Cigdem - Selin (11 aylik)
Geçtiğimiz iki haftanın BEO etkinliğinin bir bölümünü bayram haftasında İstanbul’da yapmıştık. Fotoğrafta gördüğünüz küçük yastıkları sanırım yine bu blogta yer alan bir aktivitede görmüştüm ve fikir çok hoşuma gitmişti. Ben de İstanbul’a gider gitmez bir ahbabımızın terzi olan eşine daha önce ayırdığım farklı dokulardaki kumaş parçalarını ve ölçüyü verip bu yastıkları dikmesini rica etmiştim. Aslında küçük meleğim yaklaşık 5.ayından itibaren bilhassa farklı kumaş dokularına karşı özel bir ilgi gösteriyor. Oturduğu koltukların kumaşları, ağzını sildiğim tülbent bezler, kurulandığı havlular, benim ya da babasının üzerindeki giysiler. Dikkatle ve yavaşça ellerini gezdiriyor. Bu küçük yastıkları da tek tek eline alıp uzun uzun inceledi, evirdi çevirdi, sıktı, birbirlerine vurmaya ve elinde sallamaya çalıştı belki bir ses çıkar umuduyla ve tabii en sonunda tadına baktı. Fakat enteresan olan şey bir süre sonra yastıkların en kabarık dokulu olanlarını yanında tutup diğerlerini kenara koymasıydı.
Soğuk, ılık, sıcak deneyini ise mutfakta ben yemek yaparken ve elime aldığım ve/veya yaptığım her şeyi tek tek söylerken (köftenin içine koyduğum kimyonun miktarını bile söylüyorum, gerisini siz düşünün artık!) defalarca yapmıştık.
Bir de yine mutfaktayken mama sandalyesinin tablasına sırayla küçük bir plastik şişe, metal kapağıyla birlikte küçük bir cam kavanoz, küçük bir ahşap çerezlik ve küçük seramik bir sütlük koymuştum. Yine her zamanki inceleme, anlama hallerini takındı ve çok ciddi bir suratla hepsini teeek tek eline aldı, altına üstüne içine dışına velhasıl her yerine baktı. Birbirine vurup değişik sesler çıkardı ve içiçe geçirmeye çalıştı. Tabii yine ağzına götürdü ve kaşınan dişlerini sakinleştirmeye çalıştı. Bu aralar her şeye diş kaşıyıcı muamelesi yapıyor meleğim.
Soğuk, ılık, sıcak deneyini ise mutfakta ben yemek yaparken ve elime aldığım ve/veya yaptığım her şeyi tek tek söylerken (köftenin içine koyduğum kimyonun miktarını bile söylüyorum, gerisini siz düşünün artık!) defalarca yapmıştık.
Bir de yine mutfaktayken mama sandalyesinin tablasına sırayla küçük bir plastik şişe, metal kapağıyla birlikte küçük bir cam kavanoz, küçük bir ahşap çerezlik ve küçük seramik bir sütlük koymuştum. Yine her zamanki inceleme, anlama hallerini takındı ve çok ciddi bir suratla hepsini teeek tek eline aldı, altına üstüne içine dışına velhasıl her yerine baktı. Birbirine vurup değişik sesler çıkardı ve içiçe geçirmeye çalıştı. Tabii yine ağzına götürdü ve kaşınan dişlerini sakinleştirmeye çalıştı. Bu aralar her şeye diş kaşıyıcı muamelesi yapıyor meleğim.
Not: Dünden beri uğraşıyorum, ancak şu saatte gönderebildim. Gecikme için özür dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder