Rahmetli babacığımla çocukken hepinizin bildiği "yumurta tokuşturmaca" oynardık. Babam biz görmeden yumurtalara çeşitli renklerde ispirtolu kalemlerle suratlar çizip, buzdolabının yumurta rafına dizerdi. Kardeşimle ben istediğimiz renkte ve ifadede yumurtayı seçerdik. Piştikten sonra da herkes kendi yumurtasını alır. Hatta babam burada da şöyle yapardı; yumurtaları biraz sıcak verirdi "tutun bakayım kızlar" derdi. Bizde parmakalrımızın ucuyla tutmaya çalışırdık :) O şekilde tokuştururduk! Sonra da yumurtası kırılana gülerdik, şanslı bir çocukluk geçirdim. Evimiz bahçeliydi ve kümesimizde kendi tavuklarımızın yumurtalarını yerdik. Hatta ben sepetle mahallede isteyenlere satardım. Sepetimi de mahalle sakinlerinden İsmet Amca örmüştü. Şu an annemde kalıyorum, kendi evimde buraya çok yakın. Mahallemiz bozulmadan kalan ender yerlerden biridir. Benim bebekliğimi bilen komşularımız, şimdi benim bebeğimi de biliyorlar. Sevgiler...
28 Haziran 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder