B.E.Ö. deki ilk aktivitemiz. Ne yapacağımıza karar verdikten sonra bi hevesle gidip malzemelerimizi aldık.
Yeşil kartona büyükçe bir kaplumbağa çizdik ve rengarenk elişi kağıtlarını daire şeklinde kestik. Kestiğimiz elişi kağıtlarının arkasına yapıştırıcıyı birlikte sürdük ve Egemen gösterdiğim yerlere koyup iyice yapışsın diye pat pat vurdu.
İşimiz bittiğinde kaplumbağayla tanıştırdım onu. Birlikte ayaklarına, kabuğuna baktık. Kaplumbağa kelimesini söylemek biraz zor geldi Egemen’e. Kaabaaa gibi bişeyler söyledi. En basit kelime ve cümleleri seçerek kaplumbağaların kışın uykuya yattığını anlatmaya çalıştım. Soğuk-sıcak kavramlarını bildiği için “Hava soğuk olunca, karlar yağınca, yağmur yağınca kaplumbağalar uyurlar. Sıcak olup güneş çıkınca da uyanırlar.” dedim. Eeee eee eee diye ninni söyleyerek dinledi beni. Kabuğuna girmiş bir kaplumbağa resmi bulduk internetten. Ona da baktık. Şu an uyuduğunu söyleyince ona da bi eeee eee faslı geçtik. Kendi yaptığımız kaplumbağamızı evimizin kapısına astık.
Sırf kaplumbağaların değil ayıların da kışın uyuduklarını anlattım. Küçük Ayıcık isimli kitabın kapağındaki resmi görünce hemen tanıyıp Ayııııı dedi Egemen. Anlaması için yavaş yavaş ve ne olduğunu göstererek kısa hikayemizi de okuduk. Resimlerine baktık. Sonra Egemen kendi ayısına da gösterdi kitaptaki resimleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder