biz şarkı söyledik o bizi dinledi, filme aldı, eğlendi...

27 Kasım 2013 Çarşamba

Renk kartları ile renk kavramı

 
Ediz 32 ay
 
Belki de çocukların aslında bilipte söylemekte hatırlamakta zorlandığı şeylerdir renkler. Hangi meyvenin ağacın ne renk olduğunu bilirler ama bir türlü hangi renk olduğunu doğru söyleyemezler. Bizde bu pekiştirici aktiviteyi yaz başlarken yapmıştık. Öncelikli olarak 4 ana renk ile başlamanızı öneririm. Aşağıdaki linkte vereceğim pdf dosyasından sizde bastırıp miniklerinizle oynayabilirsiniz. Ben çıkarttığım kağıtları sonra kalın bir kartona yapıştırdım ki sağlam olsunlar diye. Halada oynuyoruz .


Öncelikle renkleri öğrenirken eğlenceli kılmak için her renk için bir şarkı söyledik. Mavi için mavi mavi masmaviiii gözleri....., yeşil için yine yeşillendi fındık dalları, kırmızı için kırmızı sana çok yakışıyor, sarı için sarı şekerim kalbine girerim seni mahvederim diyen annesinin cırtlak sesine maruz kaldılar belli bir süre.
 
Sonrada evdeki o renk materyalleri bulup renklerin üstüne koymalarını istedim. Zamanla diğer ara renkleride ekledikçe evde o renk materyal bulmak dahada eğlenceli oldu onlar için. Fakat hala tam anlamıyla doğru renkleri söyleyemiyoruz  oda zamanla diyelim.
 
 
Pdf dosyalarını bloğumdan edinebilirsiniz.
 

10 Kasım 2013 Pazar

Montessori Aktarma Aktivitesi

Montessori hakkında daha fazla bilgi için:

Montessoride aktarma aktivitesinin önemini hepimiz az çok biliyoruz.Neden önemli,çünkü kaptan kaba aktarma çalışması'nda elle transferi yeterince yapmamış bir çocuktan kaşıkla transfer etmesi beklenmez.(Siz eline kaşık verseniz de o bir iki denemeden sonra elle transfere yönelecektir).

Oğluma kum havuzunu alırken çok amaçlı kullanacağımızı düşünerek almıştım,aynen de düşündüğüm gibi oluyor.Epeydir aklımda olan aktarma aktivitesini nihayet gerçekleştirdik.Kaan'ın bu kadar keyif alarak yapacağını bilseydim çok önceden hazırlardım. Birlikte aktivite yaparken daha önce hiç sıkılmadan tam olarak bir saat oynadığı olmamıştı.

Normalde tüm çalışmalar soldan sağa yapılır (yazmaya hazırlık amaçlı) ama kaptan kaba aktarma çalışmalarında dolu kap sağda bulundurulup,sağdan başlanması gerekiyor.Bu nedenle önce havuzumuzun sağ tarafına fındıkları doldurdum.Sonra hemen gidip oğluma teklifte bulundum "Oğlum fındık aktarma çalışması yapmak ister misin?" diye sorunca hemen benimle oyun alanına geldi.Önce oturdum ve sessizce fındıkları dolu olan taraftan boş tarafa aktardım,bu sırada Kaan'da beni izliyordu.Sonra ordan kalktım ve Kaan efendi hemen taburesini havuza yaklaştırıp başına oturdu.Aldı eline kepçeyi direk olarak etkinliğe başladı, hemde hiç zorlanmadan.Defalarca dolu tarafı boş tarafa aktardı,o boşalttıkça ben tekrar sağ tarafa doldurdum ve bu şekilde bir saat boyunca aktarma yaptı.Hatta bir süre sonra ben yanından ayrılıp mutfağa geçerek işimi yaptım.Kaan ise hala devam ediyordu.Zaten oğlum doldur-boşalt,aç-kapa gibi oyunları hep severdi.

Bir saatin sonunda sıkılmaya başlayınca artık işi şebekliğe vurarak, elleriyle havuzun içinde dağıtmaya başladı,Fındıklardan çıkan şıngır şıngır sesler çok hoşuna gitmiş olmalı ki bu karıştırma ve ortaya saçma işi ile de oldukça zaman geçirdi. Son aşamamız ise havuzdan alıp yerlere atmak olunca aktivitemiz son buldu. En son görevi ise döktüğü fındıkları tekrardan geri toplamaktı :)

Bu aktiviteyi şiddetle tavsiye ederim.Oğlum hiç sıkılmadan aylarca fındıklarla aktarma aktivitesi yaptı, hatta evimize misafir gelen arkadaşlarıyla bile zevkle oynadılar.Ayrıca bu aktivitemiz sayesinde ise çok erken dönemde kaşık tutmayı öğrendik.

Aktivitenin devamı için lütfen linke tıklayınız

8 Kasım 2013 Cuma

Tuvalet Kağıdı Rulolarından Minik Arabalar


                                                    Ebru Tepe 33-Ediz Tepe 3

Şimdi size çok kolay bir o kadar da çocuklarınızla yapabileceğiniz eğlenceli bir proje. Ve gerekenler ise her evde bulunan materyaller.

 

1-Yeterli sayıda tuvalet kağıdı rulosu alın

 
 
Yapım aşamaları için bloğumuzda
 

25 Ekim 2013 Cuma

Rol model olarak bebek yıkamaca


                                              Ebru Tepe 33, Ediz 3-Emir 1.5

Çocuklar sizin birer küçük aynanızdır. Siz onlar için bir rol modelisinizdir. Siz ne yaparsanız onlarda sizi birebir kopyalarlar. Bu yüzden benim için çok dikkat ettiğim değerleri şunu söyle,  böyle yap demektense hep kendim her günkü hayatımda uygulayarak çaba harcamadan onlara aşılıyorum. Teşekkür ederim, özür dilerim, eline sağlık annecim, mıım çok güzel olmuş beğendim demeler hep kendi kendine gelişti böylece.

Evet bu aktivitemizi yaz aylarında yapmıştık. Suyla oynayan çocuklara hem eğlenceli bir aktivite hem de onlara sorumluluk duygusu verip sizin nasıl bir rol model olduğunuzu gösteren bir aktivite. Bazen onların davranışlarından neleri yanlış yapıyorsunuz yada doğru bu şekilde daha iyi anlayabiliyorsunuz. Ben önlerine eşyaları koyup ne yapacaklar diye sadece izledim.
 
 
Önce yumuşak yumuşak bebeği yıkadılar.Şampuanlayıp su döktüler. Tabi bu kısım 1 saat falan sürdü :)
Sonra havluyla kuruladılar.
 
 
Vücudunu kremlediler
Verdiğim iki çift çorap ilede giydirdiler.
 
Misler gibi kokan 3. bebeğimiz oldu.
 
Daha fazlası için
tepehomegiller.blogspot.com
 

19 Ekim 2013 Cumartesi

Montessori Ev Düzeni Nasıl Olmalı

Montessori hakkında daha detaylı bilgi almak için linke tıklayınız.
http://burcu-kaan.blogspot.com/search/label/Montessori

Montessoride Çocuklar İçin Ev Dekorasyonu

Montessoride öncelik çocuğun hayatını kolaylaştırmaktır. Çocuğun kullanım alanındaki nesneleri çocuğun boyutlarına uygun olarak düzenlemelidir ki çocuk günlük işlerini ya da ihtiyaçlarını tek başına yardım almadan yapabilsin. Her odada mutlaka çocuğunuza ayrılmış bir alan olmalı ve bu alanda ona ait eşyalara istediği zaman kimseye bağımlı kalmadan ulaşabilmelidir. Tüm bu düzenlemeler sayesinde çocuk daha özgür, mutlu ve hem de özgüveni artmış olacaktır.
Montessorinin mantığını anladıkça ilk işim evimizi gözden geçirmek oldu. Oğlum için yeni düzenlemeler yapmam gerektiğinin farkına vardım. Onun odasında oyuncakları kendisi alabilmesi yada yerleştirebilmesi için açık raflar, onun boyuna uygun masa, sandalye, kendisini incelemesi ve keşfedebilmesi için ayna, aktivitelerini sergileyebilmesi için pano v.s bir çok eksiğimizin olduğunu farkettim. Kıyafetlerini onun ulaşabileceği şekilde düzenlemeliydim. Hatta duvara montunu kendi asabilmesi için onun boyuna uygun askılığı da unutmamak gerek. Mutfakta, oturma odasında, banyoda, antrede oğluma ait köşeler oluşturmaya karar verdim ve hemen iş başına geçtim.Yeni taşındığımız için evde çok eksiğimiz vardı ama hiç sorun değil, şimdilik var olanları oğluma göre düzenleyip eksiklerimizi de en kısa zamanda almalıyız...

Çocuk Odası

Çocuğunuz iki yaşına gelince onu yer yatağında ya da yere yakın alçak bir yatakta uyutmaya devam edin ki yatağa kendisi girip çıkarken rahat edebilsin. Böylece bağımsız hareket edebilme özgürlüğü kazanacaktır. Çocuğunuzun odasını belirli bir noktaya kadar siz döşeyin, geri kalan kısımda çocuğunuzun karakterini ve ilgilendiği konuları yansıtın. Oyuncaklarıyla oynayabileceği alanın yanı sıra etrafı batırmadan çalışabileceği, boyama gibi faaliyetlerini yapabileceği bir masası bulunsun. Faaliyetlerini kolayca asıp gösterebileceği bir panosu olsun. Faaliyetler küçük raflar ve masalarda da sergilenebilir. Müzik her çocuğun hayatının önemli bir parçası olmalıdır. Odaya basit bir CD çalar koyun ve çocuğunuza bu aleti nasıl kullanacağını öğretin. Dağınıklığı önlemek için çok parçalı oyuncakları kapaklı kutularda yada sepetlerde muhafaza edin. Diğer oyuncaklarını ise kutulara doldurmak yerine düzenli bir şekilde raflara yerleştirin. Çocuğunuzun odasında her şey yerli yerinde olursa çocuğunuzda oda için koyduğunuz kuralları kolaylıkla uygular.



Bu resimde vurgulamak istediğim gardolabımız varken oğlumun kıyafetlerini küçük ve daha alçak olan dolaba yerleştirdim,amacım oğlum istediği kıyafetine istediği zaman ulaşabilsin diye.Şimdilik kıyafetlerini dağıtmakla meşgul ama inanıyorum ki bir süre sonra öğrendikçe amacına uygun kullanmaya başlayacaktır.Montessorinin de burda vurgulamak istediği ise çocuk kendi ihtiyaçlarını yardım almadan yapabilmesi için istediği zaman ulaşabilmeli, kendisi giyinip kendisi çıkartabilmeli ve yerine yerleştirebilmelidir.


İşte yer yatağımız...


Bu fotoğrafta dikkat çekmek istediğim nokta ise, normal yatağımız varken yer yatağımızında mevcut olması.Amaç Kaan'ın uyumak için kendi yatağına kolaylıkla çıkabilmesi yada uyandığında kendisi inip yanımıza gelebilmesi.Bu şekilde hem hareket özgürlüğü kısıtlanmamış oluyor,hem de kendi kendine yapabildiği için cesaretlenerek özgüveni artıyor.Yalnız gece normal yatağında yatırıyorum,bunun sebebi gece uykuları daha uzun süreli olduğundan karyolasındaki yatağı çocuklar için kemik gelişimine uyumlu bir yatak.

Kaan 7-8 aylıktan bu yana yer yatağında yatıyor, o zamanlarda montessoriyi bildiğimden değildi tabiki.Oğlum küçüklüğünden bu yana gece uykuları haricinde hiç küçük yatağını sevmedi, gündüz uykularını hep bizim yatağın üzerinde uyurdu.Taaa ki iki kez yataktan düşünce çözümü yer yatağında bulmuştum.Meğerse bilmeden ne kadar doğru bir uygulama yapmışım.

Bu alçak masayı çok önceden oğlum için yaptırmıştım (montessori uygulamaları içimde varmış demek ki :D ) şimdi ufak ufak aktiviteler yapmaya başladı ve masa sandalye alana kadar bu masayı kullanıyor ve çok seviyor masasını.


Oturma OdasıKolay erişebilir raflar ve oyuncak sepetleri çocukların bulundukları odasında bir düzen oluşturmalarını sağlar. Oturma odanızda çocuğunuzun kitaplarını ve oyuncaklarını koyabileceği dolap ve raflar olmalıdır. Yine çocuğunuzun boyuna uygun masa ve sandalyeler onlar çeşitli projeler üzerinde çalışırken faydalı olur. Bu sayede duruş bozukluğu yaşamazlar. Odaya küçük kilim ve battaniyeleri için sepet koyun. Çocuğunuz yerde oynamak istediğinde küçük kilim sererek onun oyun alanını belirlemesinde yardımcı olur.


Oturma odamıza henüz oyuncak rafları yaptıramamış olsakda, elimizdekileri değerlendirerek oğluma bir köşe oluşturmaya çalıştım.Koltuğun minderlerinden Kaan'a özel koltuk, sehpadan da şimdilik geçici olarak oyuncak rafı yaptık.Koltuğun kenarında duran sepetin içindeki ise oyun oynarken halının üzerine serdiğimiz kilimini koyduk.Kaan köşesini öyle çok seviyor ki, hani oğlum koltuğun nerde dediğimizde direk köşesine gidip koltuğuna oturuyor.


Bu fotoğrafı koymamdaki amaç yere serilmiş küçük bir kilimin oyuncakların etrafa saçılmamasını nasıl etkilediğini göstermek istedim.Montessori uygulamalarının tavsiyesi üzerine yere bir kilim sererek oğlumun oyun alanını belirlemesi,tertip ve düzeni öğrenmesi ve en önemlisi de oyuncaklarını ordan burdan toplamak zorunda kalmayışım beni oldukça mutlu etti.

Mutfak

Mutfakta çocuğun boyuna uygun bir masa bulunursa o da sizinle birlikte vakit geçirebilir. İki yaş civarındayken çocuğunuza mutfakta bir bölüm oluşturun. En alt çekmeceye yada ulaşabileceği çekmeceye çatal, kaşık, tabak, bardak ve peçeteler yerleştirin. Buzdolabının en alt rafında meşrubat kutuları, meyveler, sandviç yapmak için malzemeler, onun yemesini istediğiniz yiyecekler v.s kırılmaz kapların içine koyarak bulundurun. İki yaş üzerindeki bir çocuk buzdolabını açıp ihtiyacı olanı alabilir.

Evimizde Kaan'ın en sevdiği oda mutfak, her ne kadar mutfağı sürekli dağıtmaya ben ise toplamaya çalışsamda oğlumun mutfakta benimle birlikte vakit geçirmek istemesi beni mutlu ediyor.Bugünlerde en severek yaptığı iş sandalyeyi mutfak tezgahına yaklaştırarak üzerine çıkıp beni izlemek, bazende yardım etmek...Bende Montessori teyzemizin metodlarına uyarak oğluma ait bir çekmece oluşturdum.17 aylık oğlum için aslında bu uygulamalar henüz erken olduğunu biliyorum ama şimdiden onun alanları belli olsun ki bir düzen oluşsun,şunun şurasında iki yaşımıza ne kaldı :)

Banyo

Çocuklar lavaboya kolayca ulaşabilmelidir. Yardımınız olmadan musluğu açıp kapayabilmeli, diş fırçasına macununa erişebilmelidir. Bunlar için sağlam tahtadan 15-20cm yüksekliğinde platform yaptırabilir ya da temin edebilirsiniz. Havluyu her zaman kolaylıkla ulaşabileceği yere asmayı da unutmayalım.

Antre

Çocuğunuzun ayakkabılarını kolaylıkla alıp koyabileceği ayakkabılık, paltosunu asabileceği askılıklar kullanın.

Kaan'ın ayakkabıları portmantomuzun baş köşesinde ve kaan'ın en kolay ulaşabileceği şekilde yerlerini aldı.Dışarı çıkarken "hadi oğlum ayakkabılarını alır mısın? dediğimde anında hemen alıyor,yere koyarak ayağını içine sokmaya çalışıyor.En kısa zamanda hiç yardım almadan ayakkabısını giyebilmesini umuyorum.

Not: Aslında montessori eğitiminde çekmece yada kapaklı dolaplar olmamalı, herşey çocuğun görebileceği ve ulaşabileceği seviyede olmalı, oyuncaklar açık raflarda renk ve gruplandırma sıralamasına göre dizilmeli gibi bir çok püf noktası var elbette fakat şuan için eldeki imkanları bu şekilde değerlendirdim.

Blogumada beklerim,
http://burcu-kaan.blogspot.com/
Sevgiler...

10 Ekim 2013 Perşembe

Bunlar da bizim Montessori Renk Kartlarımız .

Bızım buralarda Montessori metaryallerı bayagı pahalı hatta Renk kutusunun fıyatı 70 franklarda gezınıyordu. Ben de nette aradım taradım genıs caplı degısık renklerın farklı tonlarını bulamadım. ben de renklerı oturdum kendım yaptım ;)


Renk kartlarımız bıraz kucukler cunku buyuttukce renk kalıtesı bozuluyordu. Kullanırken cocugun yasına gore bazı renkleır kullanmayabılırsınız ama cocuk buyukse oldugu gıbı kullanılabılır. Mutlaka Montessorıının kendı renk kartları daha ıyıdır ama cok pahalılar. Kartlardan bırınıburaya eklıyorum: devamı ıcın buraya tıklayabılırsınız

http://sudagidan.blogspot.ch/2013/10/montessori-renk-kartlarndan-yaptk.html

Buyrun bunlar da bızım kendı el yapımı Renk kartlarımız ıcın tıklayın http://sudagidan.blogspot.ch/2013/10/montessori-renk-kartlarndan-yaptk.html

3 Ekim 2013 Perşembe

Montessori Ev Okulu-Homeshcooling

Montessori Egitim metodu çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir.Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır
Maria Montessori bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır

Çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için “bir bakıma fiziksel ve ruhsal bir hijyene” ihtiyaç vardır. Bu durumda yetişkinlerin görevi çocuğun içindeki yeteneği ve gizli gücü uyandırmak ve onları gelişim sürecinde desteklemektir.Montessori metodunda çocuklar, istedikleri materyalle, istedikleri zaman, istedikleri yerde calışırlar. Dolayısıyla Montessori yönteminin özü, çocuğa önceden hazırlanmış bir çevrede kendi kendini geliştirebileceği şekilde hareket ve faaliyet özgürlüğü tanımayı amaçlayan, kendi kendine oluşan ve gelişen bir yöntem ve sistem anlayışıdır.
Ev okulumuz da  işte tam bu nokta da,yaklaşık 1 yıl önce bu çevreyi Etka'ya sunmaya çalışma isteğimizin bir sonucu  olarak kendiliğinden oluştu diyebilirim. 
Daha sonra atladığımız unuttuğumuz birşeyler olmasın diye planlı yapmaya karar verdik.Haftalık planlar hazırladık.
Devam ettiğimiz ,takip ettiğimiz belli bir kaynak yok

Ben de anasınıfı öğretmeniyim,üniversite yıllarında Montessori eğitimine olan ilgim,araştırmalarm,7 yıllık öğretmenlik tecrübem,blogger arkadaşların yaptıkları,yabancı bloglarda gördüklerim  ama en önemlisi Etka'nin o anki hazıroluşlugu ,ilgileri ve ihtiyaçları doğrultusunda şekilleniyoruz. Planımız  tamamen esnek yani :)

Bir standardımız yok! Etka'nın hızında ve kendi seviyesini bir üste taşıyacak aktiviteler yapmaya çalışıyoruz.

Amaçlı oyunlar oynuyoruz.
Adım Adım İlerliyoruz...
Sizleri de Bekleriz :)

Bu da Öz Bakım Becerilerini konu aldığımız ve bu hafta uyguladığımız planımız :)
diğer planlarımıza ulaşmak için yukarıda ki linki kullanabilirsiniz.

23 Eylül 2013 Pazartesi

Montessori Kimdir, Nedir?

Son günlerde Montessori'yi sıkça duyar olmuştum. Birçok anne Montessori'dir tutturmuş gidiyorken ben de merak ettim ve araştırmaya başladım. Nedir bu montessori eğitimi, nasıl işler, mantığı nedir? Doğal olarak ilk iş bu konuyu anlatan internet sitelerine, bloglara daldım. Bir de Montessori ile ilgili kendime kitaplar aldım. 

Ben tertip, düzen ve disiplini seven bir yapıya sahibim ve bir anne olarak oğluma da bunları öğretmek istiyorum. Ancak öğretirken de hatalar yapmak istemiyordum. Araştırmalarım sonucunda edindiğim ilk izlenim bu eğitim sisteminin tam da bana göre olduğu yönündeydi. Tam da pozitif disiplini nasıl öğretebilirim diye düşünürken deyim yerindeyse dört ayaküstüne düşmüş ve kendimi bir anda Montessori ile ilgili onlarca sitenin, blogların içinde bulmuştum. Montessori, okudukça araştırdıkça beni cezbetti ve öğrendikçe daha da derinden etkilendim.

Yaptığım araştırmaların sonucunda Montessori ile ilgili topladığım bilgiler ve kendi yorumlarımı bir araya getirip bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim. Yazımın devamına geçmeden önce şunu da belirtmek istiyorum; o kadar çok site gezdim ve o kadar çok blog okudum ki beğendiğim ve aklıma yatan bilgileri kaydettim. Bu yüzden size başvuracağınız tek bir kaynak gösteremiyorum. Bunun yerine yaptığım araştırmalara kendi yorumlarımı da ilave edip sizlere sunuyorum. Umarım beğenir ve benim gibi Montessori annelerine katılırsınız.

Montessori Kimdir?

Montessori bir isim aslında… Maria Montessori isimli bir İtalyan bayan profesörün soyadı… Kendi geliştirmiş olduğu bir eğitim "felsefesi" de Montessori Eğitim Sistemi diye biliniyor.

Montessori ile ilgili kitapları okuduğumda aslında Montessori'nin ne kadar trajik bir yaşam öyküsü olduğunu gördüm. Maria Montessori, 1870 yılında İtalya'da doğmuş ve Avrupa'nın en karanlık döneminde İtalya'da yaşayan ve kadın olduğu için eğitim yaşamı boyunca dışlanan fakat bütün bu dışlayıcı tavırlara rağmen eğitimine ısrarla devam edip, İtalya'nın ilk kadın doktoru bir pedagogdur. Daha sonra Roma Üniversitesinde profesörlüğe kadar yükselip öğretim görevlisiyken bu dönemde çok sayıda fakir çocuğu, para almadan tedavi ederek bütün çocukların şaşırtıcı bir potansiyele sahip olarak doğduklarını fark etmiştir.

Roma'da ilk çocuk evini 1907 yılında kurarak, bu eve özel çocukların boyuna uygun küçük tabak, çanaklar yaptırmış. Ellerine göre bıçaklar getirtmiş, marangozlara küçük ebatlarda masa sandalyeler yaptırmıştır. Çocukların kendi çalışma alanlarını belirleyerek onlara küçük halılar vermiş v.s Montessori çocuklara uygun ortamı hazırlayarak ve onları gözlemleyerek bir eğitim sisteminin temelini atmış oldu. Maria Montessori, çocukların gelişim evrelerinden bahseder. Her evrede çocuğun öğrenmeye oldukça duyarlı ve hassas olduğu dönemler varmış. Bu dönemlerde çocuk, içinden gelen doğal bir uyarı veya duyduğu öğrenme gereksinimleriyle, dış etkenlerle zorlanmaksızın öğrenmeye koyulurmuş.

Bugün, Montessori dünya çapında bir saygınlık ve güven kazanmış durumda. Her kesimden annenin ilgisini çekmeyi başaran Montessori, kendi okullarını yaygınlaştırmak için bütün enerjisini harcamış, hatta bu uğurda doktorluk mesleğini de bırakmış. Durup dinlenmeksizin çocukların entellektüel potansiyellerinin değerlendirilmesi adına çalışmış.

Ben de bu vesile ile Montessori teyzemize çocuklarımızı nasıl daha iyi yetiştirebileceğimiz konusunda bizi aydınlattığı için teşekkür etmek istiyorum. Onun metodları sayesinde biz anneler özgüveni yüksek, kendine güvenen, sorumluluk sahibi bir nesli yetiştirmeyi başarmayı umuyoruz.Bir anne olarak, 17 aylık oğluma kendi kendine çatal tutup hiç yardımsız makarna yemeyi öğretebilmişsem, bunda Montessori teyzemizin katkılarını hiçbir zaman göz ardı edemem.

Nedir Bu Montessori?

Montessori'yi tek bir cümle ile özetleyecek olsak bu cümle herhalde “Kendi başıma yapabilmem için bana yardım et” olurdu. Bu sistem ebeveynlere çocuğa saygı duymayı ve her çocuğun kendine özgü bir gelişime sahip bireysel bir kişilik olduğunu ve her çocuğun kendi kapasitesi doğrultusunda öğrenebileceğini öğretir. Bu sistem, çocuklara bağımsız davranış ve düşünceler geliştirmeyi, günlük işlerini kendi başlarına görebilmeyi ve en önemlisi de öz saygı ve öz güvenlerini artırmayı öğretmeyi amaçlar. Montessori ile yetişmiş bir çocuk, sorumluluk bilinci, öğrenme aşkı, pratik zekası ve gelişmiş bağımsız kişiliği ile herkesin takdirini toplayan bir karakter olmaktadır. Montessori'nin en doğru uygulama şekli montessori eğitimi veren sınıflarda yapılmaktadır fakat bu evde öğretilemez demek değildir. Ev ortamında da rahatlıkla uygulanabilir. Yapılması gereken şey çocuklara hoş ve düzenli bir ortam sunarak özgürce çalışıp oynayabilmelerini sağlamaktır, böylelikle çocukların özgüvenlerinin inanılmaz derecede geliştiğini görebileceksiniz. Montessori'deki tertip ve düzen çocukları disiplinli ve bağımsız olmaya teşvik eder.

Maria Montessori, “Kendisinin başarabileceğini hissettiği bir işte çocuğa asla yardım etmeyin” der. Ben de bu sözün çok doğru bir söz olduğuna inanıyorum. Hatta Montessori'yi bilmeden önce de ben bu kuralı sürekli uygulardım, bu sistemle ne kadar doğru yaptığımı bir kez daha görmüş oldum. Oğlumla birlikte yaptığımız aktivitelerde beni en çok mutlu eden şey, oğlumun kendi kendine başardığı şeyleri gördükçe onun o heyecanını paylaşabilmek oluyor. Bir şeyleri başarmanın verdiği hazla ağzı kulaklarında aynı işlemi bıkmadan usanmadan defalarca tekrarladığına çok kez şahit oluyorum. Hemen bir örnek verecek olursam; anneannemizin banyosuna yüksekçe bir eşikten geçerek giriliyor. Kaan Efendi o eşikten çıkabiliyor, fakat yardımsız inemiyordu. Ona birkaç kez kendim yaparak gösterdim ve öğretmeye çalıştım ama bana hiç oralı olmamış gibi gelmişti. Ancak ertesi gün onu banyonun eşiğinde kendi kendine denemeler yaparken buluverdim. Birkaç denemeden sonra bir anda nasıl olduysa cesaretlendi ve eşikten tek başına inmeyi başardı. Bense hiç çaktırmadan izlemeye devam ettim. O eşikten inmeyi öğrendi ya, aman Allah’ım o gece o eşikten kaç kez inip çıktığını artık sayamadım. Yüzünde kocaman bir tebessüm ile hiç yapmadıysa en az 50 kez tekrarlamıştır. O anki heyecanını görmek ve onunla paylaşabilmek inanın paha biçilmez bir duyguydu. Kaan o günden sonra 15cm.lik eşiklerden rahatça inip çıkabiliyor.
Benim oğlum da dahil olmak üzere küçük çocukların en büyük arzusu sanırım bağımsız hareket edebilmektir.Başarmak için çabalarken ne kadar zevk aldığını oğlumun gözlerinde görebiliyorum.

Demem o ki,biz anneler şu koruma kalkanımızı artık kaldırmalıyız,çocuklarımızı sürekli kontrol altında tutarak onlara iyilik yaptığımızı zannederken aslında kişisel becerileni geliştirmesine engel oluyoruz. Biz çocuğumuza balığı tutup önüne koyarsak, o çocuk asla balık tutmayı öğrenemez. Önce ona balık tutmayı öğretmeliyiz ki çocuklarımızı cesaretlendirmeliyiz. Montessori felsefesinin özünde bu sözün yattığını bir kez daha anlamış bulunmaktayım.
Montessori hakkında detaylı bilgi için:
http://burcu-kaan.blogspot.com/2013/03/montessori.html

20 Eylül 2013 Cuma

Banyo aktiviteleri


   
                                                        Ebru Tepe 33, Ediz 35 ay, Emir 17 ay

Biliyorum yaz bitti bende bu postu yayınlamakta geç kaldım ama bizim gibi yaz kış fark etmeyenler için yazmış olacağım bu yazıyı. Evet bizim her banyomuz böyle. Biz küçükken ayda yılda bir doldururdu annem küveti o da genellikle yazın olurdu. Ablamla mayolarımızı giyer saatlerce en iyi tabiriyle buruşmak ne kelime deniz kızı olana kadar oynardık. işte o günlerin etkisiylemidir bilmem biz çocuklarımla banyoyu hep böyle oyunlarla su içinde bıcı bıcı yaparak geçiriyoruz.



Belki bu yüzdendir ben gibi onlarda çok seviyo suyu banyoyu denizi ne mutlu bana. Bazı zaman işte böyle balıklarla yüzüyoruz, oltayla onları avlıyoruz . Bir kaç tane plastik renkli bardağımız var onlarla su transferi yapıyoruz. Bazı zaman renkli Legolar, bazı zamanlar arabalar, bazı zaman kova kürek aklınıza ne gelirse.

Burda da yeşil su balonlarının içine su doldurup hem yeşil renk farkındalığı yaratıp balonları ondan ona fırlatıp durduk. Diğer günler kalan bütün renkleri yaptık sonrada hepsini doldurup gökkuşağına dönen banyoda renk sarhoşu olduk. Sizlerde sudan korkan çocuklarınız için deneyin derim ben :)

tepehomegiller.blogspot.com

15 Eylül 2013 Pazar

Minik araba ile labirent bulmaca oyunu


Ebru Tepe 33, Ediz 35 ay

Labirent bulmaca oyunlarını çözmek, sağlıklı bir beyin için erken yaşlarda başlar.İşte yeni öğrenmeye başlayan minikler için fazla zorlayıcı olmayan hem de arabalarını sürüp çözüme ulaşırken eğlenecek bir oyun.

Yolu bulmalarında onları cesaretlendirin ve ödüllendirin. Erken yaşlarda problem çözme yeteneklerinin gelişmesi için en iyi aktivitelerden biri olduğunu düşünüyorum. Ediz yolu bulmaktan çok araba sürmeye meyilli olduğu için biraz eve ulaşmak zor oldu ama olsun olsun bugünüde böyle bir aktiviteyle kurtardık hehe:)



Her zamanki bulmacının çıktısını alabilmeniz için bloğuma beklerim

7 Eylül 2013 Cumartesi

Montessori'ye aşık olduk

merhabalar şuanda 11 ayını bitirmek üzere olan kızımla bizde Montessori'ye aşık olduk.

Zeynep'im 9 aylık iken keşfettim Montessori'yi ve okudukça, araştırdıkça hayran kaldım. Nereden başlayacağımı bilemedim, annelerin yaptığı birbirinden harika etkinlik içinde daldan dala kondum. Sonra "bir yerden başlamak lazım" diyerek, kızım için bir oyun köşesi hazırladım oturma odamızda ve o günden sonra orası bizim herşeyimiz oldu. Orada oynayıp, orada uyuyoruz. Kısacası orada mutluyuz!

Aslında bugune kadar yapmaya çalıştıgımız etkinliklerin fotolarını eklemeye çalıştım ama boyutları mı büyük, ben mi bir yerde hata yaptım bilemiyorum, eklenmedi.

Ama biz Zeynebimle burdayız:

http://birkucucukzeynepcik.blogspot.com/
(bakmak isteyen anneler için)

Yaptığımız yeni etkinlikleri paylaşmaya devam edeceğiz.

sevgimle

hilal 29
zeynep 10.5 aylık

4 Eylül 2013 Çarşamba

Dön dön Güzgargülüüüüü


                                                           Ebru Tepe 33, Ediz 34 ay

Edize uykuya dalmadan önce okuduğum masal kitabında kıskanç yel değirmeni ile minik rüzgargülünün hikayesi vardı. Bu hikayenin görsel olarak da daha da pekişmesi için küçüklere benim çok sevdiğim rüzgargülünü bir atkivite olarak yapmaya karar verdim.


Kağıdı uygun yerlerden kesip katlayıp yapıştırdıktan sonra ....



Orta kısmından birleştirmek için beyaz bir raptiye seçip taktım. Evde ağzınızla üfleyince dönüyordu fakat cam önündeki saksılarımın içine koyunca dönmedi. Çünkü o kalın raptiye pek izin vermiyordu dönmesine. 


yapabilmeniz içi dosyalar bloğumda

20 Ağustos 2013 Salı

Karton kamyondan yumurtalık

                                                           Ebru Tepe 33, Ediz 34 hafta


Biraz da eğitime ara verelim :) Sabah minik kuzularım için bir sürpriz hazırlayayım dedim. Araba meraklısı çocuklar için güzel olacağını düşünüyorum. Belki de yumurta yemek istemeyen çocukları teşvik de edebilir.

Akşam yatmadan bu kartondan kamyonları hazırlayıp yattım. Sabah önlerinde tabaklarında bu kamyonu gördüklerindeki sevinci anlatamam.


Önce belli bir süre yumurta, ordan oraya han han düt düt diye gezdikten sonra son durak olarak mideye gelir :) Tabakta geriye kalanlar ise, hırpalanmış bir oyuncak kamyon :)

Her zamanki gibi yapabilmeniz için sizlere dosyaları yayınlıyorum
http://tepehomegiller.blogspot.com/2013/08/karton-kamyondan-yumurtalk.html?m=1

1 Ağustos 2013 Perşembe

Çiftlik Hayvanlı Yuvarlak Puzzle


Ebru Tepe 33-Ediz 34 ay

Aşağıda gördüğünüz oyuncak bu aktiviteyi tasarlamamda ilham kaynağım oldu. Hep puzzle'lar kare, dikdörtgen oluyor. Birazda yuvarlak olanını deneyelim dedik



Oyun kutusunun üstündeki resmi koplayalayıp birazda büyüttüm . Sonra bir karton üstüne yapıştırdım.


Sonra puzzle'ı kestim ve kuzumun önüne attım. Oda doya doya oynadı :)


Daha fazla içerik için :http://tepehomegiller.blogspot.com/search/label/%C3%87ocuk%20aktiviteleri adresini ziyaret edin

28 Haziran 2013 Cuma

Panda Palace

 
Ebru Tepe 33, Ediz Tepe 2,5
 

Evet yine bir kağıt projesi yapıyoruz oğlumla. Anne panda, kral panda, prenses panda, yaşlı panda, Bam ve Boo ikiz pandaların bulunduğu bir kır evi yapıyoruz. Oğlum çok mutlu panda panda diye bağırıyor.


Sıra geldi bizim evimize. Tabiki kesim işlemlerini ben yaptım evi bir güzel yapıştırıp karton bir kaideye oturttum.. Minik pandaları, evde istediği yerlere yapıştırması için Edize verdim. Hayallere dalmış olmalıki anne bu evin kapısı açılmıyor dedi. Maket bıçağıyla onuda bir güzel kesip açtım. Yapıştırmadığımız diğer pandaları evin içine koy çıkar, saklandı böööö bulduk derken bizim kır evi 1 saat içinde haşamat oldu. Olsun biz yinede çoook mutluyuz ::::)

 
 
Bu çalışmayı bizimle birlikte sizde yapmak isterseniz pdf dosyası aşağıdaki linktedir.


21 Haziran 2013 Cuma

Hayvanlar Kitabı - Büyük Küçük Kavramları

Merhabalar,
Oğlumuz Etka için hayvanlarla büyük-küçük kavramlarını konu alan bir kitap yaptık.


Kitabımızı lamine ederek, kalemle çizilip silinebilecek bir hale getirdik.



Büyük-Küçük kavramının yanısıra hadi bakalım ayaklarını işaretleyelim, gözünü gösterelim diyerek oyunumuzu genişlettik.



Kitabımızın basılabilir A5 boyutuna ulaşmak ve daha detaylı bilgi almak için böyle buyurun.