Bu haftanın aktivitesini Duru ile babası yaptı. Ben sadece materyalleri hazır ettim, ne yapılabileceğini düşünüp fotoğrafları çektim.
Duru uzun bir süredir çiçeklerin koklanacağını biliyor ve her gördüğü çiçeği kokluyor. Anneannesinin O'na öğrettiği birşey bu. Bu aktiviteyi ikinci kez tekrarladığımızda ne yapması grektiğini biliyordu.
Balkona yeni aldığım fesleğenler önce yakından koklandı, ellendi.
Sonra elini kokladı. Kokunun ne kadar uçucu da olsa bir süreliğine elimize, vücudumuza sinebileceğini söyledim. Aynı şekilde giysilere de sindiğini anlattım. Biz yokken tişörtlerimizi koklayarak uyuduğu için bu bildiği birşeydi:((
Herşeyde olduğu gibi, fesleğenin de tadına bakıldı. Sevdi mi, sevmedi mi, yüzünden anlayamadım...
Herşeyde olduğu gibi, fesleğenin de tadına bakıldı. Sevdi mi, sevmedi mi, yüzünden anlayamadım...
Koklamak hayatı tanımada çok önemli bence. Yaşamın en anlamlı yönlerinden biri güzel kokular. Duru da kokuların ve beraberinde getireceği güzelliklerin farkında yaşasın istiyorum.
Bana sorarsanız, en vazgeçilmez iki koku, çiçeklere ve bebeklere ait...
2 yorum:
Bora tadınıda kokusunuda beğenmedi bu ne acı ve kötü kokuyor dedi. Ve satın bile aldırmadı. :)
Fesleğenin kokusu çok keskin, tadı da baskın olduğu için sevmemiş olabilir. Ben de özellikle fesleğeni seçtim aktivitede. Her zaman duyamayacağı bir koku. Ve fesleğen hep elleyerek koklanır:))
Yorum Gönder