Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


25 Aralık 2011 Pazar

kırmızı mavi çubuklar evde nasıl yapılır?

filiz (34)sueda(6)inci(4)burcu(2)

montessori materyallerini türkiye de temin etmek biraz zor ve masraflı olduğundan evde kendimizin yapabileceğimizi düşündüm.işin içine kızlarda katılınca hem kendi oyuncaklarını kendileri yapmak hoşlarına gitti hem de yaparken çok eğlendiler.sizde yapmak isterseniz : 


sanayide bir marangozdan (siz yapı marketlerden de bulabilirsiniz) 100,90,80....10 cm lik çubuklar kestirilir.


elsanatları malzemeleri satan yerlerden su bazlı ahşap boyası ve subazlı  koruyucu ahşap verniği alınır


yere kocamaaaan bir örtü serilir, kızların ellerine zımparalar verilerek nasıl zımparalayacakları gösterilir ve neden zımparalamaları gerektiği anlatılır.
-kıymık ne demek anne?
sorusuna ellerine hafiften kıymık batırılarak cevap verilir :))


birbirlerini doğru yapmaları için uyarmalarına fırsat verilir.son kontroller de yapılarak boyamaya geçilir.


http://www.infomontessori.com/mathematics/numbers-through-ten-number-rods.htm http://montessoriegitimi.blogspot.com/2010/10/17102010-montessori-matematik-semineri.html http://montessoriegitimi.blogspot.com/2010/10/montessori-matematik-uygulamalar.html  

boyama ve vernik işlemi bittikten sonra uygulama için yukarıdaki siteler incelenir. sunuma geçilir. ben boyamaya, kızlar yattıktan işlerde bittikten sonra gece geç saatte başladığım için kırmızı ile başlamayı unutup maviyle başlamışım :(( orjinali kırmızı ile başlıyor bilesiniz. bu büyüklüğün evde kullanımının zor olduğunu farkettim .bir küçük versiyonu var onu da yapacağım uygun çubuklar arıyorum :) o zaman hatamı telafi ederim.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Hamarat eller (Nar, 4 yaş)

En şahane oyuncak bile basit bir ev işiyle uğraşmak kadar güzel eyleyemiyor çocuğu. Bunu hep bilsek de hala tuzaklara düşüp oyuncak almamız da bir muamma... Pek sık yapamasak da arada bir Nar'la kurabiyeler yapıyoruz. Sonuç hep biraz sert olsa da işin kendisi lezzetli, olsun..





idilvenar

17 Aralık 2011 Cumartesi

YENİ YILA DOĞRU (Nar, 4 yaş)

Baktım, geçen yıl 13 Aralık'ta yazmışım yeni yıl takvim etkinliğini, bu yıl kendi de yazması da gecikti bu işin. En güzeli ay başında başlayıp 1 Ocak'a kadar geri sayım yapacak şekilde ayarlamak ama iş güç yoğunluğundan yetişmedi, hiç yoktan iyidir deyip 10 Aralık'ta başladık bu yılki 'Gerisayım Takvimi'ne (ingilizcede Advent Calender olarak geçiyor ve doğal olarak 1-24 Aralık tarihlerini kapsıyor 'Christmas'a kadar, ben kendimize uyarlayıp 1 Ocak yapıyorum haliyle..).
Bu kez her güne bir külah dolusu çerez, kuruyemiş ve kaçınılmaz olarak çikolata hazırladık. Renkli kartonlardan Nar kare kağıtlar kesti, ben külah yaptım, o bantladı. Her birinin ucuna delik açıp bir güzel ipleri geçirdi. ve sonra tabi eğlencenin en lezzetli kısmına geldi sıra; bir külaha bir ağıza motifiyle tek tek her külaha, birlikte marketten seçip aldığımız çerezleri, erikle dut kurularını ve 'ama her zaman yemiyoruz ki anne' çikolatalarını doldurdu. Üstlerine numaralarını yazdıktan sonra sırasıyla çam ağacına astık. Nar her gün, rakamına bakıp külahı kapıyor, huşu içinde silip süpürüyor. 10'a kadar rakamlara aşina da bakalım ondan sonra nolcak, belki bir iştahla onları da öğrenir!..






idilvenar

4 Aralık 2011 Pazar

Mixed Up Mary

Kızımla zaman zaman Baby TV'nin sitesinde oynadığımız bir oyun var: Mixed Up Mary. Bu oyunu bilgisayar dışında oynanabilir hale nasıl getirebilirim, diye düşündüğümde işte böyle bir şey çıktı ortaya...

Her biri üçe bölünmüş kartları üst üste koyarak Mary'ye değişik kıyafetler giydiriyoruz. Yani bu bir "mix up game" aslında.

Bu şekilde kitapçık gibi hazırlamak mümkün olmuyorsa sadece kartlar şeklinde de oynanabilir.
Baskı için kalınca bir kağıt seçmekte fayda var. Mümkünse kartlar mukavvaya bile yapıştırılabilir. Daha dayanıklı olur. Bizimkiler biraz zor çevriliyor.
Oğlum "Neden adını Mary koydun anne? Elif falan deseydin ya" dedi :) Kendi ürettiğim bir şey olmadığı için adını değiştirmeyi uygun bulmadım açıkçası.

Aşçı...

Doktor...

Kedi...

Diğer kıyafetler aşağıda...


Bunun bir benzerini hazırlamak isteyenler buradan indirebilirler.

Ayşe (31)
Yahya (5 yaş + 9 ay)
Zeynep (2 yaş + 3 ay)

25 Kasım 2011 Cuma

pembe kule&kahverengi basamaklar

iki sene önce montessori egitimi grubu ile boyasız olarak aldığımız montessorinin temel eğitim materyalleri bizim kızların fazla ilgisini çekmemişti.

Kullanım amaclarını üç farklı boyutu görsel olarak ayırt etme, ağırlık, büyük – küçük kavramını öğrenme, el ve parmak kaslarının gelişimi, matematik ön alıştırma (10 lu seri yapma), denge, kaba ve ince motor gelişiminin desteklenmesi, yaptığı işe odaklanma :olarak özetleyebileceğimiz bu materyalleri son zamanlarda fırsat bulup su bazlı bir boya ve ahşap koruyucu bir vernikle renklenince yeni alınmış gibi oldu.çeşitli sitelerden de uygulama kombinasyonlarının çıktısını aldık şu an en favori oyuncaklarımız arasına girdi.






pembe kule tamam da istediğimiz kahverengi tonunu bulamayınca kahverengi basamakları mor renkte boyadık tabiii mor renk kızlar için daha ilgi çekici oldu.nette pink tower & broad stairs olarak genişce bilgiler ve kombinasyonlar bulabilirsiniz ayrıca türkçe kaynak olarak


http://www.montessoriokulu.web.tr/montessorimaterial/pembe-kule/

adresinden uygulama konusunda yararlanabilirsiniz gerçekten güzel bir türkçe anlatım olmuş.


http://aktivitelerimiz.wordpress.com/category/pembe-kule/



kombinasyonlardan bazılarınıda bu sitelerden çıktı alabilirsiniz


http://montessoriegitimi.blogspot.com/2011/04/kahverengi-basamak-pembe-kule-nar-35.html

http://makingmontessoriours.blogspot.com/2011/01/broad-or-brown-stair-pink-tower.html

eğer ingilizceniz çok iyiyse margaret homfrey in harika anlatımı

http://video.google.com/videoplay?docid=-1276553600766257368#

buda pakistan'dan başka bir video


http://www.youtube.com/watch?v=1_L2gkzDhPs


filiz (34)
sueda (6)
inci (4)
burcu (2)

17 Ekim 2011 Pazartesi

Sonbahar Duyusal Havuzu (Sensory Tubs)



Almina (24 Aylık)



Sensory Tubs, Türkçe'ye Duyusal Havuz olarak çevrilebilir sanırım. Yabancı bloglarda çok sık karşılaştığım bu aktiviteyi uzun zamandır yapmak istiyordum. Ancak doğru zaman ne zaman bilemediğim için erteledim durdum. Sonbahar gibi güzel bir konu olunca malzememiz de varken denemeye karar verdim ve iyi ki de yapmışım Almina başından ayrılmadı :)



Havuzun içinde:
-Sonbahar yaprakları
-Sonbahar renklerinde düğmeler, boncuklar
-yapay elma, böğürtlen, mantar, yaprak, ayçiçeği,
-bahçevan
-kirpi, sincap
-gerçek meşe palamudu, ceviz, fındık



Sensory Tubs tam bir Montessori aktivitesi sayılmamakla birlikte, çocukların duyu gelişiminde önemli bir aktivite olduğunu düşünüyorum. Almina da keyifli vakit geçirdiği için de devam edeceğiz. Son günlerde favorisi büyüteç. Elinden hiç düşmüyor. Hal böyle olunca havuzumuzun yanına bir de büyütecimizi koyduk ve inceleme başladı. En ilgisini çeken şey meşe palamudu oldu. Zor bir kelime olduğu için "Meş" demeyi tercih etti. Kirpi de favori hayvanı onunla da yakından ilgilendi.










10 Ekim 2011 Pazartesi

"Deneysel" Resim Çalışması (Nar, 4 yaş)

Eski fotoğrafları karıştırırken geçtiğimiz kış yaptığımız bir etkinliğin karelerine rastladım, havalar yine soğudu ya, belki ev içi eğlenceleri için kendince bir örnek olabilir diye paylaşmak istedim. Buna "deney" mi demeli, yoksa "resim çalışması" mı, karar veremedim, "deneysel resim çalışması" olsun daha iyi..
3 kap, 3 pipet, su, parmak boya ve bulaşık deterjanı, tüm malzemeler bunlar. Kapların içine önce, istediği 3 farklı renkten biraz sıkıyor, ikişer damla da bulaşık deterjanı, üzerine biraz da su ekliyor. Sonra pipetlerle her birini üfleyerek köpürtüyor. (en eğlenceli kısmı bu doğal olarak!) Küçük kağıtları tam köpüklerin üzerine yerleştirip biraz bekliyor. Renkli köpükler, kağıda sinince ortaya çeşit çeşit desenler çıkıyor.





idilvenar

10 Eylül 2011 Cumartesi

BEÖ/ 4 ELEMENT

Sebile/ İpek ve Sencer (42 ay)
afacanikizler.blogspot.com

Birkaç gün öncesinden Tübitak'ın 4 Element kitabını okuduk.


Bugün size yaşamamızı sağlayan 4 elementi anlatacağım. Ateş, toprak, su ve hava.
Ateşi temsilen bir mum yakıyoruz. Elini yaklaştırdığında ne hissediyorsun. Fazla yaklaştırırsan yanarsın. Sıcak değil mi? Biz elektrikler kesildiği zamanda mum yakarız. Ateşin hem ısısından hem ışığından faydalanırız.


Havayı temsilen bir balon şişirdik. Burnumuzdan derin bir nefes çekip ağzımızdan verdik. Uçurtmalar, kuşlar, uçaklar, sinekler hava sayesinde uçar.


Suyu temsilen birkaç buz ve 1 bardak su aldık. Susadığımız zaman su içeriz. Başka ne yaparken su kullanırız. Banyo yaparken, çiçekleri sularken….Buzlar eridiği zaman su haline geçiyor. Su tüm canlılar için önemli. İhtiyacımız kadar kullanmalıyız.


Toprağı temsilen bir kase toprak koyduk masamıza. Önce avucumuza alıp inceledik. Toprağın altında neler var biliyormusunuz? Karıncalar, bitki kökleri, solucanlar, köstebekler…Peki ya üstünde. Ağaçlar var. Toprak, yağmur sularını içine emer ve ağaçlar kökleriyle bu suları çekerler. Nasıl dediler. Toprağı 2 kaseye bölüp, bardaktaki suyu yavaşça içine boşalttım. İşte toprak suyu böyle çekiyor.
Ve finalde toprakla suyu iyice karıştırıp, çamurla oyun oynadık.

21 Ağustos 2011 Pazar

BİR İKİ YAZ ETKİNLİĞİ (Nar, 45 ay)


Bahçe gibisi yok!

Bahçenin ve açık havanın bir çocuk için ne kadar değerli olduğunu bu yaz daha iyi anladım.
Nar 1.5 aydır annanesiyle dedesinin yanında yazlıkta. Hayatından çok memnun, bu kadar uzun süreli ayrılığa ben zor dayanıyorum ama onun seve seve kalmasının en büyük nedenlerinden biri, tabii ki teyzesiyle kurduğu eşsiz dostluğun, dayısının öğrettiği binbir hınzırlığın, annanesinin kocaman yüreğiyle yaptığı nefis kurabiyelerin, dedesinin dil oyunlarının yanısıra, ona bir sürü olanaklar ve türlü oyunlar için olasılıklar sunan bahçenin olması.
Dalından erik, kayısı, üzüm, biber toplamakla başlayıp akşam sefalarının tohumlarını bahçenin muhtelif yerlerine dikmeye, çiçekleri sabunlu su dolu pompayla ilaçlamaya, kuru yaprakları tırmıklamaya kadar herşey onu harikalar diyarında hissettirmeye yetiyor.
Şehirde yapamadığı pek çok şeyin tadını çıkarmanın yanısıra şehirde kapalı odalarda yaptıklarını da -resim yapmak, yapbozlar, dominolar vs vs- açık havada yapmanın zevkini yaşıyor.

Bahçede mutfak

Sadece artfulparent'ta değil başka sitelerde de rastlamıştım açık mutfak etkinliğine, bahçenin bir köşesinde tezgah olabilecek bir düzenek, mümkün olabildiğince gerçek mutfak malzemeleri-küçük boy tencereler, kaplar, kepçe, süzgeç, kaşık vs - ve bol bol toprak, su, yaprak, otlar, taşlar, tohumlar, Nar'ın saatlerce kendinden geçip en lezzetli yemekleri yapmasına yetti de arttı bile.
İsterseniz araya bir de 'sınıflandırma' çalışması alabilirsiniz, bir yumurta folunun her bir gözüne bahçenin nimetlerinden birer örnek koyup bunları toplamasını sağlayabilirsiniz. Bunlar da yemeğin tuzu biberi baharatı oluverir, çok da eğlenceli olur.






Kağıt hamurundan kolye ve kase

Sonucu güzel olsun ya da olmasın bu çalışmanın her aşamasında pek faydalı hareketler var, yırtma, yoğurma, sıkma, şekil verme, aktarma, el-göz koordinasyonu vs vs. Hepsinden daha güzeli tüm bu aşamaları merakla, hevesle yapmak. Önce atık kağıtlar ince ince yırtılıyor, bir kabın içinde üzerine sıcak su konup birkaç saat bekletiliyor. Bu arada doğal tutkalı hazırlayabilirsiniz: bir ölçek un ve bir ölçek su karıştırılıp ateşte hafifçe muhallebi kıvamında pişiriliyor. Kağıtlar iyice yumuşayınca süzgeçten geçirip iyice sıkılıyor. Tutkal ile kağıtları karıştırıp hamur yapmak Nar'ın çok hoşuna gitti, normalde kurabiye hamuru da yoğurmayı sevdiği için herhalde, tabi tek farkla, tencerenin dibinde kalan hamurları mideye indiremedi.
Sonra bu hamurla istediğiniz şekli yapabilirsiniz, mesela kurabiye kalıplarıyla şekiller yapılabilir. Biz kolye için boncuk yuvarladık, içinden kürdan geçirip delik açtık. Hamurun büyük kısmıyla da kase yaptık, bir kasenin içine biraz yağ sürün ya da şeffaf film ile kaplayıp hamuru ince bir tabaka halinde yayın. Biz fazla kalın yaptığımız için günlerdir kurumasını bekliyoruz. Ama kolye boncuklarımız kurudu, boyadı bile Nar, artık ipe dizip bana hediye edecekmiş.






Dünya dansları

Yapışkanlı etiket oyunlarından çok hazzetmesem de İş Bankası Yayınları'nın şu Çıkartmalı Kitaplar Dizisi'nden bazılarını almadan edemedim, hele son aldığımı ben de en az Nar kadar sevdim. Dünya danslarından örnekler veriyor, Samba, Flamenko, Tap, Oryantal, salon dansları falan.
Bir sürü şeyi bir arada öğretiyor, dansların tarzını, kıyafetlerini ve hangi ülkelere ait olduğunu. Nar gece gündüz durmadan yapıştırdı! Bi de dansları uygulamalı yapınca daha da hoş oldu, her tür dansı yapıştırdıktan sonra o dansla ilgili bir kaç video izlettim internetten, sonra da kalkıp birlikte dansettik. Galiba en çok İrlanda dansını ve Hint dansını sevdi, Sambacı kızların rengarenk tüylü müylü giysilerine bayıldı...




idilvenar

14 Temmuz 2011 Perşembe

Lili ve Yedi Çocuğu Kartları (Elvin Asel 22 ay )

Lili ve Yedi Çocuğu kitaplarını bir dolap kitap ve thalassapolis 'in tavsiyeleri sonucu aldım. İyi ki de almışım.

E.A gece yatmadan önce kitap okuma alışkanlığını bu seri sayesinde edindi desem yalan olmaz. Sevgili kızım Lili 'nin çocuklarını çok sevdi.

Geçenlerde bu kitapların stikerları elime geçti.(aslında bize hediye geldi ) . E.A çok mutlu oldu. Evin muhtelif yerlerine bunları yapıştırdı.

Sonra aklıma bir fikir geldi. Acaba stikerlardan flash kart yapsam nasıl olur diye düşündüm.




Sonra da bu fikri uygulamaya geçirdim. Bir kartondan kartlar kestim,her kitaba ait stikerları ayrı ayrı kartlara yapıştırdım. Sonra da evde bulunan şeffat yapışkan zımbırtıyla :) kartları kaplayıp, sağlamlaştırdım.

Veeeeeeeeeeeeee sonuç: Çok güzel oldular......





İlk kez birşeyler ürettim. Kendimle gurur duydum :)


Sonra da bunları E.A ' ya gösterdim. Kartlar çok hoşuna gitti. Daha sonra bu kartlarla kitapları kullanarak E.A eşleştirme yaptıracağım. Bakalım o zaman tepkisi ne olacak.

NOT:Kartlarla kitapları eşleştirme oyununu oynuyoruz artık ! Önce eşleştirme yapıyoruz sonra da kitapları okuyoruz.Kitapların yazarı Tülin Kozikoğlu' na tekrar teşekkür ediyorum.

Hacer (30)


Elvin Asel (22 ay)


Posted by Picasa

12 Temmuz 2011 Salı

Bebek Yapbozu (Zeynep, 22 ay)

(Kızım 16 aylıkken yapmıştım)
Ben mutfakta iş yaparken 16 aylık kızım da benimle birliktedir genelde. Buzdolabının kapısının üzerindeki mıknatıslı şeylerle oynar bazen. Meyveli yoğurtlardan çıkan küçük yapbozlar, nikah şekerleri, sipariş magnetleri, benim astığım kağıtlar vs. Onları defalarca yapıştırır, çıkarır. Kızım onlarla oynarken benim de aklıma aşağıdaki yabozu hazırlamak geldi. Bir bebek çizdim kabaca. Organlarını ayrı ayrı fon kartonuyla hazırladım. Sonra tok durması için mukavvaya yapıştırdım. Sonra da suya dayanıklı olsun diye koli bandıyla lamine ettim. Arka yüzeylerine de meyveli yoğurtlardan çıkan yapbozların mıknatıslarından yapıştırdım. Ve kızımın yeni bir oyuncağı daha oldu böylece. Bu oyuncakla birlikte pek çok yeni şey öğrenecek...

Buzdolabı, bulaşık makinesi gibi elektrikli ev âletlerinin önünde oynanmasının zararlı olduğunu düşünüyorsanız, mıknatısın yapışabileceği herhangi bir yüzeyde oynayabilirsiniz. Kalorifer peteği :) ya da mıknatıslı dartların hedef tahtası kullanılabilir.

Arka yüzeylerine de koli bandı yapıştırabilirsiniz. Böylece o minik ellerin mıknasıtları çıkarmasını engelleyebilirsiniz. Koli bandı da ince olduğundan yapışmasını engellemez diye düşünüyorum :)

Ayşe (31)

Yahya (5,5)

Zeynep (22 ay)

Kitap: Örümcek Ailesi (Zeynep, 22 ay)

Örümcek Ailesi diye meşhur bir şarkı, hikaye karışımı bir şey var. Kızım bu hikayeyi çok seviyor. Ben de onun için bu hikayeciği kitaplaştırdım. Melodisini aktaramıyoruz tabi. Artık siz uygun bir şey uydurun :) Şöyle ki:

Kapak...

Bir varmış, bir yokmuş. Bir örümcek ailesi varmış.

(Anne örümcek, baba örümcek, yavru örümcek diye tek tek gösteriyoruz.)

Bir gün, bu örümcek ailesinin babası duvarın en yüksek tepesine tırmanmak istemiş. Başlamış tırmanmaya. Tik tak, tik tak, tik tak…

("En yüksek tepe" ifadesi biraz saçma ama söylerken çok güzel oluyor. En kelimesini yayarak söylüyoruz "eeeeeen yüksek tepe". Tik tak'larda ise işaret parmağı ve orta parmakla adım atma işareti yapıyoruz. yani duvara tırmanıyoruz.)

Baba örümcek duvara tırmanmış.

Baba örümcek duvara tırmanmış.

Sonra, anne örümcek duvarın eeeeeen yüksek tepesine tırmanmak istemiş.

Başlamış tırmanmaya. Tik tak, tik tak, tik tak….

Anne örümcek duvara tırmanmış.

Anne örümcek duvara tırmanmış.

Daha sonra, yavru örümcek duvarın eeeeeen yüksek tepesine tırmanmak istemiş. Başlamış tırmanmaya. Tik tak, tik tak, tik tak…

Aaaaaa!.. Yavru örümcek düşmüş...

Yağmur yağmış, onu ıslatmış.

(Beden dilimizi kullanıyoruz. İki elimizi parmakları -yağmur yağıyormuş gibi- hareket ettirerek aşağıya indiriyoruz. )

Rüzgâr esmiş, onu üşütmüş.

(Kollarımızı kapatarak üşüme hareketi yapıyoruz.)

Güneş açmış, onu ısıtmış.

(Kollarımızı hafif açarak mutlu bir ifadeyle söylüyoruz. )

Yavru örümcek çok mutlu olmuş.

Yavru örümcek çok mutlu olmuş.

Ayşe (31)

Yahya (5,5)

Zeynep (22 ay)