Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


29 Eylül 2008 Pazartesi

Kerem'in Gokyuzu (15 ay)


Biz gökyüzünü böyle anlatmaya çalıştık. Biraz kolay bir çalışma oldu ama evde ancak böyle antatılırdı herhalde. Dışarı çıkmış olsaydık teleskopla yıldızlara bakabilirdik.


Kerem kendi gökyüzünü yapmaya çalıştı. Benim hazırladığım bulutları, ay ve güneşi mavi gökyüzüne serpiştirdi. Bunları yaparken çok eğlendi.



Bazen işi büyüttü ve kendi oyuncaklarını da yaptıgı faaliyete dahil etti:))


Veee finalll! İşte Kerem'in gokyuzu



19 Eylül 2008 Cuma

Rima(21aylık) İle İlk Etkinliğimiz :) GÖKYÜZÜ

buHeyecanla başladık güne çünkü bu bizim ilk etkinliğimiz olacakdı.Renkli kartonlar, boya kalemleri ,karton makası, çocuklar için uygun olan bir yapıştırıcı masamızda yerini aldı.Bu haftaki kelimemiz GÖKYÜZÜ.
Kelimemizin gökyüzü olduğunu öğrendiğim gün hazırlıklara başladım.O gece balkondan bakarak aydedeyi izledik ve aydede şarkısını söyledim kızıma.
Hani şu bizlerin zamanından kalma "Ay dede ay dede senin evin nerede,Hep yakın ol bizlere yıldız kalsın geride"sözlerinin oluşturduğu şarkıyı.Çok hoşuna gitti.Önceleri ayde, ayde diyordu.Ondan sonraki gecelerde beni kendisi balkona sürükledi ve ayde,ayde demeye başladı.Bizde ilk olarak aydede ile tanışmış olduk.
Etkinlik için aldığım kartonları, makası ,yapıstırıcıyı şaşkın gözlerle inceledi.Ona aydede yapacağız, güneş yapacağız ,yıldızlar yapacağız seninle dedim.Gözleri güldü ve bana anninaaam dedi.
ANNİNAM=Rimanın dili ile Anneciğim demek.O kadar sevindiki sanırım bu şekilde ifade etme isteği duydu.
Mavi kartonumuza gökyüzünün gündüz halini,siyah kartonumuza ise gökyüzünün gece halini hazırladık.Beyaz beyaz bulutlar hazırlayıp ona verdim yapıstırmasını öğrettim dudaklarını uzata uzata bir iş becerebilmenin heyecanı ile yapıstırdı bulutları. İyice yapışması için elleri ile üzerine pat pat vurması çok hoş görünüyordu.Daha sonra sarı kartonumuz ile güneşi hazırlayıp verdim.Hepsini kendisi yapıstırdı ve hepsinin sonunda alkış bekledi benden.




Daha sonra bir uçak,kuşlar ve hava balonu hazırladık.Hepsini çizerken ve keserken adlarını söyledim ve onada söylettirdim.Uçak=cacak ,kuş=kus, balon=babon, Güneş=üeş dili döndüğünce söylemeye çalışdı.Siyah kartonumuza ay ve yıldızlar hazırladık.Rimayı en çok ilgilendiren kısım aydedeli kısım oldu.Ve ayde,ayde derken aydede demeyi öğrendi.Anneanneside bende çok mutlu olduk.
Her şey bittikden sonra bir kezde anneanne için saydık gökyüzündekileri.Ama o kartonları elinden bırakmayı hiç istemedi.Teyzesi işden geldiğinde yapdıklarımızı gösterme hevesi ile öyle bir koşduki kartonları almaya çok kötü kaydı mermer üzerinde ve birden boylu boyunca yerde buldu kendini.Normal zamanda bu şekilde düşmüş olsaydı dakikalarca ağlar susmak bilmez epey bi nazlanırdı ama ağlamak aklına bile gelmeden kartonları kaptığı gibi teyzesinin önüne koydu.AYDEDE,AYDEDE dedi.


Bizim ilk etkinliğimiz çok güzel geçdi.Esra hanıma ve tüm montessori grubu üyelerine sevgilerle :)

Mete, ay dedeyi yerde sanarken gökte buldu!...

Uzun bir süre Mete ile ilgili bir şey yazamadım. Bunun iki nedeni vardı; birincisi yazlıkta internet yoktu, ikincisi her etkinlikte Mete ile bir şeyler yapabilmenin zorluğu. Nede olsa torun, sonuçta annesi ve babası ile yaşıyor. Biz ancak seviyoruz.
İLK COĞRAFYA BİLGİSİ AY DEDE: Torun Mete’nin ay dede ile tanışması alınan ayakkabılarıyla oldu. Üzerine ay dede şekli yapıştırılmış ayakkabılarını çok sevmişti. “Hani ay dede?” dediğimizde pabucunu gösteriyordu. Mete’nin ilk coğrafya bilgisini, ayakkabıları aracılığıyla edindi.
AKŞAMLARI AY DEDE İLE BULUŞMA: Mete yazlıkta bizimle 10 gün kaldı. Şansına dolunay vardı gökyüzünde. Bir akşam yürüyüşe çıktığımızda gökteki dolunayı fark etti. Eliyle "bak, bak" diye gösterince “ işte aydede o. Yanındaki parlayan şeyler de yıldızlar.” dedik. Artık her akşam arabasına koyuyorduk Mete’yi. “Hadi ay dede bizi bekliyor, ona gidelim.” diyorduk. Arabaya kuruluyor, ay dedeyi seyrede seyrede uyuyordu. Ama artık “Ay dede nerede?” dediğimizde pabucuna bakmıyor, gökyüzünü gösteriyor.
Punto Dede

16 Eylül 2008 Salı

Damla hanım (18 aylık) ve gökyüzü aktivitesi

Damla henüz gökyüzü ile ilişkili olarak bir tek aydedeyi tanıyor (idi). Bu aktivitede ona, kendisinin de katılacağı bir şekilde gökyüzünde bulunan herşeyi tanıtmayı amaçladım.

Bunun için önce, düz beyaz resim kağıdından güneş, aydede, yıldızlar, kuşlar, yağmur damlaları, gökkuşağı, bulutlar kesip hazırladım.
Aktiviteye başlarken, önce ona tek tek hazırladığım şablonları tanıttım, isimlerini tekrar ettirdim (yeni konuşmaya başladığından herşeyin ismini tekrar ediyor bu aralar).

Ardından, pastel boyalarla, istediği şekilde, istediği renkte bu şablonları boyadı. Renk seçimini tamamen kendisi yaptı, bazı şekilleri bana boyattı, çoğunu kendi boyadı. (Henüz tabii ki boyayamıyor, karalıyor sadece).
Yağmur damlaları ve gökkuşağını aktivitemize dahil edemedik, onların ne olduğunu kavrayamadık çünkü :)

Ardından, boş bir beyaz sayfa aldık, bu gökyüzümüz oldu. Damla hanım Pritt aracılığıyla, tamamen kendisi, boyadığı figürleri tek tek gökyüzüne yapıştırdı.
İlk kez yapıştırıcı kullandığı için, ilk seferinde ben yardım ettim (öğrettim), yapıştırma işini tamamen kendi yaptı.

Son olarak gökyüzümüzün üzerine tarih atarak son şeklini verdim ve onu duvarımıza astık..

11 Eylül 2008 Perşembe

Sil Bastan...

Istanbul'da Montessori felsefesini uyguladigini iddia eden ve bircok materyali bir odaya toplayip gunde 20 dakika cocuklarin ellemelerine izin veren bir anaokuluna ithaf olunur...

Gectim tum materyalleri, tum fikirleri, tum aktiviteleri... Montessori hakkinda tum bildiklerinizi unutun... Tum materyalleri kilitleyin, yakin, yok edin... Aktivitelere de son verin... Ve kendinizle basbasa kalip 10 dakika dusunun... Nedir Montessori?

Sil bastan...

1. Cocuklar birer bireydir ve onlarin isteklerine, secimlerine, ozelliklerine saygi gosterilmelidir.

2. Cocuklar secimlerini yapmakta, istemek ve istememekte ozgurdur.

3. Her cocuk farklidir. Cocuklar once incelenmeli, kendi ozelliklerine gore davranilmalidir. Her cocuk icin tek bir dogru asla yoktur, olamaz.

4. Ceza asla uygulanmamalidir. Cocuk yanlisini deneyip yanilarak gorur. Dogru yol gosterilir ancak zorlama, baski asla uygulanmaz.

5. Egitimci sadece yol gostericidir. Cezalandirici ya da zorlayici degildir.

6. Cocuk, oyunla ogrenir.

7. Montessori metodu asla cocuklari akademik calismalar icin egitme metodu degildir. Cocugun dogal gelisimini izleme ve destekleme sistemidir.

8. Cocuga her zaman sevgi ve saygi ile yaklasilmali, onlarin gelecegin birer buyugu olacagi unutulmamalidir.

Cocugun ruhunu ozgur birakin, onu dunyaya kazandirin.

Maria Montessori

10 Eylül 2008 Çarşamba

BEÖ:Gökyüzü

Nilgün ve Dila'sı (18,5 aylık)
Aslında olay şöyle gelişiyor, biz bu oyunları zaten yapıyorduk, bu periyottaki konu gökyüzü olunca yazmak istedim sadece.
Önce soru cevap oyunu
Anne: Dila gece gökyüzüne baktığımızda ne görüyoruz?
Dila: Ayyyyyyy (diyor ve hemen pencerenin kenarına giderek bana ayı gösteriyor).
Bir ara ayı sadece dolunay hali ile görmüştü , diğer hallerinin ay olmadığını düşünüyordu sanırım, ama sonrasında onları da öğrendi. Artık okuduğumuz kitaplarda gökyüzünde ay varsa benim sormama fırsat vermeden “ayyyy” diyor.
bu soru sorma olayı oldukça keyifli oluyor, ben de soruları çoğaltarak sürdürmek istiyorum
Sonra gökyüzündeki taşıt oyunu
Dila uçak geçerken sesini duymuşsa önce “vuuuuvvvuuu” diye uçak geçtiğini bana haber veriyor (bu arada işaret parmağı ses duyduğunu belirtmek için kulağında oluyor) gece-gündüz fark etmez, hemen gökyüzüne bakıyor ve bana uçağı gösteriyor. Sadece gece şöyle bir sorunumuz olabiliyor, bazen ses duyup uçak göremediyse bakış alanındaki bir yıldızı uçak sanıyor. Ben O’na anlatıyorum, “gördüğün ışık duruyorsa yıldız, gidiyorsa uçak” diye ama şu ana kadar çok başarılı olamadım.
Aklıma gelen ama zamansızlıktan dolayı henüz gerçekleştiremediğim fikirler,
- Rasathane halkgünü etkinliklerine katılmak
- Oyun hamurları ve pasta kalıpları ile gökyüzü yapmak (bunları da yaparsam eklerim bloga)
NOT: Yine foto yok:)

8 Eylül 2008 Pazartesi

BEÖ, Gökyüzü (Sinan-3,5 yaş, Civan 1,5 yaş)

Gökyüzünde neler neler olur? Neler uçar, neler kaçar, neler yağar? Önce bunlar üzerine uzuuuun sohbetler ettik Sinan'la. Sonra da konuştuklarımız çerçevesinde bir boya-kes-yapıştır çalışması yaptık.

Gökyüzünü oluşturmak için su ve undan cıvık bir karışım hazırladık ve içine mavi parmak boyasından ekledik. Boyayı cıvık hamurla karıştırmak, ellerinden hissetmek, kağıda sıvamak çok hoşlarına gitti.


Daha sonra hamurun yardımıyla biraz yapışkanlık kazanan kağıda önceden hazırlamış olduğum, gökyüzünde olan nesnelerle kolaj yaptılar.

İşte böyle birşey çıktı. Fakaaaat hazırladığımız boyalı karışım kurudukça ufalandı. Bir dahaki sefere 1 bardak kaynayan suya 1/2 bardak unu karıştırarak ekleyecek ve kısa bir süre pişirip soğutacak ve boya ile öyle karıştıracağım. Hem yapısının hem de yapışkanlığının daha başarılı olacağını düşünüyorum.
Sinan'ın bu iş çok hoşuna gitti ve aynı gün tekrar yapmak istedi. Bu kez yapıştırıcı ile kes-yapıştır çalışması yaptık. Benim aklıma gelmeyen gökkuşağını kendi kesip ekledi. Gökkuşağı dediğim de kolajda anlamsız görünen kağıt parçaları oluyor:)

2 Eylül 2008 Salı