Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


13 Nisan 2010 Salı

İstanbul Mostessori Semineri Notları

Duygu&Duru(13 Aylık)

http://durununsayfasi.blogspot.com

Seminerde konuşulanları kendi yorumlarımı da katarak blogumda paylaşmıştım. Grubun bloguna da eklemek istedik.

Hilal hanım'ın çok kez tekrarladığı bir konu üzerinde durmak istiyorum. "Çocuklarda öğrenme isteği içten dışa doğru gelişir, yetişkinlerin, çocuğun öğrenmesindeki payı çok küçüktür öncelikle bu gerçekle yüzleşmeliyiz" dedi. Ebeveynler tabiki rol model olacak, ona yol gösterecek, uygun ortamlar yaratacak ama onları etkilememiz çok zormuş. Yani empoze edici öğretme bu felsefe içinde yer almıyor, isterse öğreniyor istemezse ısrar edilmiyor.

Benim ilgimi çeken diğer bir konu, "evlerimizi ve sınıflarımızı eski mahalle hayatlarımıza yakın yerler yapmalıyız"dı. Eskiden bu ortamlar nasıl özgür, samimi ve güvenilir ise montessoride buna yakın bir çevrede büyümeyi uygun buluyor. Evlerde bizden bağımsız özgürce uğraşlarıyla ilgilenebilecekleri alanlar yaratmalıyız, gerek balkon, gerek bahçe, gerekse odanın bir kısmını ona ayırmamız gerekiyor.
Çocuğumuz 0 ile 3 yaş arasında fiziksel olarak oldukça büyük yol katediyor. "Napıyor? başta emekliyor sonra yürümeye başlıyor, başta agu bugu yapıyor sonra konuşmaya başlıyor. Bunları yapmasını sağlayan biz değiliz o potansiyel zaten doğuştan onun içinde var" diyor Hilal hanım.
Yine bence en önemlilerinden biri duyular konusu. 3-6 yaş aralığı duyuların gelişmesindeki en önemli dönem. Duyularımızı hepimiz biliyoruz: dokunma, koklama, görme, tatma ve işitme. Burdaki can alıcı nokta "çocuğumuzu tek duyu üzerinden uyardığımızda öğrenme işleminin daha etkili olduğu". Çoğumuz öğretirken hem anlatma hem gösterme yoluna başvuruyoruz bunun yanlış bişey olduğunu bunun yerine sessizce göstererek öğretmenin daha başarılı olduğunu öğrendik, suyu aktarma çalışması yaparak tecrübe ettik...

Sürahiden ağzı dar olan kaba huni ile su aktarma çalışması

Başka bir not çocuğumuzun kaba motor çalışmaları ile ilgili(0-4 yaş aralığı)."Çocuklar yaşları kadar km'yi yüreyebilirler" diyor Hilal Hanım. Puşetler iyi hoş, çok amaçlı kullanabiliyoruz ama çokta abartmamak lazım diyor. Çocuklarımıza ip atmala, koşma, zıplama, top oynama, bisiklete binme, kaydırağa tırmanma gibi oyunları oynayabilmesi için fırsat vermeliyiz. Bunlar, ilerki yaşlarda spora yatkınlığını arttırıp, sosyal çevrelerinden geri kalmalarını önleyecektir. Sınıflarda her çocuk materyallerini kendi yerinden alıp, taşıyarak, çalıştıktan sonra tekrar yerine yerleştiriyor. Buda montessoride fiziksel aktivitelerin önemini gösteriyor.


"1-3 yaş aralığındaki çocuklar kendi düzenlerini oluşturmak isteyeceklerdir, onlara izin vermeliyiz aksi halde krizler yaşanabilir bunların sonucunda 2 farklı kişilik yaratıyor olabiliriz biri isyankar diğeri içine kapanık, kabullenmiş, çabalamayan." Çocuğunuz bir eşyasını bir yere koymakta ısrar ediyorsa bırakın koysun diyor Hilal hanım, siz neden böyle bişey yaptığını değerlendirmeye, anlamaya çalışın. Mutlaka bir sebebi vardır. Kendisi söylemeden sormamızda istenmeyen bir durum. Sadece geçici bir dönem olduğunu bilmeliyiz, bu dönemi inatlaşmadan geçirmeye çalışmalıyız.


Evimize montessori meteryali almalı mıyız? "Evimize montessori meteryali almak maliyetli olabilir ama alabilirsiniz, bizim sınıflarımızda her materyalden sadece bir tane var ve 16-17 tanede çocuk var" dedi Hilal hanım. Sınıflardaki bu sistem ile çocuklar paylaşmayı ve sabretmeyi öğreniyorlar. Onun yerine evde bulunan benzer eşyaları kullanabileceğimiz söyledi. Örneğin, içiçe geçen saklama kaplarını ters çevirip kule yapabiliyoruz.
Hilal hanıma göre dikkat etmemiz gereken diğer bir noktada şu:"Çocuklarımız bizim her hareketimizi gözlemliyor, en meşgul anlarında bile gözlerinin ucuyla bizi takip ediyorlar". Bizden gördüklerini tekrar etmek isteyeceklerini düşünerek onlar için uygun olacak şekilde hareket etmeliyiz. Seminerde verilen örnekler, tepsiyi mutlaka 2 elle tutarak taşımalıyız, su içerken bardağı 2 elle tutmalı yada sandalyeyi 2 elle kaldırmalıyız. Bizim için çok kolay olan bu işlerin çocuklarımız için oldukça ağır olduklarını gözardı etmemeliyiz.

Süngerle bir kaptan diğer kaba su taşıma çalışması
Başka ufak notlar ;
0-3 yaş dil gelişimi için en önemli dönem. Doğru şeyleri yeterli miktarda dinlemeli.
Günlük yaşam materyalleri : Kaşık, masa, tava, minik cımbız, süngerler, renkli sular ile su çalışmaları ve yiyecek hazırlama çalışmaları yapılabilir.
Son olarak 0-6 yaş aralığı çok çok önemli, bu dönemi kaçırmamalıyız ve çocuğumuza bizim için kıymetli olduğu hissini hep vermeliyiz.

1 yorum:

nokuruncocuklari dedi ki...

evet unutulmamalı ki 7 çok geç