Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


Seminerler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seminerler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Nisan 2011 Pazar

Melek Cilingir ile Montessori Egitimi Uzerine Soylesi

15 Mayıs 2011 Pazar günü saat 11:00'de İstanbul'da, Montessori eğitmeni Melek Çilingir ile, Montessori Egitim Sistemi – Kozmik Egitim konulu bir söyleşi düzenliyoruz. Aşağıda söyleşinin detayları mevcuttur. Söyleşiye kayıt için: nuranevren@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.



20. yuzyilin baslarinda Italya’da Italya’nin ilk kadin doktoru Maria Montessori tarafindan olusturulan bir egitim modeli 100 yili askin bir suredir, dunyanin her bir kitasinda bircok ulkede cocuklara, “dunyanin unutulmus vatandaslarina” hizmet ediyor.
Tum dunyada, daha cok 3-6 yas gruplariyla taniniyor olmasina ragmen, Montessori egitim sistemi bu yas grubuyla sinirli degildir. 0-24 yas araligini cocukluk dönemi olarak niteleyen Montessori, cocuklugu 4 evreye ayirir. Yetiskin olana dek gecirdigi bu evrelerde cocugun butun cabasi “kendisini insa etmek”tir.
Kozmik egitim, insanin bu gelisim evrelerinden ikincisinde 6-12 yas grubunda baslar.
3-6 yas grubunda duyusal kesifle kendisini gelistiren cocuk, “kozmik egitim” ile mantik ve hayal gucunu de kullanarak sosyal ve ahlaki acidan da kendisini mukemmel bir sekilde gelistirir.
“Evren bir butundur ve her sey birbiriyle ilintilidir.” Kozmik egitimle dogadaki her elementin kosulsuz ve yorulmak bilmez bir sekilde doga kanunlarina uydugunu ve evrenle uyum icinde calistigini ögrenen cocuk, buyuk ya da kucuk herkesin, her varligin bu kozmik oyunda bir role sahip oldugunu bilir.
Toplumda da tipki dogada oldugu gibi tam bir isbirligi ve kurallarin olmasi gerektigi algisi, bir Montessori cocugunu cevreye ve topluma karsi duyarli, sorumluluk sahibi bir birey yapar.
Tamamen bilimsel gözleme dayanan bir calismanin sonucu olusturulmus bu egitim sisteminin benzersiz akademik basarisi basli basina cok önemli olsa da, cocugun kendi kozmik görevini bulmus, yuksek toplumsal duyarliliga sahip, dunyaya ve topluma hizmet etmek icin sabirsizlanan, mutlu bir birey haline gelmesi “kozmik egitim”in en önemli sonucudur.


İnsan ihtiyaclari ve egilimleri
Gelisimin 4 evresi
1. evre - hazirlanmis cevre - emici zihin (oyun yerine calisma, hayal yerine gercek ve elbette odul ve ceza) 0-6 yas
2. evre - hazirlanmis cevre - kozmik egitim 6 – 12 yas
Buyuk hikayeler - kucuk dersler (Great lessons - key lessons)
Empresyonistik yaklasim
Normalizasyon
Özgurluk ve sorumluluk
3. evre – 12 – 18 yas
4. evre – 18 – 24 yas

9 Ocak 2011 Pazar

Montessori Dil Uygulamalari Seminer Notlari

Sevgili Remziye, bizlerle paylasmis. Cok tesekkurler

http://heranyeniden.blogspot.com/2010/12/montessoriden-anladklarm.html

Evde Montessori Egitimi Uygulamalari Seminer Notlari

Sevgili Nihal, bizlerle paylasmis. Cok tesekkurler.
Birinci Bolum
Ikinci Bolum

24 Ekim 2010 Pazar

17/10/2010 Montessori Matematik Semineri

Sebile / İpek ve Sencer 31 aylık
afacanikizler.blogspot.com



Öncelikle bugünlere gelmemizde büyük,küçük,emeği olan herkese teşekkürler. Bu arada notlarım fotoğrafsız, seminerde 3 tane resim çekmişim. Onları ekledim. Mini bir test ile başladık seminere. Hangisi daha çok? Aynı miktardaki sıvının farklı formlardaki şişelerde ne kadar göründüğünü konuştuk. Oyun hamurundan yılan ve top yaptı Hilal Hanım. Hangisinin daha büyük göründüğünü sordu. 3 yaşındaki çocuğun yılanın daha büyük ve uzun şişenin daha çok olduğunu söyleyeceğinden bahsettik. Sonra Montessorinin matematiğe bakış açısını anlattı. İtard ve Seguın 'in zihinsel engelliler için yaptıkları çalışmalardan esinlenmiştir. 6 yaşına kadar emici zihine sahip olan çocuklar, duyduklarından çok gördükleriyle öğrenirler. İlk materyaller hareket etmeyi gerektirirken ileriki dönemlerde bu ihtiyaç azalıyor. Somut materyallerle miktar ve sembolü zihinde bir araya getiriyor. Bu materyallerin aslında 3.5 yaşından itibaren sunulduğunu ancak duyu materyalleri ile çalışmanında matematiğe hazırlık olduğunu ve 0-3 yaş arasında sofra kurarken her tabağın yanına bir çatal koy, herkese 2 köfte koy veya marketten 2 paket bisküvi alalım gibi doğal konuşmaların kalitesini artırarak matematikle olumlu bağlantı kurulabilir dedi.

KIRMIZI MAVİ ÇUBUKLAR
Çubuklar halıya karışık olarak getirilir. Halının uzun kenarına kırmızı uçları sola gelecek şekilde ve en uzunundan başlayarak kısaya doğru dizilir. Dizme işleminden sonra ilk 3 çubuk öne çekilir.
1.AŞAMA
Birlik çubuğu elimize alırken, bu birlik çubuk deriz ve üç parmağımızla üstüne dokunarak 1 diye sayarız. Çocuğunda sayması için verilir. Diğer çubuklarda aynı şekilde sayılır.
2.AŞAMA
3 çubuk sayıldıktan sonra yerleri değiştirilir. Bana 3 lük çubuğu ver , hangisi 2 lik çubuk gibi sorularla çocuğun çubukları tanıması sağlanır ve her seferinde çubukların yerleri değiştirilir. Çocuğun yaptığı her işlemden sonra eğitimci çubuğu sayar.
3.AŞAMA
Bu kaçlık çubuk diye sorarız ve eğitimci her işlemden sonra çubuğu sayar. Çocuğun çubukları adlanırması sağlanır.
Eğer çocuk 1-2-3 ü biliyorsa 4-5-6. çubuklarla çalışmaya geçilebilir veya materyal yerine kaldırılır.

ZIMPARA RAKAMLAR
Bu materyalle saydığımız sayıların yazılışını öğreniriz.
1.AŞAMA
1 rakamı ile başlarız. İşaret ve orta parmağımız ile rakam sıvazlanır ve 1 denir. Çocuk aynı işlemi tekrarlar. 2 ve 3 rakamı aynı şekilde çalışılır.
2.AŞAMA
Zımpara rakamlar karışık dizilir. Bana 2 yi göster deriz. Çocuk 2 yi sıvazlayarak gösterir. Çocuk tarafından rakamların tanınması sağlanır.
3.AŞAMA
Bu kaç veya bana bir rakam ver, hangi rakamı verdin diye sorulur. Rakamların adlandırılması sağlanır. İlk 3 rakam öğretildikten sonra her yeni 3 rakamda önceki öğrenilenleride ekliyoruz. Üç aşamalı öğretime devam ediyoruz.

OYUNLAR
1- Zımpara rakamları 1 ve 0' ı yanyana getirip 10'u tanıtırız. Bir grup çocukla yada bir çocukla oynanabilir. Örneğin 1 - 4 ve 0 rakamları alınır. Birinci çocuğa burda yazan kadar boncuk getir, diğerine bu miktar kadar mekik getir, başka bir çocuğa burda yazan miktar kadar bardak getir denir ama sıfır olduğu için getiremez. Getirilen malzemeler sayılır. Rakamlar sıvazlanır ve yerine kaldırılır.
2- Zımpara tabletin üzerine ince kağıt konur. Alttaki rakamın izinin çıkması için üstteki kağıt, boyayla boyanır. İzi çıktıktan sonra kulak çubuğuyla üzerine tutkal sürülür. Onun üzerine renkli kum dökülür. 10'a kadar say ve kağıdı kaldır. Üzerindeki fazla kumlar dökülsün. Bu kağıtlarla sayı kitapçığı hazırlanabilir. Renkli kağıt ve irmikle 3 yaşta yapılabilir.

MEKİK KUTUSU
Çocuk sıfırı tanımıyorsa zımpara rakamla tanıtılır. Tablet yerine konur. Diğer rakamları tanıyorsun deriz. Kutunun üzerinde yazan rakam söylenir ve iki parmağımızla sıvazlanır. Bu rakam kadar çubuk yüksek sesle sayılarak ele alınır ve bölmelere tekrar sayarak konur. Hata kontrolü bölmelere eksik yada fazla mekik yerleştirmek. Tüm çubuklar bölmelere yerleştikten sonra sıfıra ait bölüm boş kalır ve sıfırın hiç olduğunu anlatırız.
LASTİK YADA KURDELE İLE BAĞLAMAK
1 rakamının yazdığı bölme dışındaki mekikler sırayla alınır, sayılır, demet şeklinde lastiğe geçirilir , kurdele ile bağlanır ve yerine konur.

SAYILAR VE PULLAR
Sayı tabletleri 1'den 10' a kadar karışık halıya konur. Sıralanır ve çocuk tabletleri okur. Kesme rakamlar kutudan çıkarılır ve tabletlerin üzerine yerleştirilir. Aynı olduğu görülür. Kesme rakamlar aşağıya sayı tabletlerinin altına çekilir ve sayı tabletleri yerine kaldırılır. Kesme rakamları karıştırırız ve çocuk onları yeniden dizer. Pullar kesme rakamların altına sayılarak yerleştirilir. Bu sırada tek sayılardaki tek kalan pullar üstteki iki pul ortalanarak veya sola yanaşık yerleştirilir. Birkaç sayıdan sonra isterse çocuk yerleştirebilir. Yanında arkadaşı olmayan pulları ve sayıları aşağıya çekeriz. Veya 1'de kalemim takılıyor aşağıya inemiyor. (1-3-5-7-9) 2'de kalemim takılmıyor. Pulların arasından geçiyor deriz. (2-4-6-8-10) Takılanlar aşağı çekildikten sonra tek yada çift ifadesi kullanmıyoruz. Sayı grupları teker teker çocukla okunur. Önce alttakiler sonra üsttekiler toplanarak materyal yerine kaldırılır.

SAYI TABLETLERİYLE KIRMIZI MAVİ ÇUBUKLARIN KOMBİNASYONU
Sayı tabletleri halı üzerine getirilir. Çocuğa 10 sayısına ait tablet bilmiyorsa tanıtılır ve diğerlerini sen tanıyorsun deyip teker teker okutulur ve sağ köşeye konur. Tabletlerden biri çocuğun önüne konur ve okutulur. Bu tabletteki sayıya ait çubuğu getirmeni istiyorum der. Çubuklar başka bir halının üzerinde yada dolapta duruyor olabilir. Çocuğun getirdiği çubuk sayılır ve ait olan tablet yanına konur. Tüm sayı çubukları getirilinceye kadar devam eder.

TAMAMLAMA
Halı üzerine çubuklar ve sayı tabletleri karışık getirilir. 10 luk çubuk halının kenarına konur. Hangi çubuklarla 10 luk çubuk yapabiliriz deriz. 9 luk çubuk alınır, sayılır. 9 sayı tableti altına konur. Bu 9 luk çubuğu 10 luk çubuk boyunda yapmak için hangi çubuğu koymalıyız deriz. Birlik çubuğu yerleştiririz. 9 luk ve 1 lik çubuk, 10 luk çubuk kadar eder. Toplama yaptırmadan sezdiriyoruz. (8+2 , 7+3, 6+4)
Başka bir zaman diğer sayı çubukları için bu işlem yapılır.

TAHMİN ETME OYUNU
Bu masanın yüksekliği hangi kırmızı mavi çubuk kadardır.
Sandalyenin ayağının boyu 3 lük çubuk kadardır.
Çocuklar birbirlerinin boyunu ölçebilirler. Bunun gibi hareketlerle oyun zenginleştirilir.

RENKLİ BONCUK DİZİLERİYLE MERDİVEN YAPMA
1 Kırmızı, 2 yeşil, 3 pembe, 4 sarı, 5 açık mavi , 6 mor, 7 beyaz, 8 kahverengi,9 koyu mavi. Boncuklar çocuk ile birlikte tek tek penayla sayılır. Eğitimci birlik boncuğu alır, çocuğun önüne koyar,bu birlik boncuk der. sırayla ikilik boncuk , 3lük boncuk sayılır. 1 den 9'a kadar aşağıdan yukarı doğru sıralanır. Eğitimci çocuktan karışık olarak boncuklar ister. 3 lük boncuğu verirmisin. 5lik boncuğu verirmisin. Eğitimci çocuktan aldığı boncuğu sayar ve ters üçgen şeklinde sıralanır. Çocuk isterse boncukları sayarak sıralar.

ALTERNATİF ÇALIŞMALAR


a) Boncuklarla aynı renk kalemler alınır. Resimdeki gibi boncuklar ve aynı renk kalemler yanyana eşleştirilir. Boş bir kağıda renkli kalemlerle en üste kırmızı bir daire boyanır. Altına yeşil kalemle 2 küçük daire boyanır. Boncuklardan oluşan üçgenin aynısı renkli kalemlerle boyanır.

b)Tek gözlü delgeç, boncukların renginde fon kağıtları,tutkal gerekiyor. Boncuk adedinde ve renginde delinen kartonlardan çıkan daireler tutkalla boş bir kağıda üçgen oluşacak şekilde yapıştırılır.

BELLEK OYUNU
Üzerinde miktarların yazılı olduğu kartlar hazırlanır ve çocuklara dağıtılır. Birinci çocuğa denir ki kartında yazılı olduğu kadar mekik çubuğu getir. Diğerine sen kartında yazılı olduğu kadar kalem getir. Bir başkasına kartında yazılı olduğu kadar barbunya getir denir. Böylece 10 kart tamamlanır. Her çocuk getirdiği malzemeyi dizer ve kartını altına koyar. Kim barbunyaları getirdi diye sorulur, kartı açılır. Ayşenin kartında 6 yazıyor. Ayşe 6 barbunya getirdi diye sayılır ve herkesinki açıklanır. Materyal yerine kaldırılır.

ALTIN BONCUK MATERYALİ TANITIM TABLASI
Bir ahşap tabla içersinde bölmelerde 1lik,10luk,100lük ve 1000lik boncuklar.
1.AŞAMA
Eğitimci eline birlik boncuğu alır,dokunur sonra cocuk inceler. Eğitimci bu birlik boncuk der.Biz buna sayarken 1 diyoruz. Onluk boncuk çubuğunu eğitimci eliyle yoklar, sonra çocuk yoklar. eğitimci bu 10luk boncuk der.Birlik boncuğu eline alarak 10luk boncuğu bir birlik, iki birlik, üç birlik diye sayar. İsterse çocuk ta sayabilir. Sonunda 10 birlik bir onluk eder deriz. 100lük yüzeyi alırız, yoklarız, çocuğa yoklatırız. 10luk boncuğu alırız. yüzlük yüzeyin üzerinde göstererek 1 onluk,2onluk,3 onluk diye saymaya devam edilir. on onluk bir yüzlük eder. Sayarken buna 100 deriz. Eğitimci binlik küpü eline alır,yoklar ve çocuğa verir yoklaması için. yüzlük yüzey ile 1000lik küp sayılır. bir 100lük, iki 100 lük , üç 100lük diye on yüzlüğe kadar sayılır. 1o yüzlük 1 binlik eder deriz.
2.AŞAMA
Boncuklar karıştırılarak bana birlik boncuğu göster,hangisi 10luk deriz. tüm boncuklar sorulur ve her seferinde yeri değiştirilir.
3.AŞAMA
Bu kaçlık boncuk diye sorarız. Adlandırma yaparız.

SAYDIĞIMIZ BONCUKLARIN SAYI KARTLARI İLE YAZILIŞI
Beyaz zemin üzerine yeşil renk ile yazılmış 1, mavi renk ile yazılmış 10, kırmızı renk ile yazılmış 100, yeşil renk ile yazılmış 1000 sayı kartları.
Sırayla birlik,onluk,yüzlük ve binlik boncuklar masa üzerine çıkarılır. Çocuk çıkarılan boncuğun adını söyler. Birlik boncuk gibi. Eğitimci birlik boncuğun altına kartlardan 1 rakamını koyar. 10luk boncuğun altına 10 rakamını ve diğerlerini yerleştirir. 1,10,100,1000 olarak adlandırır.
Sayı boncukları kaldırılır. Sadece sayı kartları kalır. Yerleri değiştirilir. Bana 100 ü göster, hangisi 10, bu kaç diye sorarız. 3 aşamalı öğretim gösterilir.

YILAN OYUNU 10'a TAMAMLAMA
Renkli yılanı altın yılana çeviriyoruz. Çocuğa belli etmeden 10luk yapacak renkli boncukları yanyana yılan gibi dizeriz.(8+2, 6+4, 5+5, 9+1). Eğer çocuk ilk boncuğun renginden değerini biliyorsa sayılmadan , ikinci boncuk üzerine eklenir. Çocuk öğrenmemişse tek tek de sayılabilir boncuklar. Sayılar her 10'a tamamlandığında bir altın boncukla değiştiririz.

SEGUİN TABLASI -1-
1'den 9'a kadar renkli boncuklar, 9 adet onluk boncuk, 1'den 9'a kadar sayı tabletleri, üzerinde 10 yazılı tabla halı üzerine konur. Rakamlar ait oldukları tabla üzerindeki bölmelere yerleştirildiğinde, sadece sıfırın üzeri kapatılır ve 11'den 19'a kadar sayılar yazılır. İlk çalışmada boncuklarla 11 yapılır. Tablanın yanına konur. 1 rakamı alınarak tablaya yerleştirilir,11 yazılır ve adlandırılır. 12 ve 13 aynı şekilde yazılır. Tablaya takılan 1-2-3 rakamları karıştırılır ve bana 12 yaz, bu kaç, 13 hangisi gibi sorularla üç aşamalı öğretim uygulanır. Çocuk öğrendikçe 19'a kadar çalışılır.

SEGUIN TABLASI -2-
Bu tabla üzerinde 10'dan 90'a kadar sayılar yazılmıştır.
Bir onluk boncuk yanına birlik boncuk konur. 11 diye okunur. Tablaya 1 rakamı yerleştirilir ve 11 oluşturulur. Sonra 1 rakamı çıkarılır. 11'in yanına bir birlik boncuk daha konur ve 12 diye okunur. Tablaya 2 rakamı yerleştirilir. 19 a kadar bu şekilde çalışılır. 1 onluk boncuk ve 9 birlik boncuğun yanına bir birlik boncuk daha geldiğinde , on birlik bir onluk eder deriz ve on birlik bir onluk boncukla değiştirilerek aşağıya çekilir.20 sayısının yanına. 3 onluk olunca 30 olur ve bir aşağıya kaydırılır. Böylece onar onar 90 a kadar çalışılır. 1olukların arasındaki sayılar (41-42-43-44 gibi) zaman içinde, yavaş yavaş 99 a kadar çalışılır.

KUŞBAKIŞI GÖRÜNÜM
Sayı sembolleri (sayı kartları)ve boncuklar halı üzerine dizilir.Pekiştirme amaçlı bazı çalışmalar yapılabilir.

BİRDEN FAZLA BASAMAKLI SAYILAR YAZMAK
Çocuğa tepsi içinde farklı basamaklardan sayı kartları hazırlanır. Çocuk bu sayılara ait boncuk materyali tepsiye yerleştirir. Eğitimci boncukları sayarak bu miktarları ve sayı kartlarını tepsi dışına çıkarır. En büyük basamaktan en küçüğe doğru alt alta gelecek şekilde. bunları okurken en büyük basamağın uygun yerlerine yerleştirir.

BANKA OYUNU
TOPLAMA
Tüm boncuk materyali masa üzerine hazırlanır. Çocuklardan biri banker olarak masaya oturur. Başka bir masaya küçük sayı kartları yerleştirilir. (2 takım). Yere büyük kart takımı yerleştirilir. Eğitimci çocukların tepsilerine küçük kart takımları ile sayıları yazar. Çocuklar tepsilerinde yazılı kadar olan miktarı bankadan alıp gelirler. Getirilen miktarlar eğitimcinin tepsisine konur. Çocuklar sayı kartlarını halı üzerine çıkartırken kaç onluk kaç yüzlük kaç binlik getirdiklerini söylerler. Sırayla eğitimcinin tepsisindeki birlikler, onluklar, yüzlükler,binlikler sayılır. Birlikler sayılırken 10 taneyi aşıyorsa 10 birlik bankadan 1 onlukla değiştirilir. Kalan birlikler 10luk etmiyorsa büyük kart takımıyla yazılır. Sırayla aşan durumlarda 1o onluk bir yüzlükle, 10 yüzlük bir binlikle bankadan değiştirilir. Kalan büyük kart takımıyla yazılır. Üstte küçük kart takımıyla toplanan rakamlar altta toplamı belirten büyük kartlar yazılır.
Ayrıca banka oyunu ile çıkarma çarpma ve bölme işlemleride yapılır.

22 Ekim 2010 Cuma

Montessori Matematik Uygulamaları Seminer Notları

Olcay & Erva - 39 aylık
http://kebelek.com

17 Ekim 2010, E-bebek Çamlıca Mağazasında Hilal Mutlusoy Öktem'in sunduğu Montessori Matematik seminerinden notlar

2,5 ile 3 yaş arasındaki bir çocuğa miktarlar aynı kalsa da formaların nasıl değişebileceğini anlatırsınız?

Bu yaşlardaki çocuklar sizin açıklamalarınıza değil de gördüklerine inanırlar. Çünkü henüz bilişsel olarak açıklamaları anlamlandırmaya hazır değillerdir. Hazır olmadıkları bilgileri de öğretmeye çalışmamalıdır. Size soru sorduklarında cevaplayın ama bilimsel gerçekleri kullanarak değil. Bu açıklamalar için belli bir yaşa gelmiş olmalarını beklemeliyiz. Belli olgunluğa erişmeden yapılan açıklamalar çocuğa iyilik yerine çocuğun gelişimini engelleyebiliyor. Matematiksel bilgileri erken vermeye çalışırsak ilerdeki matematik yaşantılarını baltalamış oluruz. Vakti gelmeden öğretilmiş kavramlar çocuğu o konudan soğutabilir. Çocuk talep etmeden zamanından önce öğretilmemelidir.

Etrafımız da çoğumuz görmüşüzdür çocuklarının çok küçük yaşlarda 20'e kadar saymalarından hoşnut ebebeynleri. Oysa ki 1,2,3 ün ne olduğunu bilmeden yapılan bu sayma çok da önemli değildir. Sadece çocuk belli bir düzende ezberden saymayı başarmıştır.

Montessori de Matematik materyalleriyle çalışmaya 3 yaş itibarıyla başlanıyor.

0 - 3 Yaş Döneminde Matematik

Bu yaşlarda parça - bütün, az - çok ilişkisiyle matematiğin temelleri atılıyor. Evde , dışarıda basit şekillerde matematiksel aktiviteler yapılabilinir. Mesela markete gidildiğinde çocuğunuzdan sepete adet belirterek elma koymasını isteyebilir ya da siz sayarak koyabilirsiniz. Apartmanda basamakları inip çıkarken hoplaya zıplaya basit saymalar yapabilirsiniz. İlk çocuklukta öğrenme en üst düzeyde olduğundan iyi yapılandırılmış sistemle çocuğu matematikle tanıştırmak iyi olur. Bu dönemde somut objelerle çocuk matematiksel miktarları öğrenir sonrasında sembollerle tanıştırılır. Tabii bu aşama da her çocuktan aynı performansı göstermesini beklemekte yanlış olur.

Çocuğa matematiksel farkındalık kazandırırken kurduğumuz cümlelerin kalitesi çok önem kazanıyor. Öğretmen havasına girmeden net cümleler kurarak doğal konuşmamızla yapmalıyız. Mesela sofra hazırlanırken " her tabağın yanına bir çatal koyalım.", "bugün herkese 2'şer köfte verelim.", " peçeteliklere bir peçete takmak ister misin?" v.b. Markette olduğumuz da da " kaç elma alalım?", " 3 tane mandalina alır mısın?" gibi yönlendirmelerle matematiksel farkındalığı arttırabiliriz. Bu örnekleri günlük yaşamın her alanına yaymak mümkün. Verilen bu çeşit uyaranlarla ileriki matematik hayatlarına hazırlıyoruz. Bunları yaparken verdiğimiz doz da çok önemli. Devamlı bir kıyaslama yapmasını beklememeli, yani bu durumlar bir görev haline gelirse zevkli olmaz. Mesela her merdivenleri iniş çıkışında basamakları sayma mecburiyeti hissediyorsa o nokta da kesinlikle durmalıyız.

Rakamları görsel olarak anlatmak çok da önemli değil. Bizim istediğimiz temelleri atmak. Günlük yaşantımızda kullandığımız büyük - küçük, az-çok, alçak-yüksek, kısa-uzun v.b çalışmalar çocukları Montessori de materyallerle çalışmaya hazırlıyor.

3 Yaş Dönemi

Bu dönem de yapılan pek çok uygulama da aslında matematik var, mesela çorap eşlestirme çalısması çiftleri bulmaya, kaşıkla aktarma - bölmeye giriş, aynı zamanda soldan sağa yapıldığından da yazmaya hazırlık var.

Matematik materyalleri ilk başta fazla hareketlilik gerektirirken zamanla bu yerini uzun süreli konsantrasyonlara bırakıyor. Montessori de Matematik somuttan soyuta doğru gittiğinden dolayı da çok anlamlı. İlk önce miktarlar kavranıyor sonrasında bunlar sembollerle birleştiriliyor. Çocuk zevkli bir süreç içerisinde matematiği sevmeye başlıyor.

Çocuklar önce sınırsızlığı öğrensinler, sınırları anlamlandırmak zamanla olacak. Çocuğa açık tekliflerde bulunmalı asla zorlanmamalıdır. Bu dönemler de bu ihtiyaçları karşılanırsa ilerike yaşlarda rahat ederiz. Hayat zaten bir süre sonra okulla beraber çocuğu zorlamaya başlayacak. O yüzden 0 -6 yaşta bırakın istediklerini yapsınlar. Mesela özgürce boyasınlar, bu açıdan baktığımız da boyama kitapları çocukları sınırlayıcı oluyor. Çocuğa hadi gel bir kalp çizelim demeyelim. Çünkü bilirler ki hiçbir zaman öğretmenleri ya da anneleri gibi başarılı bir çizim yapamayacaklardır. Bu çeşit yaklaşımlarla çocuklar sanata temkinli olabilirler.

Montessori Matematik Materyalleri

Kırmızı - Mavi Çubuklar

En küçüğü 10 cm en büyüğü 1 m olan on adet kırmızılı mavili çubuktan oluşmaktadır.

Her yeni çalışmada olduğu gibi bunda da materyalin sunumunu ilk öğretmen yapıyor. Bu aşamada önceden kırmızı çubuklarla(On adet kırmızı çubuk biçiminde tahta parçalarıdır. Tümü kırmızıdır ve boyutları 10 cm.den 1 m.ye değişiklik göstermektedir. Çocuktan en büyükten en küçüğe doğru çubukları düzenlemeleri istenir.) çalışma yapmış olduğumuzu varsayıyoruz.

Çubukları birim olarak tanıtmaya çalışıyoruz. Karışık olarak kırmızı kısımları başa gelecek şekilde halımızın üzerine sıralıyoruz. Ellerimizle ilk duyusal olarak çubukları tanıyoruz - renk ayırımlarını elimizin gidişiyle hissettiriyoruz. İlk üç çubukla başlıyoruz. Bunların tanıtımı bittikten sonra çocuğa devam etmek isteyip istemediğini soruyoruz. İsterse bu birinci çubuk, tutmak istermisin, bu ikinci çubuk, bu üçüncü çubuk şeklinde devam ediyoruz. Senle bunlarla bir oyun oynayalım diyoruz.

Bana birlik çubuğu verir misin?

Bu kaçlık çubuk?

Saymak ister misin? gibi sorular şeklinde. Eğer herhangi bir aşama da takılma oluyor, ilerlenemiyorsa çocuğu kesinlikle zorlamıyor, o nokta da şimdilik bu kadar diyerek bırakıyoruz. Devam etmek istiyorsa aynı şekilde bir sonraki ilk üç çubuğu tanıtıyoruz.

Özetleyecek olursak;

1. aşama da çocuğa çubukları gösterip tanıtmış olduk. 2. aşama da çubukların isimleri söylüyor, ismi sözel olarak hatırlatıyoruz. 3. aşama da onun hatırlamasını istiyoruz. Sorular sorarak bunu pekiştiriyoruz. Buna üç aşamalı ders diyoruz. Dersi başarıyla tamamlarsa, ilgisi devam ediyorsa devam etmek istermisin diye sorarak bir sonraki adıma geçiyoruz. Birkaç gün sonra tekrardan çalışılacaksa 1/2/3 çubuk yeniden tanıtılıyor. Diğer yeni üç çubuğa geçiliyor. Ve ilk üç çubuk için oynanan oyundan bu sefer altı çubukla oynamak isteyip istemediği soruluyor. Burada amacımız bildiklerinden yola çıkarak bilmediklerine köprü kurmak.

Hata yapıldığında aynı soru bir kere daha soruluyor.

Zımpara Rakamları

0'dan 9'a kadar rakamların yazılı olduğu zımpara kartlarından oluşmaktadır.

Yer de ya da masada çalışılabilir. Üçlü üçlü gidilerek rakamlar tanıtılıyor. Başta sayılar kapalı olarak duruyor. Sayıları çocuktan gizlemek değil sadece merak duygusunu tetiklemek amacımız. Kartların ebatları büyük, çocuk kolayca tutup hissedebilsin diye.

Çalışma şu şekilde ilerliyor:

Bugün seninle zımpara rakamlarla çalışacağız. Rakamı iki parmakla (işaret ve orta parmakla) hissediyoruz. Rakamların kalınlığı iki parmağın kalınlığında olmalı, daha fazla kalın olmamalı.

Tanıtım dersi: 1,2 ve 3 tanıtılıyor. Sonra rakamları onun bulması isteniyor. Sonraki sorular bu hangi rakam? Bunun adı ne?Bana 1'i verir misin? v.b.

Daha fazla rakam tanımak ister misin? diye soruyoruz. İsterse diğer rakamlara da geçebiliriz.

Sayıyla miktarı ilk kez beraber mekik kutusunda tanıtıyoruz. Tüm sayılardan sonra sıfırı gösteriyoruz. "0" ın çocuğa önceden anlatılmış olması gerekiyor. Günlük yaşamda " evimiz de hiç elma kalmamış, pastanın hepsi bitti" gibi örneklerle yok kavramını benimsetmeye çalışıyoruz. En sonunda sana çok özel bir rakam göstermek istiyoruz denilip 1 ve 0 yanyana getirilip 10 sayısını oluşturuyoruz. Bu ondur demiyoruz.

( 1 2 3), ( 4 5 6), ( 7 8 9) olarak üç seferde sayıları tanıtıyoruz.

Çocuk sembolleri öğrenince çeşitli oyunlar oynanabilinir. Örneğin; kartları halıya sıralayın, üzerlerinde yazılı miktar kadar herhangi bir objeyi bulup getirmesini isteyin. İş bitince çocuk objeleri tekrar yerlerine kaldırsın.

Mekik Kutusu

Çalışmamız kutu aralıklarındaki rakamları parmakla hissetmekle ve söylemekle başlıyor. Gruplandırarak ve lastikleyerek mekikleri yerlerine yerleştiriyoruz. Lastiklemeyi her sunumda gösteriyoruz, 8 adet lastik olmalı, sayı 1'e lastik takmıyoruz.

Farklı olarak çocuğa mekikleri kurdaleyle bağlamak ister misin diye sorabiliriz. Bu da günlük yaşam çalışması, işin süsü. Bu bağlamalar ilerde ayakkabı bağlamaya ya da saç bağlamaya destek veriyor.

Hata kontrolü kutunun kendi içerisinde. Bir yerlere olması gerekenden farklı sayıda mekik konulmuşsa, 9'a gelindiğinde mekikler eksik kalıyor.

Sayılarla ve Pullarla Çalışma

Sayıların ters konulmasını engellemek için eşleştirme çalışmasıyla başlıyoruz.

Daha sonra rakamın söylediği kadar ki miktarı pullarla yapıyoruz. Pullar yerine dekorasyon çakılları ya da küçük ahşap modeller kullanabiliriz.

Yanında arkadaşı olmayan rakamaları indirme yaparak (kalemle pulların ortasından aşağı doğru inerken kaleme hiçbir pul takılmıyorsa) da tek ve çift sayıları çalışmış oluyoruz.

Kartlarla Çubukların Eşleştirilmesi

2'li çubuğa uygun olan rakamı gösterir misin gibi.

Kırmızı Mavi Çubuklarla Tahmin Etme Oyunu

Gözlerini kapayarak eline verilen çubuğun kaçlık olduğunu tahmin etmeye çalışıyoruz.

Boncuklarla Sayma

Yaş büyüdükçe çalışılan materyaller küçülüyor. Boncukları birden 10'a kadar sayarak piramit şeklinde sıralıyoruz. Bu şekil sola yatılı da olabilir ama piramit çocuğun ilgisini daha çok çekiyor. Sayma aparatıyla boncukları sayıyoruz. Elimizdeki kağıda renkli kalemlerle benzer piramit şeklini çiziyoruz.

Sayılarla Miktar Avlamaca

1'den 10'a kadar sayılar kadar çeşitli objeleri bulup halının üstüne koyuyoruz.

1'lik, 10'luk çubuk, 100'lük yüzey, 1000'lik küp

İlk kez 100 ve 1000 lerle tanışıyoruz. 1000 'i tanıştırırken üç tane sıfır var demiyoruz. Sadece adını söylüyoruz. Tanıştırdıktan sonra çocuğa sorular sorarak pekiştiriyoruz.

Boncuklarla Yılan Oyunu

Öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir oyun. Renkli boncukları halıya sıralıyoruz. Sonra saymaya başlıyor 10 olunca onu alıp yerine 10luk altın boncuk koyuyoruz. 10'a tamamlama çalışması yapmış oluyoruz.

Seguin Tablaları

9'dan sonra yeni bir aileye geçiliyor. ( Literatür de 9 krizi deniliyor)

Kuşbakışı Görünümü

Rakamlar kadar miktarları boncuklar, yüzeyler ve küpler kullanarak çalışıyoruz. Bu çalışma sınıfta kapladığı alan kadar çocuğa gurur veriyor, keyiflendiriyor.

Başka oynanan bir oyunda da sınıfta birisi banka oluyor. Tepside çocuğa rakamlar veriliyor ve bu rakamlar kadar miktarlari bankadan alıyor.

İki tepsideki miktarları bir başka tepside biraraya getiriyoruz, toplama işlemi.

Hep materyallerle çalışıldığı için çok keyifli bir öğrenme süreci oluyor. Tekrar tekrar deneye yanıla yapılıyor herşey. Daha sonra da kendisinden rakam oluşturması bekleniyor.

Yukarıda anlatılan çalışmalar oldukça uzun zaman dilimlerinde çocuklara veriliyor. Her aşama da başarı sağlandıkça bir sonraki basamağa geçiliyor, tüm bunları da çocuğu zorlamadan yapıyoruz.

Not: Seminer de aldığım notlar da herhangi bir düzeltme gerektiğini düşünüyorsanız bildirin lütfen. Yanlış bilgi aktarımı olmasın.

21 Ekim 2010 Perşembe

Montessori Matematik Uygulamalari Semineri


16 - 17 Ekim tarihlerinde sevgili Nuran'in onculugunde, Binbir Cicek Cocuklar Evi'nin  yoneticisi sevgili Hilal Hanim grubumuz uyelerine Montessori Egitimi'nde Matematik Uygulamalari konulu bir seminer verdi. 

Montessori felsefesinin "cocuk" temelli muhtesem sistemine ve Maria Montessori'nin her konuda oldugu gibi matematikte de essiz dehasina bir kez daha hayran kaldik, cok sey ogrendik ve cok sey paylastik.

Ankara'dan bizim icin gelen ve bilgisini bizlerle paylasan sevgili Hilal Hanim'a, hepimiz adina seminerleri organize eden ve cok yorulan sevgili Nuran'a ve katilimda bulunan duyarli ve istekli tum ailelere ve egitmenlere... Ve Maria Montessori... 100 yil sonrasindan Sana, boylesine bir deha oldugun icin cocuklarimiz  ve ailelerimiz adina sonsuz tesekkurler...






14 Eylül 2010 Salı

Montessori Yöntemi ile Matematik Eğitimi

16-17 Ekim tarihlerinde İstanbul'da Montessori Yöntemi ile Matematik Eğitimi semineri düzenlenecektir. Seminere katılmak için nuranevren@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.

7 Ağustos 2010 Cumartesi

İzmir Montessori Semineri

ElfAna & Alpi- 4 yaşında-
http://alpiharikalardiyarinda.blogspot.com/

3 Ağustos salı günü seminerimiz gerçekleşti ve ben hala etkisindeyim. Sadece seminerde değinilenlerin mi? Onlar elbette benim & benim gibi düşünenler için önemliydi. Yandaki fotoğrafta gülümseyen 3 bayandan bahsediyorum ben. Soldan sağa Zuhal Bilir Meier, Zeliha Dogan ve Eylem Korkmaz. Yaklaşık 24 saat geçirdim onlarla. Nasıl bir aşk ile çalıştıklarını, çevrelerine yaydıkları enerjilerini, nezaketlerini ve sabırlarını hissettim. Seminer öncesinde, esnasında ve sonrasında; teori ve uygulamada bilgilerini paylaşan 3 değerli insan, 3 değerli eğitim gönüllüsü. Sizlerle tanışmak, olgunluğunuzu izlemek ve keyifli sohbetlerinizi dinlemek benim için bir zevkti. Daha sizlerden öğreneceğim çok şey olacağına inanıyorum, üzerimde kesinlikle emeğiniz var :) Bu karede olmayan bir gönüllü daha var ki bahsetmemek, emeğini görmezden gelmek ayıp olurdu. Sevgili Başak Sarı Keskin; tatil dönüşünüzü bekliyorum :).Ve gerek duyuru, gerek materyal paylaşımında yardımcı olan sevgili Yeliz ve Buket, teşekkürler.

Seminerimiz 2 bölümden oluştu. Sabahtan öğle yemeği arasına kadarki dilimde teorik kısım anlatıldı.
*(New York) Yeni Montessori akımı Ben de henüz araştıramadım.


*Geleneksel eğitim ve buna alternatif olarak doğan eğitim sistemleri karşılaştırılması, çocuğa bakış açıları ve altında yatan nedenler (Geleneksel eğitim ve Montessori metodu karşılaştırması yerine; Montessori metodunu daha iyi alayabilmek için alternatif eğitime genel bir bakış yapıldı)

*Çocuğa yönelik toplumsal algı
-Mülk olarak görmek: Ben doğurdum, bana ait, benim malım, ben söz hakkı veririm, yaşlandığım zaman bana bakacak
-İnşaacı birey: Her şeyine saygı duymak, anne egosu & öğrenilmişliklerle mücadele etmek

*Eğitimin amacı
-Geleneksel eğitimde belirli hedefler verilir --> kazanımlar beklenir -->  iyi bir vatandaş yetiştirmek --> meslek edinme. İnsan doğası gereği iç disiplin, ödül ve ceza vardır.
-Maria Montessori böyle görmedi; çocuğun keşfi, mükemmelleşmesi ve özgürleşmesi.

*Hangi bilginin önemli olduğu değişkendir. Önemli olan, çocuğun seçtiği bilgiyi öğrenmesidir.

*Çocuğun özellikleri

*0-6 yaş dönemi
-Ruhsal embriyonik dönem: Kendimizi ve çevreyi hazırlamalıyız. Koşulsuz kabulün olduğu ve ket vurulmadığı bir çevre olmalı.
-Emici zihin: Emici zihin çok önemsenmeli. Çocuklar, 0-6 yaş döneminde birkaç dili ana dilleri gibi rahatlıkla öğrenebilirler. Yanlarında herşey konuşulmamalı; her davranış ve duygumuza dikkat edilmeli. Yine bu dönemde çocuk, herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünür. Keşfetme arzusuyla herşeye saldırır. Çok güzel bir örnek verildi konuyla ilgili;
Öğretmen: Neden yaramazlık yapıyorsun?
        Çocuk: İçimden bir ses: YAP! YAP! YAP! diyor.
Duyarlı dönemlere karşı içsel dürtüleri vardır. Duyarlı dönemler, emici zihinle beraber işler.

Seminerin ikinci bölümü uygulama üzerineydi. Pembe kulelerle başladık. Tek tek taşındığını, çalışma alanına dağınık yerleştirildiği ve dizmeye başlandığını gözlemledik. Materyaller tanıtılırken, eğitmenlerimizin neredeyse fısıltıyla konuşmalarına isyan ettik. Yine neredeyse çok az bir farkla devam ettiler. Çocuğun konsantrasyonunu bozmamak için sınıf içerisinde parmak ucunda bile yürüdüklerini söylediler.
-"Çok güzel çalıştın bugün, teşekkür ederim. İstersen başka bir çalışmaya geçebiliriz." diyerek bitiriyoruz veya isterse sonraki çalışmaya geçiyoruz. Toplanması da mutlaka sunumdaki gibi rutinin içinde olmalı. Toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak yerine sergilemek isterse, buna da saygı gösteriyoruz.

*3 aşamalı öğrenme ayrıntılı olarak anlatıldı. Örneklerden biri olan renk tabletlerini yazayım. İlk kez tanıtılacaksa, renklerin adlarını söylemeden önce eşleştirme yapılıyor.
1) Göster
2) Bu nedir?
3) Bana ver
-Bu kırmızı, bu sarı, bu mavi
-Bana maviyi gösterir misin?
-Bana sarıyı gösterir misin?
-Bana maviyi gösterir misin?

Renkler karıştırılıyor ve 8-10 kadar tekrar yapılıyor.
-Bu ne? -Kırmızı
-Bana kırmızıyı verir misin?

*Çok merak edilen müdahale konusu. Çocuk rengi yanlış verirse, "Teşekkür ederim" deyip yerine koyuyoruz.
-"Bu kırmızı" diye gösteriyoruz.
 -Bana kırmızıyı gösterir misin?
-Kırmızıyı bana verir misin?
-Kırmızı nerede? sorularıyla pekiştiriyoruz. Çalışma bitiminde;
-"Çok güzel çalıştın bugün, teşekkür ederim. İstersen başka bir çalışmaya geçebiliriz." diyerek bitiriyoruz veya isterse sonraki çalışmaya geçiyoruz. Toplanması da mutlaka sunumdaki gibi rutinin içinde olmalı. Toplamak istemezse, "Bugün senin için topluyorum" diye belirtiyoruz bu sorumluluğu alana kadar. Bu arada ev çalışmalarında çocuklar toplamak yerine sergilemek isterse, buna da saygı gösteriyoruz.

 *Benim en çok ilgimi çeken konular; özgürlük, renk tabletlerinin ilk kez sunumu & çalışması, dokunma tabletleri, kurdele çalışması, mendil katlama.

*En eğlenceli bölümler çünkü özgür bırakıldık & eğitmenlerimiz sadece gözlemledi origami, kulpsuz silindirler vee trinomial cube idi. Trinomial cube' e özellikle katıldım çünkü benim en çok ilgimi çeken materyal. Sunumla birlikte anlatılan masal hafızama kazındı. Binomial Cube ve Trinomial Cube; dürüst olmak gerekirse, kendim için istediğim materyaller. sanırım, yok yok eminim :P

Uygulama esnasında, eğitimcilerin tavırlarına özellikle değinmek istedim. Bu yaklaşımdı benim şahit olmak istediğim. Katılan arkadaşların fikirleri nasıl acaba? Çok eğlendim, çok mutlu oldum ve bir kez daha büyülendim. Tekrar buluşmak dileğiyle.

8 Temmuz 2010 Perşembe

İzmir Montessori Semineri

Tarih: 3 Ağustos Salı
Seminer Saati: 10:00-Bitiş saati vermiyoruz, konular ve sorular bitene kadar devam edilecek
Yer: Alsancak'da (Tam adres daha sonra belirtilecek) bir seminer salonu olacak
Ücret: 40 TL
Eğitmenlerin diğer programları sebebiyle seminer hafta içi tek gün olarak düzenlenecektir. Çalıştığı için akşam 18:00'den sonra katılmak isteyenlere istenilen bölümler tekrarlanabilecek ve seminer gelen talebe göre istenilen saate kadar devam edecektir. 
Seminerin konusu ''duyusal materyallerin" -sensorial materials-tanıtımı ve uygulaması esaslı olup, katılımcıların istekleri doğrultusunda program şekillenecektir.
Detayları bu şekilde olacak seminere kesin olarak katılacakların 12 Temmuz Pazartesi akşamına kadar  dönüş yapmaları gerekiyor.

alpiharikalardiyarinda@gmail.com

21 Haziran 2010 Pazartesi

EVDE MONTESSORİ SEMİNERİ/13 HAZİRAN

Esra&Ece
http://esracemilece.blogspot.com/


Sevgili Nuran'ın çabaları sayesinde Hilal Hanımın geçen Mart ayında düzenlemiş olduğu seminerin ikincisi yapıldı geçtiğimiz haftasonu.İlkinde ağırlıklı olarak felsefeyi,felsefenin ilkelerini ve okullarda uygulanış şeklini konuşmuştuk.Bu seminerde de 'biz anneler olarak evde neler yapabiliriz'i konuştuk ve Hilal hanım evde yapılabilecek etkinliklere çok dar zamanda birsürü şey sığdırarak hepimizde çok hoş fikirler uyandırdı yine..Öncelikle hem Nuran'a hem de Hilal hanım'a teşekkürler bir kez daha..

Etkinliklere geçmeden önce konuşmanın farklı yerlerinde değindiği 'etkinlikleri nasıl uygulamalı,ne zaman, ne yapmalı' bölümlerinden (çoğu Hilal hanımın dilinden ama bazı yerlerde kendim yorumlamış da olabilirim) bazı notlar:

* Hepimiz öncelikle anneyiz,onların öğretmeni değiliz..Bu yüzden etkinliklerde öncelikli amaç iki tarafın da işi zevk alarak yapması.Bu durum söz konusu değilse zaten yapılan iş amacına ulaşmayacaktır.

* Belli bir düzen içeren yapılandırılmış çalışmalar için acele etmemek gerekir.2 yaşından küçük bir çocuk için annesiyle doyasıya oynamak,bol hareket edebilme ve çevreyi tanımasına olanak sağlayan oyunlar en güzel etkinliklerdir.Bu dönemde çocuk için bir etkinlik yapılandırmaktansa,uygun uyaranların bulunduğu bir çevrede kendi bulduğu bir oyuna spontane olarak dahil olmak daha iyi sonuç verecektir.Bu yüzden Montessori aktivitelerinin büyük çoğunluğu 2,5 yaştan başlatılır.

*Yine erken dönemler için,ancak yeterince hareket etme ihtiyacı doyurulmuş çocuk bir işin başında dakikalarca oturabilir.Yapılacak etkinlikler çocuğun dönemi ve o anki ihtiyaçları gözönüne alınarak hazırlanmalıdır.(Burada çocukları çok erken yaşta masa ve sandalyeye hapsettiğimizden bahsetti Hilal hanım.2-3 yaş çocuğunun öncelikli oyunlarının taşla,kumla,suyla oynanabilecek fiziksel etkinlik anlamında onu doyurabilecek oyunlar olması gerektiğini vurguladı.Bu konuyla ilgili olarak şöyle bir örnek verdi:2-3 yaş döneminde bir çocuğun çizgi birleştirme için etkinlik kitabına ihtiyacı yok.Bunu bir açık alana dikeceğiniz çıtaların arasını iple geçerek de yapabilir.)

*Çocuk gelişiminde belli oranda telafi olabilse de tam anlamıyla geri dönüş yok bunu asla unutmamalı! Çocukluk döneminde yaşaması gereken deneyimleri yaşayamadıktan sonra tüm renkleri biliyor olmasının önemi yok.Birçok kişiye göre onun zekasının ispatı olarak görülebilecek birçok bilişsel edinimi (bilgisayar kullanma gibi) engellenmemiş her çocuk zaten zamanı gelince başaracaktır,ama çocukluk döneminde edinilmesi gereken duyusal becerilere dönüş yok..

* Anne, çocuğun yaşamsal becerilerin tamamını öğrenirken ilk model aldığı kişi..O yüzden çocuğunuzun her an sizi gözlemlediğini ve gözlemlediği olayın tüm aşamalarını beynine kaydetme işiyle uğraştığını unutmamak ve bu nedenle hayatı bir parça YAVAŞLATMAK gerekli..

*Montessori EĞİTİMİ herşeyden önce bir okul eğitimidir.Montessori etkinliklerinin yapılandırılmasında geçerli olan kurallar -çocuğun düzen kavramını da öğrenmesi amacının yanında- daha çok bir sınıf düzeni ve dinamiği oluşturulmak üzere planlanmıştır.Bir etkinliğin yere halı serilerek başlaması,materyalin yerinden belli bir düzen içinde alınıp,güvenli bir şekilde taşınması,etkinliğin bitirilmesinden sonra bir diğer çocuğun kullanabileceği düzen ve temizlikte bırakılması büyük ölçüde sınıf düzenine yöneliktir.Bu nedenle ev uygulamalarında mutlaka esneklik olacaktır.

*Etkinlikleri uygularken 'basitten karmaşığa' ilkesi ve çocuğun dönemsel özellikleri gözardı edilmemelidir.'Kaptan kaba aktarma çalışması'nda elle transferi yeterince yapmamış bir çocuktan kaşıkla transfer etmesi beklenmez.(Siz eline kaşık verseniz de o bir iki denemeden sonra elle transfere yönelecektir)

*Tüm çalışmalar soldan sağa yapılır (yazmaya hazırlık) ama kaptan kaba aktarma çalışmalarında dolu kap sağda bulundurulup,sağdan başlanır. (Çocuk solak değilse)

* Etkinliğe başlamadan önce hiç konuşmadan bir kere yaparak (abartısız yüz mimikleri de kullanarak) göstermek çocuğun konsantre olmasını sağlamaya yöneliktir.

*Sunumlar sırasında (solak değilseniz) çocuk sağda oturur.Amaç çocuğun elimizi değil,çalışmanın ayrıntılarını görmesidir.

*Biz HERŞEYİNDEN önce çocuğun güvenliğinden sorumluyuz.Bu nedenle yapılacak tüm etkinliklerde çocuğun güvenliğini tehdit edebilecek unsurlar minimuma indirilmeli,gerekli tedbirler alınmalıdır.Tepsi aktivitelerinde tepside kullanılacak cam ve porselen malzemelerin altına kaydırmaz yapıştırılması,sivri uçlu materyallerin bir tabak içinde taşıttırılması ve çocuğa sivri tarafı mutlaka avuçiçine gelecek şekilde tutturulması,her materyalin iki elle taşınması buna yöneliktir.

Evde Montessori Semineri/Kuru Aktarma Çalışmaları

Esra&Ece
http://www.esracemilece.blogspot.com/


1) ÇALIŞMANIN ADI: Elle transfer

MATERYAL LİSTESİ:
*2 cam,geniş ağızlı kase
*1 tepsi
*Tepsi içinde boncuklar (yuvarlak olmayan,yassı-çocuğun ağzına alma ihtimaline karşı direk boğazına kaçmasını engelemek amacıyla-)


ÇALIŞMANIN AŞAMALARI:
*Tepsiyi yerinden iki elle taşıma
*Sağ tarafta bulunan dolu kaseden boş kaseye elle aktarma
*(Gösterimi yaparken bazen iki bazen üç bazen daha çok taş almak gerekiyor)


ALTERNATİF ÇALIŞMALAR:
*Boncukları dar ağızlı cam bir vazonun içine atma
*Boncukları dar ağızlı porselen -içi görünmeyen- bir vazonun içine atma


UYGULAMA YAŞI: 2-2,5

HATA KONROLÜ:
1. Kaselerin altına kaymaması için yapılmış kaydırmaz
2. Çalışma bittikten sonra kapları dışarıya alıp tepsiyi yoklama

İLGİ MERKEZİ: Çıkan ses,taşların şekli,rengi vs.

ÇALIŞMANIN AMACI: Kaba motor-ince motor kasları geliştirmek, yazmaya hazırlık



2) ÇALIŞMANIN ADI: Kaptan kaba aktarma

MATERYAL LİSTESİ:
*Tepsi
*İki cam kulplu kase (ucu akışı kolaylaştıracak şekilde sivrilen sosluk)
*Fasülye



ÇALIŞMANIN AŞAMALARI:
*Tepsiyle taşınması
*Dolu kaseyi sağda bulundurma
*Tekke elle kulbu,tel elle kabın ağzını tutarak dökme (amaç iki elin de kullanılması)



ALTERNATİF ÇALIŞMALAR:
*Kullanılan malzeme aşamalı olarak küçültülür (mısır,mercimek,pirinç)

*Kullanılan cam malzemeden içi görünmeyen seramik malzemeye geçilir.
*Kuru aktarma ile yeterince çalışan çocuk sıvı aktarmaya geçebilir.(Sıvı aktarmada da geniş ağızlıdan geniş ağızlıya ve dar ağızlıdan huni yardımıyla dar ağızlıya şeklinde gidilir.)
*Bu çalışmayı yeterince yapmış bir çocukla önüne paravan koyarak (görmeden )döktüğümüzün hangi ses (mısır,pirinç,fasulye) olduğunu bulma etkinliği yapılabilir.



UYGULAMA YAŞI: 2,5-3

HATA KONROLÜ:
1. Kaselerin altına kaymaması için yapılmış kaydırmaz
2. Çalışma bittikten sonra kapları dışarıya alıp tepsiyi yoklama

İLGİ MERKEZİ: Çıkan ses

ÇALIŞMANIN AMACI: İnce motor kas gelişimi, yazmaya hazırlık,odaklanma,hareket koordinasyonu,bağımsız iş yapma



3) ÇALIŞMANIN ADI: Kaptan kaba kaşıkla aktarma

MATERYAL LİSTESİ:
*Tepsi
*İki cam kase
*Kaşık
*Fasülye (iri taneli bakliyat)




ÇALIŞMANIN AŞAMALARI:
*Tepsiyle taşınması
*Dolu kase solda bulundurulur.
*Kaşık tutma şeklinin çocuğa daha kolay yapabileceği bir şekilde gösterilmesi:Sol el ile kaşığın en dar yeri (sapla kaşığın birleştiği yer) tutulur,sapı sağ elin parmakları içine yerleştirilir.

ALTERNATİF ÇALIŞMALAR:


*Kullanılan malzeme aşamalı olarak küçültülür (mısır,mercimek,pirinç)
*Bu çalışmanın belli bir dönem tekrarından sonra kaşıklayarak paylaştırma çalışmasına geçilebilir. (Büyük bir kaptan,birbirine eşit iki küçük kaba aktarma)



UYGULAMA YAŞI: 3-3,5

HATA KONROLÜ:
1. Kaselerin altına kaymaması için yapılmış kaydırmaz
2. Çalışma bittikten sonra kapları dışarıya alıp tepsiyi yoklama

İLGİ MERKEZİ: Çıkan ses

ÇALIŞMANIN AMACI: İnce motor kas gelişimi, yazmaya hazırlık,odaklanma,hareket koordinasyonu,bağımsız iş yapma


4)ÇALIŞMANIN ADI: Maşayla Transfer

MATERYAL LİSTESİ:
*Tepsi
*Buzluklar
*Buz görevi gören toplar (Sıvı içeçekleri sulandırmadan soğutması için kullanılan plastik nesneler,züccaciyelerden temin edilebilirmiş)
* Plastik,küçük maşa


ÇALIŞMANIN AŞAMALARI:
*Tepsi masaya taşınır.
*Dolu buzluk solda bulundurulur.
*Soldan sağa,buzluğun aldığımız bölmesinden,diğer buzluktaki aynı yerine maşayla taşınır.



ALTERNATİF ÇALIŞMALAR:
*2-2,5 yaş arası çocuklarda tutuşu daha kolay olan büyük ponponlarla transfer yapılır ve obje miktarı az tutulur. (6 ya da 8 bölmli buzluklar idealdir.)Yaş büyüdükçe obje boyutu küçültülür.

*Yaş büyüdükçe maşa küçültülebilir.3,5-4 yaş civarı cımbızla çalışmalara geçilebilir.

UYGULAMA YAŞI: 2,5-3


ÇALIŞMANIN AMACI: İnce motor kas gelişimi, el-göz koordinasyonu


5) ÇALIŞMANIN ADI: Bilyelerle geri düşürme

MATERYAL LİSTESİ:
*Kenarları yuvarlak delikli şekerlik (paşabahçeden alınmış:))
*Delik sayısınca (20 civarı)bilye



ÇALIŞMANIN AŞAMALARI:
*Bilyeler tek tek elle deliklere konur.
*Tüm bilyeler yerleştirildikten sonra işaret parmağı ile içine düşürülür.


UYGULAMA YAŞI: 2-2,5

İLGİ MERKEZİ: Çıkan ses

ÇALIŞMANIN AMACI: İnce motor kas gelişimi, el-göz koordinasyonu