Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


30 Ekim 2009 Cuma

B.E.Ö. Cumhuriyet

Banu & Mira (20 aylık)

Atatürk'ün gülümseyen fotoğraflarından oluşan "Gülen ve Gülümseyen Türkiye" sergisi Ankara Anadolu Ajansı Sanat Galerisi'nde açıldı.

Çocukken ilk defa Atatürk'ün gülümseyen bir resmini gördüğümde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. O yıllarda heryerde sadece ciddi bakışlı smokinli yada kalpaklı Atatürk fotoğrafları vardı. Atatürk'ün gülümseyebileceğini hiç düşünememiştim. Bu sergi bana kendi şaşkınlığımı hatırlattı ve Mira'nın öncelikle Atatürk'ün neşeli yüzünü tanımasını istedim.

Bunun için sergideki gülümseyen Atatürk fotoğraflarından Mira için eşleştirme kartları hazırladım. Kartların arkasına da Türk Bayraklı bir görsel yerleştirdim. Şu sıralar Mira'nın gazetelerde, dergilerde, paralarda, piyangolarda çeşitli şekillerde gördüğü Atatürk ve Türk Bayrağı resimlerini heyecanla "atatüü" ve "bayyak" diye göstermesinden etkinliğimizin başarılı sonuçlandığını düşünüyorum.

Bizim gülümseyen Atatürk kartlarından isterseniz... Buyrun TIK'layın :)

Kartlar eşleşmiyor diyorsanız; Sermin eşleştirme çalışmaları ile ilgili çok detaylı bilgilendirici bir yazı hazırlamıştı... TIK'layın :)

29 Ekim 2009 Perşembe

BEÖ CUMHURİYET

Hazırlayan: Berna & Ekin (36 ay)
Eşlik eden: Işıl & Sarp (16 ay)

http://ekinvebiz.blogspot.com/

BEÖ etkinliği konusu Cumhuriyet ve biz de bir etkinlikle katılalım istedik.

Cumhuriyet bayramı nedeniyle, sevgili arkadaşım ve grubumuzun üyelerinden Işıl’ın 16 aylık oğluşu Sarp için "bayrak puzzle" yapmaya karar verdik kızımla. Çünkü Sarp tam bir Türk bayrağı hayranı...

Kırtasiyede satılan Türk bayraklarından aldık; 3 tane bayrak, 3 tane de Atatürk’lü bayrak. Onları ince kartonlara yapıştırdım üzerini de lamine ettim. Yapıştırmalarda Ekin çok yardım etti annesine :) Bayraklardan birini bütün bıraktım, diğer parçayı ikiye kestim, diğerini de dörde böldüm. Diğer üçlü bayrak grubunu da aynı şekilde hazırladım. Ama bunların fotoğraflarını koymuyorum. Belki tahmin edersiniz sebeplerini :))))




İşte bizim evdeki Cumhuriyet Bayramı kutlaması... Ekin'le Sarp ellerinde bayraklarla koşturuyorlar :)




Akşama da fener alayını izlemeye gideceğiz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...

BİZ ATATÜRK ÇOCUKLARI

DİJLE ..EZEL(19 ay)
http://www.pamkprenses.blogspot.com/







Ezelci'ğim biraz daha yaptıklarımızın anlamını da kavramaya başladığından beri her hafta bir etkinlik konusu belirleyip,o hafta içerisinde bu tema üzerinde farklı çalışmalar yapıyoruz.

BU HAFTA DOĞAL OLARAK CUMHURİYET HAFTASI;

Bu kapsamda ilk iş Ezel'in odasını bayraklarla donattık.Ezel görünce çok sevindi.El çırptı,Dede,dede diye odanın içinde dolandı durdu:))

Ezel'in penceresinin baktığı yer bir okul ve okulun ön cephesinde büyük bir Türk Bayrağı ve Atatürk resmi asılı hafta başından beri.Ezel bir kendi penceresine bir de okulun ön cephesine bakarak;Anı Anı(aynı,aynı)Dede diyerek eşleşme de yaptı.Buraya vakti geldiği için not düşelim;Ezel her pazartesi sabah ve cuma öğleden sonra İstiklal Marşı okunurken bir şef edası ile kendi penceresinden okulun öğrencilerini yönetiyor..Büyük bir ciddiyetle..Bir ara video eklemeli artık aslında...

Ezel'in Atatürk'e "dede" demesinin hikayesine gelince;Mama sandalyesinin tam arkasında,duvarda asılı Atatürk Takvimimiz var.Ezel ,ne zaman su koyverse Azer Teyzesi "Bak dede de yiyecek,hadi bak dede de yesin diyor ,aaaaa Ezel bak dede de karnıbaharı çok seviyormuş:)) diye diye Atatürk oldu Ezel'in dedesi..EEE yalan da değil hani:))

Biz bu kapsamda Türk Bayrağı şablonu çizip içini kırmızıya boyamaya çalışıyoruz...

Gramafon kağıdından süsler yapmayı planlıyoruz.

Bol bol kahramanlık marşları dinleyip,dans ediyoruz..

Ezel'in en çok sevdiği ise;Trt Türk Sanat Müziği Çocuk Koroları - Çocuklar Şarkı Söylüyor 1 (2009) CD'nin ilk parçası,BİZ ATATÜRK ÇOCUKLARI (İzci Şarkısı)

Biz Atatürk çocukları
Yurdumuzun umutları
Başımız dik, yüzümüz ak
Seyrederiz ufukları
Lâllâl la, lâllâl la Lâllâl lâllâl lâllâl la

Ne mutlu Türk olana
Ne mutlu bana
Biz Atatürk çocukları
Çok severiz insanları
İçimizde taşıyoruz
Sevgi dolu yarınları
Ey sevgili Büyük Ata
Rahat uyu, etme tasa.
Seviyoruz, seveceğiz
Bil ki her an seninleyiz.

HEPİMİZİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN!

28 Ekim 2009 Çarşamba

BEÖ 3 ;Cumhuriyet Bayramı




BEÖ aktivite konumuz Cumhuriyet Bayramı. Durucumla, dışarda birşeyler yapmayı düşünmüştüm ama yağmurlar başladı, virüsler yayıldı, çocuklar eve kapandı. Bu aralar dışardayken bayrakları gösterip, anlatmıştım, Durununda bu aralar zaten ilgisini çekiyordu. Şimdide birlikte cama astık, birkaç kez anlattım, ama sonunda Duru yine-yarın şeker bayyamı mıı? diye sordu :)



Birde Atatürk Ölmedi 'yi söyledik, ama ataküt diyebiliyoruz :(



DURU KARAKAŞ 23 ay
http://durugunlerimiz.blogspot.com/

B.E.Ö. Cumhuriyet

Füsun ve Defne(18 ay)
Defne Yaprağı Şimdiye kadar Defne'ye Atatürk ve Türk Bayrağını tanıtmadığımı bu haftaki etkinlik konusunu görünce farkettim. Bugün okuldan iki bayrak getirdim ve Atatürk kartpostalıyla beraber Defne'ye verdim. Bayrağı pek kavrayamadı, daha çok üzerindeki hilale bakıp aydede aydede dedi ama Atatürk ismini hemen öğrendi, bu kim diye sorunca, söyledi, nerede deyince gösterdi.
Önce bayrağı bisikletine takıp Atatürk resmiyle Cumhuriyet Turu attık evde.


Sonra bayraklarla ve kartpostalla odasındaki rafa Atatürk köşesi hazırladık. Birkaç gün boyunca orada kalacak. Yerimiz geniş olsa, keşke sürekli orda kalsalar. Bakalım belki duvara asarız.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Güneş Sistemi, Gezegenler ve Ay

Ayşe & Yahya (3 yaş 8 aylık)





İlk yazımı umarım beğenirsiniz. Pek emek içermeyen bir aktivite ama olsun :) Oyun hamuruyla vakit geçirmek çok eğlenceli. Biz de bu defa Güneş Sistemi'ndeki gezegenleri yapalım dedik. Siyah renkte bir alışveriş poşetinin üzerine beyaz renkteki oyun hamurunu makarna şeklindeki aparattan geçirerek elde ettiğimiz şeritlerle hazırladığımız yörüngeleri yerleştirdik. Sonra pek mümkün olmasa da orijinal renklerine ve boyutlarına en yakın şekliyle yapmaya çalıştığımız Güneş'i ve sırasıyla gezegenleri yerleştirdik. Daha sonra gezegenleri geri topladık ve Yahya gezegenlerin isimlerini sayarak doğru yörüngelere yerleştirdi.



Daha sonra Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünü,



Son olarak da Ay'ın Dünya etrafındaki dönüşünü inceledik...

24 Ekim 2009 Cumartesi

Knobless Cylinders / Kulpsuz Silindirlerle Çalışma

Berna & Ekin (36 ay)
http://ekinvebiz.blogspot.com/



Bunlar bizim Montessori materyallerinden kulpsuz silindirlerimizle yaptığımız çalışmalar. Ekin artık 3 yaşında olduğu için kule yapmak hem kolay geldi, hem hoşuna gitti. Birlikte silindirlerin özelliklerini konuştuk. Hem düşey yönde, hem de yatay yönde dizdi kulpsuz silindirlerini. Hatta kulplu silindirleriyle benzeyenleri bir araya getirdi, bir nevi kulplularla kulpsuzları eşleştirdi :)








Aslında yapmak istediklerim şunlar http://jojoebi.blogspot.com/2008/04/knobless-cylinders.html , ama onlara ulaşamıyorum (boş sayfa çıkıyor), kendim bilgisayarda hazırlayacağım. Mimar olmamın kızıma bir faydası olsun...









Bilgilenmek isteyenlere:

http://homepage.mac.com/montessoriworld/mwei/Course1/VideoCourse1/Knobbless_Cylinders.html adresinde Margaret Homefray’in videosu var.

http://homepage.mac.com/montessoriworld/mwei/sensory/sknobles.html adresinde ve

http://www.ehow.com/how_4524356_teach-comparisons-using-montessori-knobless.html adresinde de nasıl sunulacağının anlatımı var.

22 Ekim 2009 Perşembe

21 Ekim 2009 Çarşamba

Trafik Oyunu

Berna & Ekin (36 ay)

http://ekinvebiz.blogspot.com/



Bu etkinliği Meraklı Minik dergisinin eski sayılarından birinde okumuştum. Kağıt bantı aldım ve Ekin’in odasında halısının üzerine doğaçlama yapıştırdım. Trafik, yollar, yaya geçidi gibi kavramları pekiştirmek ve iki çizgi arasında (dışarı taşırmadan) arabaları sürmeye çalışmak gibi faydaları olan eğlenceli bir oyun oluştu.


Hatta Ekin, yolların arasında kalan bölümlerin bir kısmına çiftlik hayvanlarını (orası çiftlik oldu), bir kısmına da orman hayvanlarını (orası da orman oldu) koyarak oyunu geliştirdi. Bahçeden topladığımız taşları yeşile boyadı çimen olsunlar diye...





Minik bebekleri de yaya oldular ve karşıdan karşıya geçmek için yeşil ışığı beklediler :)



Ekin yaptığımız zaman o kadar sevmişti ki bu oyunu, günlerce bantları çıkarttırmadı halısından :)


(Bu etkinliği 13.05.2009'da yapmıştık)

Bu arada kağıt bant halınıza hiçbir zarar vermez ve kolayca çıkar. Ama diğer bantlarla denemeyin :)))

16 Ekim 2009 Cuma

Halloween (Cadilar Bayrami) Aktiviteleri

Esra (Archi*Sugar) ve kizi Defne (4 yas)
................................................................
Iki haftadir her yanimiz cadilar, yarasalar, baykuslar, elmalar ve balkabaklariyla cevrili. :-) Biz cok egleniyoruz. Size de birkac fikir vermek istedik.


Parcalarini birlestirerek baykus yapimi:
Making Learning Fun adresinden alinmistir.

 

Cesitli cadilar bayrami motifleri:
Online boyayip basabilirsiniz. Biz, ayrica lamine edip birkac tanesini kapimiza astik.
Apples For The Teachers


Parcalari birlestirerek Frankenstein yapimi:
Making Learning Fun  adresinden alinmistir. Ayrica Franskenstein'i sekline gore boyama. Cok eglenceliydi. Making Learning Fun




Sayiya gore rengini secip boyama:
Her sayi icin bir renk secilir ve zar atilir. Gelen zarin sayi karsiligi renk boyanir. Cok eglenceli.






Balkabagi cekirdeklerini sayma oyunu:
1-20 arasindaki sayilari iceren balkabagi resimleri (basilmis ve lamine edilmis) ve buna denk gelen sayida bal kabagi cekirdegine ihtiyac var.
Play to learn - balkabagi resimleri (sayilari ile birlikte)






Yarasalari Sayma Oyunu:
Yarasalari sayip altindaki dogru sayiyi isaretleme oyunu. Kartlari basip lamine ettikten sonra kullanirsaniz silip silip oynayabilirsiniz.

Making Learning Fun


Cubuklardan balkabagi kuklalari:
Fikri suradan aldim: Ramblings of a Crazy Woman
Super eglenceli bir kukla oyunu cikti ortaya. Bir kucuk tiyatro perdesinin arkasindan oynarsaniz cok daha eglenceli olacaktir.


Yarasa Tangram:
Yarasa  motifini beyaz kagida cikti alip lamine edin. Ayrica tangram parcalarini farkli renkte bir kartona basip lamine edin.

Making Learning Fun - Yarasa motifi




Baykus motifi uzerindeki yaziyi fotograf ile esleme:
Birkac baykus basip ustune kisilerin isimlerini yazin. Ayrica bu kisilerin fotograflarini hazirlayin. Yazi ile fotografi eslemesini saglayin. Bu aktivite oncesinde yazilanlari taniyor olmasi gerekir.



Cadilar bayrami temali siralama:
Ornekteki sirayi takip ettirme calismasi.




11 Ekim 2009 Pazar

ev müzesi

bu haftalarda dışarı çıkamadık.bilgisayardan müze resimlerine baktık.atatürk müzesinin içinin gösterildiği bir cd.izledik.kıbrısta gezdiğimiz müzeleri hatırlamaya çalıştık.

tam içselleşmesede ön bilgimiz oldu.en kısa zamanda bir müze gezmeye çalışacağız.

ama anne yinede boş durmadı evdeki bütün antikaları topladı bir köşede sehpaların üstünde sergiledi tek tek özelliklerinden bahsetti.

*babaannemiz eskiden içine kömür konan bu ütüyü kullanıyormuş (kablosu nerde anne?)

*1311 'e tarihlendirilmiş bir tabak var (ama niye pis anne?)(paslı:))

*halı-ibrik-testi-radyo-semaver-şekerlik-dikiş kutusu.....

-anne bunlar eskiya hani niye bizim evimizde?müzeye verelim ozaman.(kendi ayakkabısından bahsediyor.:))

filiz sueda(43 ay)

http://suinci.blogspot.com/

7 Ekim 2009 Çarşamba

BEO - Hava durumlu haftalık takvim

Pratik Anne - Kıpırcan (4.5 yaş), Kımılnaz (22 ay)
http://www.pratikanne.com/

Büyüyorum Eğleniyorum Oynuyorum'un Hava Durumu etkinliği haftasında aklıma düşen ve daha ancak Türkiye'den geldikten sonra başlayıp bitirdiğim, ev yapımı hava durumlu haftalık takvimi gururla sunarım.

Öncelikle bu tabloyu başka bir yerde gördüm diye düşünüyorsanız, zorlamayın. Ben hemen ilham kaynağımı (!!!) vereyim. Haftalık Takvim

Zahmeti, malzemesi, uğraştığım saatler ile beraber bunu elde yapmak bana daha pahalıya mal oldu gibi. Bir de sonrada bu firmanın bize çok yakın bir mağazası olduğunu farketmemle beraber güldüm kendime. Ama oğlum da yardım ettiği ve onun da emeği geçtiği için kendi de severek kullanıyor.

Bu takvimle neler yapıyoruz?
  • Kıpırcan her gün babasının işe gidip gitmeyeceğini soruyor. Okula başladığından beri de, o gün okula gidip gitmeyeceğini soruyor. Bu takvim haftaiçi/haftasonu ayrımını öğrenmesine yardımcı oldu. İş/Okul günü olup olmadığını buradan takip ediyor.
  • Hangi ayda olduğumuzu öğreniyor.
  • Bir ayın günlerinin sayılarla ifade edildiğini ve bu sayıların nasıl söylendiğini öğreniyor. Ayın 5'i gibi.
  • Haftanın günlerini öğreniyor.
  • "Bugün", "Yarın" ve "Dün" kavramlarını öğreniyor. Bunların her gün değiştiğini görüyor. "Yarın şu olacak", "dün bu olmuştu" dersek daha iyi anlamasına yardımcı oluyor.
  • Hava durumunu gözlemleyip, tanımlayıp, takip etmeyi öğreniyor.
  • Bütün bunları hem İngilizce, hem Türkçe öğreniyor. Görsel olarak İngilizce hazırladım çünkü ilk olarak ingilizce öğreneceği için, kafası karışsın istemedim. Sözel olarak biz her ikisini de tanıtıyoruz.

Malzemeler
  • Kanvas gibi ağır bir kumaş (Duck Cloth)
  • Kalın şeffaf plastik
  • İplik
  • Kumaş boyası (veya daha kolayı, düzgün bir adres etiketi bile olabilir aslında)
  • İnce tahta çubuk
  • Yün ipi
Kartlar için
  • Karton kağıdı (Card Stock)
  • Laminasyon aleti

Yapılışı
  1. Önce ne büyüklükte yapacağınıza karar verin. Ben örnek aldığım üründen daha küçük hazırladım. 2in x 2in (inch) boyutunda kartlar kullanacağımı varsayıp, bundan yola çıkarak dikiş payları ile beraber 16.5 inch eninde kumaş kestim. Bunu yaparken beyaz dikiş kalemi ile neyi nereye yerleştireceğimi belirledim.
  2. Sonra üstü hariç üç kenarını 1/2 inchten kıvırıp makina ile kapadım.
  3. Plastikleri yeteri kadar kesip, normal dikiş ipliği ve makina ile kumaşa diktim. Önce yanları ve alt kenarını, sonra kartları ayıran bölmeleri, daha evvel çizdiğim çizgileri rehber alarak diktim.Burada bir ipucu vereyim. Eğer kumaş arkada toplanırsa, söküp söküp dikmeyin. Bittikten soran arkadan ütü basın. Sonra da iyice gerip soğumasını bekleyin. Ama ütü çok sıcakken basın ve beklemeden kaldırın. Yoksa olduğu yere yapışmasın. Böylece plastik genişleyip kumaşla eşit oluyor.
  4. Sonra ay ve gün isimlerini yazdım. Bu esnada Kımılnaz tabloyu alıp ters çevirip üstüne yazı yazmaya kalktı ve günler ve ay yazısı biraz dağıldı.Bu yüzden keşke adres etiketine bastırıp yapıştırsaydım, daha düzgün olurdu diye düşünüyorum.
  5. Önce içine koyacağım kartları hazırladım. Bilgisayarda 1-31 e kadar sayıları, ay isimlerini ve hava durumu tiplerini MS Word deki clipartlardan ve Hava Durumu tablomuz için daha evvel bulduğum görsellerden de faydalanarak hazırladım. Bunun dışında doğumgünü, okul tatil, bayram ve seyram gibi özel günler için de kartlar var. Hepsini Kıpırcan lamine etti ve kesti.
  6. En zor kısmı, ceplerini yapmaktı. En fazla sayı kartları yer tutuyordu. Onları üstüste koyup üzerine cep olacak şekilde ne kadar kumaş gerektiğini belirledim. Sonra makine ile içten tabloya daha evvel belirlediğim yerlere diktim. Bu dikiş bayağı zahmetli oldu.
  7. En son, aldığım çubuğu kesip, kumaşın üstünü bu çubuğun çeversine uygun şekilde diktim. Çubuğu geçirip bu kısmı kapadım. Yün ipini de zımba ile her iki kenara tutturunca duvara asılmak üzere hazır oldu.
  8. *Dikiş esnasında pedala Kıpırcan bastı. :)

    Dip not: Durduk yere kendi ayağımızı vurmamak için haftasonu ve haftaiçi ayrımı yaparken, haftasonuna daha iyi imajı verebilecek renk ve resimlerden kaçındım. Sadece ikisi farkli olsun diye birine beyaz, diğerine sarı renk kullandım.

6 Ekim 2009 Salı

Elif&Alpi(39 ay)

Renkler & desenlerle ilgili eşleştirme, şekiller üzerine bir eşleştirme kitapçığı, büyük/küçük sıralaması, şekiller & renkler kitapçığı, renklerle ilgili gruplama, tamamlama, makas kullanma ve yazma için de bir ön çalışma.

 Konu başlıklarıyla ilgili çalışmalarımız:
http://alpiharikalardiyarinda.blogspot.com/2009/10/neler-yaptim-neler.html

5 Ekim 2009 Pazartesi

Müze

Haftanın konusu müzeydi bizim müzeyle ilgili aktivitemiz de şöyle;
http://inciboncukus.blogspot.com/2009/10/oyuncak-muzesibeo.html
Gülşah&Demir(18,5)

3 Ekim 2009 Cumartesi

Montessori Çevresi

Güneş&Begüm - 15 Aylık

"Montessori Eğitiminin tipik özelliklerinden bir tanesi, onlara uygun hazırlanmış çevredir."

"Çocuklar 0-6 yaş arasında emici bir zihne sahiptir ve çevrelerinden öğrenir."



Bunun içinde onlara imkan tanımak gerekir. İlk önce çevre yani, begümün boyuna inip herşeyi onun gözüyle gözlemleyince herşey ortaya çıkıyor zaten. Yapmak istediği şeyleri kendi yapmaya başlayınca da huysuzlukları azalmış oluyor. "HuysuzlukÇözümlenmesi gereken bir sorundur. M.M" "Bizi Begüm çok iyi anlıyor, ama biz onu anlayamıyoruz." Çoğu blogda aynı yazı yazılmış. Mesela, ben çamaşır asarken, kızım bana mandal ver dediğim zaman, (daha önce ona mandalın ne olduğunu öğretmedim) o oynadığı mandaldan bir tane uzatarak bana "MAMBALL" dedi :D Çok çabuk öğreniyorlar, 14 aylıkken babası kumandayı istediğimde götürebiliyordu. Bir kaç türkçe-yabancı blogda Pratik Hayata Odaklanın yazısını görünce bizim sloganımızda bu olmalı diye düşündüm. Çünkü ben çalışan bir Anneyim ve evdeki günlük işleri yaparken Begümle yapabilirsem hem onu ertelememiş, hemde işlerimi bitirmiş olacağım, bu her zaman bu şekilde olamıyor bu bir gerçek zaman zaman babası devreye giriyor / Begümün tercihi ben çamaşır asarken yanımda olması, bana mandal uzatması oluyor, yada babası bulaşıkları boşaltıyorsa babasının yanında olmak istiyor. Benci olduğu için değil yani, aktif olanın yanında olmak istiyor. Bundan yola çıkarak,

Begüme ilk önce kendi boyutunda kendini görebileceği aynalar yaptık, salonda ve kendi odasında : "Mesela ben bebekleri eskiden uzun zaman aynaya baktırmadıklarını biliyorum, ama bu eğitimde ayna önemli. Kendini ve yaptıklarını izlemelidir."



Ayakkabılarını kendi çıkarıp, ayakkabılığa koyabilmesi için en alt bölümü onun için tekrar düzenledik. : "Bu alışkanlık oldu begümde, yaptığımız herşeyi anlatmaya çalışıyorum, kızım şimdi evimize geldik, ayakkabılarımızı çıkarıp ayakkabılığımıza kaldıralım."

Kendi montlarını asabileceği şekilde fortmantonun yanında, askılık taktık.: "Montumuzu yerine asalım. (ilk başta oyun yaptı, defalarca astı,aldı,asamayınca benim asmamı istedi,hatta benim gibi çantasınıda astı :)" )

Banyoda kendi boyunda havlusunu asıp, dişlerini fırçalaması için bir bölüm yaptık. : "Henüz havlusunu kullanmayı sevmiyor, ıslak kalmak hoşuna gidiyor çünkü, ama diş fırçasını mutlaka kullanıyor, ama macunda ısrarlı mutlaka Alyanın kullandığından edinmemiz lazım."



İkeadan bir basamak aldık, uzanamadığı yerler için. : "Kaldırıp her yere taşıyor üstüne çıkıp gülüyor :D" Geçen gün ilk önce basamağa, sonra sandalyeye,sonra masaya çıkmayı başardı, düz duvara olmasa da tırmanıyor, işte kendi çapında. :)

Masa ve Sandalye : "Çok mutlu oldu, daha ikeadan bakarken çok sevdi. Babası ile birlikte kurdular. Begüm sandalyenin birine bebeğini oturttu, diğerine kendi oturdu. Masasına kağıt ve boya kalemi koyduk, önce kağıdı çizdi, ama hemen ağzına götürdü, şu zararsız olanları araştırıp almak lazım, yoksa kızımın sanatsal yönünü engellemiş olacağım. Bununla ilgili bir kitaba başladım, "Çocuklarda Sanat Eğitimi" diye bir kaç sayfasını okuyabildim. Diyor ki ; çizdikleri bir çizgi bile çok önemli, önemseyin mutlaka." tam olarak böyle olmasada aklımda kalan kısmı. Okudukça paylaşırım.



Mutfaktaki Köşesi : "Mutfakta kendi boyuna uygun bir yerde, tepsisinin içinde bir tabağı var, küçük alıştırmalıklarla dolu, yasaklı gıda vermemeye çalışıyoruz artık. (Ceviz,Kuru Kayısı,Pestil,En sevdikleri), SU bardağıda orada duruyor ve susayınca gidip içiyor. Meyva saatimizde sofra bezini çıkarıyor ben bir küçük tabak dilimleyip eline veriyorum salona kendisi götürüyor. Meyvalarını bitirdikten sonra yere attığını gördüm, kızım ne yapıyorsun, tabağını yerine götürürmüsün dediğimde alıp götürüyor, ama neden atıyor?? bunu çözemedim, yemek yerkende, suyu bitsin bardağını yere atıyor, su demişken yemeklerde bardakla veriyorum suyunu ama oyun yappıyor,ıslatıyor kendini :)"



Odasında : "Artık oyuncaklarını bölümlendirdik, iki raflı dolabına oyuncaklarını dizdik, değiştirerek yerleştirmeyi düşünüyorum. Bu dolabın altındaki çekmecenin birini kitaplık olarak yaptım, bizim ev bu şekilde müsait şimdilik, zaten resimlerini görmesi açısından dikey degil de yatay olmasında fayda var, ama ileride bir kitaplığı olmasını istiyorum. Yine ikeadan aldığımız 4 bölmeli dolabını / puzzle / legolar / oyuncak, meyva ve sebzeleri / Bowlıngi olmak üzere düzenledik. Tabiki birde bebeklerimiz var sayıları her geçen gün artaN :) onlar içinde sepetimiz var daha önce kullandığımız."

Montessori Eğitimini ilk Esranın blogunda gördüğümde,dedimki aynı bizim çocukluğumuzda yaşadıklarımızı yaşatmamız gerekiyor yani, teknoloji değilde doğa çocukları olmaları gerekiyor. Hatırlıyorum annem hamur açarken bizede bir parçasını verirdi ve bizi dahil ederdi, hatta açmamıza izin verirdi. Bu kısımları çok hoşuma gitti, herşeyi birebir Montessori Eğitimi'ne uygun yapmam imkansız zaten bizim eğitim sistemimiz çok farklı. Çocuklar okula başlamadan yazma-okuma öğretilmiyor. Montessori Eğitiminde de öğretilmiyor aslında (anladığım kadarıyla) yapılan aktivitelerle çocuk kendiliğinden öğreniyor, aynı mambal gibi :D

Her haftaki Büyüyorum Öğreniyorum Eğleniyorum Köşemizdeki aktiviteler zamanımızı daha kaliteli geçirmemize ışık tuttu. Çoğunu yazamadım ama zaman zaman eskilerini tekrarlıyorum, Mesela, Evimizin Odalarını; her odayı biliyor, banyoda kirli çamaşırını eline veriyorum, kızım git kirli sepetine koy diyorum, götürüp koyuyor. Çamaşırları toplarken çoraplarını eşleştiriyoruz. Bulaşıkları toplarken kaşıklığa birlikte yerleştiriyoruz. Bardakları üst üste dizmeyi çok sevdi. Ama elinden alınca bağırıyor, özellikle cam bardak olacak, böyle zor anlarımızda oluyor. Böylece eşleştirmeyi yapmış oluyoruz. Birde ayakkabılığı her fırsatta açıp ayakkabılarını çıkarıyor, onlarıda eşleştirip yerine kaldırıyoruz. Mail grubumuzda diğer annelerin paylaşımı çok faydalı oldu ve olmaya devam ediyor.

Birde şunu öğrendim (ki öğreneceğim çok şey var paylaşacağımda inanıyorum), kesinlikle onun hızında yaşamaya çalışmalıyız,(ama bu da vakit demek) Çevremde en çok gördüğüm, sofra toplayacağız biran önce yedireyimde kaldıralım, çocuktan kaşığı alınıp aileler yediriyor, fırsatı biz vermiyoruz. Yada ayakkabısını daha uzun zamanda giydiği için biz giydiriyoruz. Bizim hızımızda yürüyemediği için kucağımıza alıyoruz,arabalarına koyuyoruz. Malesef buda bizim yaşam standartlarımıza uygun değil. Zamanla yarışıyoruz çünkü, bir an önce yemek yencek, sofra toplanacak, ütü yapılacak.vs.....uzar gider.... (Edison videosunda vardı)

Güzel kızım, umarım senin zamanına ışık tutmuş olabileceğiz. Belki ileride aaa Annemler nelerle uğraşıyormuş diyebileceksin..??? Eğitim Sistemi gittikçe kötüleşiyor, çocuklar birbirleri ile yarış halindeler, aynı zamanda velilerde!!! Sosyal Çevreleri, Dershanelerde kurabiliyorlar, çoğu Ailede özel ders olarak evde ders verdiriyor ve bu hiç sosyalleşmesine imkan tanımıyor. Hangisi doğru, hangisi yanlışı tartamadan bu sürece giriyor veliler.