Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


12 Mayıs 2008 Pazartesi

Avuç içinde saklanan anne ve baba!

İkizlerimiz doğduğu zaman eşim de benim gibi çalışıyordu. İkiz çocuklarımızın olacağını ancak doğumdan beş on dakika önce öğrenmiştik. Bugünkü teknoloji yoktu tabii.
Eşim çocuklar dört yaşına gelinceye kadar çalışmadı. Çalışması da imkansızdı. Hem bugünkü gibi bakıcılar çok değildi, hem de ikizleri kime bırakacaktık?.
Bunları neden yazdım?
Vaktim çok olunca torunumu dikkatle izliyorum.
Bir şey ilgimi çekmişti. Torunumun en çok sevdiği oyuncak, bambudan yapılmış iki minik insan. Biri bıyıklı erkek, diğeri kadın.
Torunum onları avuçlarının içine alıyor ve hiç bırakmıyor. Özellikle gündüzleri. Birine baba diyor, diğerine anne.
Önceleri hiç durmamıştım bu sevginin üzerinde.
Sonra şöyle düşündüm;
Torununum sabah kalkıyor, annesi ve babası evden işe gidiyor. Bir bakıcı geliyor. Ona da anne diyor. Akşama kadar anne ve baba yok. İşte o iki oyuncağı avuçlarının içinde tutarak anne ve babası ile iletişim kuruyor ya da kendini onlarla birlikte hissediyor.
Bu yargıya varmamın bir nedeni de bazı akşamlar annesi ve babası bir yere gittiklerinde bizimle beraber önce oynaması ama geç saatlere kadar oturması ve uyumaması. Hatta camın önünde kucağımda onları beklemesi. Geldiklerinde de yüz vermemesi. Dargın durması.
Bir dede olarak diyorum ki belirli yaşa kadar çocuğunuzla ne kadar birlikte olabilirseniz olun. Bunun için şartlarınızı zorlayın. Biliyorum bu devirde hayat kavgası içinde kolay mı bu diyorsunuz!...
Unutmayın, o minik kalpler belli etmeden anneler için, sizler için çarpıyor.
Punto Dede

3 yorum:

pinarbk dedi ki...

Çok içime dokundu yazdıklarınız. Bir mucize olsun da Duıu'ya 3 yaşına kadar kendim bakayım diye o kadar çok dua ettim ki:(((
Evdeki tüm vaktimi O'nunla geçirerek kaybettiğimiz vakti kazanmaya çalışıyorum. Görüyorum ki babasından ve benden başka hiçkimseye kendini kolayca bırakmıyor.

KEO dedi ki...

kızım uyuyor şu an, ona bakarak okudum yazdıklarınızı ve gözlerimdeki yaşlara engel olamadım 1,5 ay sonra yeniden çalışmaya başlayacak bir anne olarak...

Ilknur dedi ki...

Ben de cok etkilendim yazdiklarinizdan. Bizim burda (Kuzey Karolayna, ABD) o kadar cok anne var ki universiteyi bitirdikten sonra cocuklari oluyor arka arkaya. Onlar okul cagina gelene kadar onlarla ilgileniyorlar sonra calismaya basliyorlar. Bazen keske biz de boyle yapsaydik diye dusunuyorum. Hem calisip hem cocuklarinla vakit gecirmek isteyince herseyi yarim yapiyormus gibi geliyor insana.