Yasal Uyari

Aksi belirtilmedikce bu sitede yayinlanan tum yazilarin ve fotograflarin telif hakki yazarina aittir. Izinsiz yapilan tum alintilar icin hukuki yollarin acik oldugu hatirlatilir.
-----------------------------------------

Tanitim

Bu blog, cok yazarli olup Montessori Egitimi mail grubu uyelerinin yazilarindan olusmaktadir ve Montessori Egitimi ile ilgili yazilar icermektedir. Yazarin ismi (ya da takma ismi) yazinin genelde basinda ya da sonunda yer almaktadir.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum aktiviteleri her iki haftada bir konu degistiren ve uyelerimizin cocuklar ile yaptigi calismalari icermektedir.

Buyrun, hosgeldiniz...


31 Aralık 2009 Perşembe

ÜÇGENLER ,KARELER,DAİRELER DAHA YOK MU ANNE?


İlk defa Ahsen Ela ile böyle bir etkinlik yaptık .
Başlangıçta eee diyerek ipi salladı.Daha sonra toplaması gerektiğmi anlayıp,verdiğimiz komutlarla bazen karışık olarak bazen sırasıyla şekilleri topladı. Toplama işlemi bitince anne düz düz diyerek defalarca yeniden topladı .Kızım düz dedikçe ,ben asalım annecim dedim ama o düz demeye devam etti. Bende fazla üzerine gitmedim...sonuçta eğlenerek öğrendik.
Herkese sağlıklı ,huzurlu,bol etkinlikli seneler...
Nurşen&Ahsen Ela (21 aylık)

B.E.Ö:Yeni Yıl




Her konudan bir faaliyet yaptığımız halde fırsat olmamıştı buraya eklemek..
Bu sefer fotoğrafları güzel olmasa da eklemek istedim Yeni Yıl konulu faaliyetimizi...

Aslında çekilişler de başlıbaşına bir Yeni Yıl faaliyeti olsa da,bu konuda çeşit çok haliyle:)

Ayça'nın bu Nail baba:) isimli şahsiyetinin kesme alıştırmalı bir resmini bulmuştum internette...
Ada önce boyadı , sonra da sakallarını noktalı yerlerden kesti...Çok da komiğine gitti yaparken...
Nail baba traş oluyormuş:))

Elif.Ada(3 yaş)

Yeni Yıl Hediye Arkadaşı:Eren


Eren'e ve sevgili annesi Helil'e buradan da tekrar teşekkür ediyoruz...
Ada çook beğendi hediyelerini...

23 Nisan'daki çekilişten olaya yabancı değildi ama ben yine anlatmıştım ona...Sanıyorum bu seferki çekilişin daha çok farkındaydı...

Birkaç gün önce biz de kendi hediyelerimizi hazırlayıp yollamıştık...

Ada, şaşkın şaşkın açtı paketini...Eren'in resmine baktı...Sonra paketin içindekileri hızla çıkarttı...Bayılıyorum onun bu sessiz,ilgili hallerine...
Eren Ada'ya çok güzel bir bingo oyunu almış...Bir de "Çıkartmalı Kış Eğlenceleri Kitabım"...Tam da almak istediğimden...Çook beğendi(k)!!!

Yeni yıl arkadaşımıza ve çekilişi düzenleyen Seher arkadaşımıza çook teşekkür ediyoruz...Emeğinize sağlık...
İyi yıllar!!
Elif.Ada(3 yaş)

29 Aralık 2009 Salı

İpek ve Sencer'in hediyeleri burada / BEO Yeni Yil

Aslında son 10 gündür bugün, yarın,iş,ev telaşı derken ancak fırsat bulabildim yazmaya. Çekiliş hediyelerimizi aldık ve yüzümüzde kocaman bir gülümseme oluştu. İlk önce İpeğin hediyesi geldi. Bu yüzden onunkinden başlıyorum. Mersinden Sevgili Filiz , boncuk kızı İnci ve Sueda ablamız hazırlamış hediyelerimizi. İşyerime gelmişti kargo. Çocuklar gibi heyecanlandım ben. İlk defa böyle bir organizasyona katılmıştık. Kızıma vermeden önce yeniden paketlerim diyerekten ve merakımı yenememekten dolayı akşamı beklemeden ben açıp baktım hediyemize. Tek kelimeyle bayıldım. İpeğe hemen vermedim hediyesini ,Sencerinkininde gelmesini bekledim. Yoksa Sencer İpeğin elinden alır. Bıkana kadarda vermezdi. İllaki kardeşinin elindekini alacak.Eve götürdüğümde neler olduğunu yavruların fotoları anlatsın. Hangisinden başlasam.

İpek kuklaları çok sevdiğinden beş parmağında farklı hayvanların olduğu bir el kuklası almış Sevgili Filiz ve Sueda. Kuklayı elimize takıp parmaklar şarkısını söyledik birlikte. Sonra İpek tek tek öptü herbir parmaktaki hayvanı.Sevdiği herşeyi öpüyor.


O hayvanların seslerini taklit ettik. Sueda ablamız bir resim yapmış. Yazılanlarda çok tatlı. Canım yavrum pek güzel çizmiş. Resimde elimi bırakma dedim diye Sencer gülmüyormuş..........Yine Sueda boncuk bileklik dizmiş rengarenk,hemen kolumuza taktık. Bitanede saç tokası. Ve el emeği, mukavvadan yılbaşı ağacı kartımız içine İpek ve Sencer çizilip Mutlu Yıllar yazılmış.


Bittimi daha bitmedi. Etkinlik kitabımız süper. İçinde İpek ve Sencere özel yazılmış aktiviteler var.Filiz tek tek resimleri kesip yapıştırmış ve el yazısıyla açıklama metinlerini yazmış. Bu alıştırmaları zamanı geldikçe bir bir yapacağız. Hatta hemen ilk alıştırmayı yaptık bile.


Kuşları kedileri birleştirme olanı. Bu arada ne kadar incesin. İpeğe çıkmasına rağmen Senceride unutmamış .Onada minik bir el davulu göndermişsin. Ayrıca küçük birde mektup var. Senin ve yavruların emeğine gönlüne sağlık. Tüm hediyelerimizi özenle saklayıp koruyacağız. Büyüdüklerinde yavrulara teslim edilmek üzere.
Şimdi Sencerinki:

Eskişehirden Sevgili Eser ve kuzusu Nazlısu gönderdi hediyemizi. Minik ellere minik bir piyano. Hemen tuşlarına basıp çalmaya başladık.İster sesli oyuncak olsun ister evdeki makineler olsun, gürültü çıkaran herşeye bayılıyor oğlum. Mesela matkap , şarjlı süpürge, rondo vb.

Piyanonun üzerindeki hayvan figürlerine basınca, 0 hayvanın sesini çıkarıyor ve isterse tuşlarına basıp sadece kendisi çalabiliyor. Açıkçası ben bile çocukluktan ezberimde kalmış notaları çalıverdim. Nasıl çaldığımıda gözleriyle takip ediyor.

Amerikalı bilim adamlarının araştırmalarına göre piyano zeka geliştiriyormuş. Belkide vesile olur, bu sosis parmaklar bilgisiyar tuşları yerine piyano tuşlarında çalışır. Biz bu etkinlikten çok mutlu olduk ve Sevgili Eser'e , minik Nazlısu'ya tekrar teşekkürler ve iyi yıllar.
Sebile Şenyurt Şimşek Afacanikizler.blogspot.com

BEÖ - YENİ YIL

Nuran & Emincan (26 ay)

Emincan ile yılbaşı ağacımızı süsledik, kardan adam yaptık, parmak boya ile el baskısı yapıp kartonu yuvarlak kesip üstlerine baskılarımızı yapıştırdık.
Fotoğrafta görüldüğü gibi yılbaşı ağacımızın koruma kalkanları var. Bu şekilde ağacın altındaki hediyeler korunmuş oluyor. Yoksa yeniyıl gelmeden hepsini açmaya niyetli.
Kural 1: Hediyeler yılbaşı akşamı açılacak.
Emincan süsleri önce koyuyor sonra geri topluyor. Çok sevdi bu aktiviteyi.

BEÖ - Yeni Yıl

Demet & Deniz (23 ay)


Bunlar geçen haftalardan. Deniz'e Yeni Yıl temalı bir lapbook yaptım. En sevdiği şey Yeni Yıl kutlu olsun şarkısı oldu. Bana defalarca söyletip dans etti.


Yukarıda Yeni Yıl hediye arkadaşımız Begüm için Deniz suluboya yaparken el izini alıp yeni yıl kartı hazırladık. Ve Begüm için de bir Yeni yıl lapbook.

Deniz'in büyük ilgi ve yoğun çaba gösterdiği aktivite de çam ağacı, geyikler ve kardan adam çalışmamızdı. Fikir buradan.


Renkli kartonlar, tutkal, etiketler ve renkli pamuklar yardımıyla çam ağacı yaptık Deniz tutkal sürüp yapıştırma işini çok sevdi.

Deniz'in el ve ayak izlerinden geyikler yaptık, en son da kardan adam.

28 Aralık 2009 Pazartesi

Ayça - Erin (2.8 yaş)
Yine yapım aşamasını tek tek fotoğraflayamadım ama anlatayım çünkü çok uyduruk bir işlemi var :=)
Yine atık kartonlardan birinin üstüne yapıştırdık hepsini.
Şapkası sünger kağıt, gözleri beyaz karton üzeri siyak keçe, pantolon, ayakkabılar şapkanın süsü ve kemer hepsi keçe, sakallar pamuk.
Tamaman göz kararı hepsini ben kestim, Erin yapıştırdı. Süs ağacamızın tamamlayıcısı oldu.
İşte Nail amca...
IMG_0372

27 Aralık 2009 Pazar

Selin'den Ela'ya Öpücükle Birlikte

Esra & Ela (17 aylık)

Montessori grubumuzun hediye çekilişinde bize hediyemizi verecek Çiğdem ve Selin'di. Ela grubun en şanslısı olacak ki Selin'ler bize 5 dk uzaklıkta oturuyor. Ela ile oynamaya ve hediyemizi almaya Çiğdem'lere gittik. Çiğdem daha önce kibar bir davranışla bana alacağı hediyenin Ela'nın yaşı için biraz büyük olduğunu ama kaçırmamamız gerektiğini söyledi. Ben de oyuncağın fikrine bile bayıldığım için seve seve "Tabi tabi kaçırma 2 yaşından sonra veririm" dedim..

Çiğdem hediyeyi Selin'in boyadığı kağıda paketlemiş. Çok çok hoşuma gitti. Kağıtların bu şekilde tekrar kullanılması da çok hoşuma gidiyor aynı zamanda Selin kendi elleriyle yapmış olduğu bir hediye daha vermiş oldu.

Ela hediyesini çok heyecanla açtı. İçinden çıkanları da biraz kurcaladı ama sonra hediye ile ben oynadım, biraz da Selin oynadı:).. Ela'ya 2 yaşında tekrar vermeyi düşünüyorum ki zaten şu an yapamayacağını bekliyorduk.. Resimde görülen ayıya tahtadan iğnelerle çeşitli kıyafetleri giydirebiliyorsun. Çok eğlenceli bir oyuncak. Elayla birlikte oynayacağımız günü bekliyorum.

Selin'den Ela'ya...Hem de Elden!

Çiğdem-Selin (23 aylık)
Selin bu sene çok şanslıydı çünkü ilk defa katıldığı Montessori Grubu yılbaşı hediye çekilişinde Ela çıktı. Sanırım hediyesini elden verebilen tek çocuk oldu. Biz birbirimize arabayla 5 dakikalık bir mesafede oturuyoruz da:) Geçen hafta cuma sabahı için Ela ve uydusu Esra'yı bize davet etmiştik. Bir gece önceden hediyeyi Selin’in boyadığı kağıda sardık. Ela geldiğinde önce epey bir süre içeride oynadılar. Sonra sıra hediye faslına geldi. Meleğim hediyesini verip kenara çekildi. Ela paketi alıp kanapenin üzerinde açmaya çalışırken Selin bir taraftan Ela’yı okşuyordu. Elacığım paketi büyük bir zevkle yırtıp açtı ama hediyesini açamadı. Valla biz bile açamadık:) Zar zor bıçakla filan becerebildik. Paketten çıkan ayıcık ve kıyafetlerini birlikte incelediler.
Esra kıyafetlerin nasıl dikildiğini(!) gösterirken dikkatle seyrettiler. Ela için henüz erken olsa da 6 ay sonra bu oyuncağı bulamayız belki diye Esra’ya danışarak almıştım hediyeyi. Ela teşekkür etmek için Selin’i öpmek istediğinde Meleğim de yanağını uzattı hemen. Öyle şekerlerdi ki...

Selin'e İzmir'den Hediye Geldi!

İki hafta kadar önceydi, Selin uykudayken geldi paketi. Uyanınca O açsın istedim ve kanapenin üzerine koydum. Uyandıktan bir süre sonra sonra salona geldi ama ben bir şey demeyince paketle hiç ilgilenmedi. O sırada babası eve geldi. Bir süre sonra dikkatini pakete yöneltmek için halının üzerine koyduk ve "Selinciğim bu paket sana geldi, açmak istermisin?" diye sorduk. Gerisini anlatmama gerek yok sanırım. Fotoğraflara bakmak yeterli.
Sarp’a ve annesi Işıl Hanım’a hediyeleri için Selin adına çok teşekkür ederim. Bu mee li takımı bir kaç yıl sonra kullanmak üzere kaldırdım ama duvar sticker’larını hemen kullanacağız. Bu sevimli hediye tam da Meleğimin odasını çalışma odasıyla değiştirdiğimiz ve benim duvarlara ne yapıştırsam diye düşündüğüm günlere denk geldi.
Bu vesileyle Montessori e-grubu üyelerinden fikrin sahibi Seher’e ve grubun kurucusu Esra’ya bu güzel organizasyon için teşekkürlerimi gönderiyorum.

26 Aralık 2009 Cumartesi

BEÖ-YENİ YIL/ NAR (25 ay)

Nar gibi tatlı bir yeni yıl kartı.


Çocukken bayramların ya da her yeni yılın olmazsa olmaz merasimlerinden biriydi kart atmak. Aslında kart atmaktan daha büyük heyecan, o kart raflarının önünde dikilip dakikalarca binbir çeşit allı pullu ceylanlı noel babalı kartların arasından bir düzine seçip beğenmekti. O pullar dökülmesin diye titizlenirdik, sonra kime hangi kartı yollasam faslı başlardı, herkese ayrı bir mesaj yazma kaygısı da cabası.
Nar'a ilk kartımı, o henuz 8-9 aylıkken ilk ayrılığımızda, iş seyahati için gittiğim bir yurtdışı kasabasından atmıştım. Beylik bir turistik karttan daha fazlası yoktu kasabada ama olsun, kızıma attığım ilk karttı, sanki Nar okuyacakmış gibi, ama olur da kaybetmezsek yıllar sonra okuduğunda gülümsesin hevesiyle ince ince düşünüp yazmıştım.
Bu yılbaşı artık Nar iki yaşını doldurmuşken ve kendinden de bir şeyler katabilecek seviyeye gelmişken bütün aile büyüklerine ve arkadaşlarına Nar'dan birer kart yollamak istedik. Nar'a uzun uzun anlattım yeni yılda kart yollamasının herkesi nasıl mutlu edeceğini. Ben kırmızı kartondan tek kırımlık Nar şeklinde kartlar kestim, Nar ise parmak boyaya batırdığı ellerinin izini çıkardı narların üzerine. böylece "On, on, on, Hoşgeldin ikibin on!" mesajıyla herkese Nar kadar tatlı bir yıl diledik. şimdi sıra zarflarda ve postalama heyecanında. Keşke Galatasaray postanesi hala açık olsaydı..


Noel Baba
Dltk-kids.com'dan basılabilir bir Noel Baba resminin üzerine Nar ile birlikte pamuktan sakal ekledik. Nar her zamanki gibi yapıştırmadan çok yapştırıcıyı gani gani sıkma işini sevdi, ama Noel Baba'nın sakalsız üşüyeceğine ikna olunca bol bol pamuk yapıştırdı. 



idilvenar

Montessori Kulpsuz Silindirler





Milimetrik bir kaç uyumsuzluk dışında genelde tatmin edici nitelikte bu silindirlerin kalitesi. Belki üreteciye gerekli noktalarda müdahale edip çeşitli revizyonlar talep edebiliriz. Mesela bendeki kutulardan en geniş çaplı sarı silindir, kulplu silindirlerin ilgili yuvasına sığıyor ama zor çıkıyor. Hepsi tek tek el üretimi olduğu için, bu problem başka kutudan çıkacak aynı boyuttaki sarı silindirde yaşanmayacak olabilir. Oysa boyasız olan gayet raha işliyor. Belli ki boyanın verdiği kalınlık pürüz yaratıyor. Özellikle kulplu silindir yuvalarıyla extension'lar yaparken silindirlerin daha incelikli oturması için üreticiye not düşülebilir. hepsini renksiz alıp kendimiz boyamak da bir alternatif?


idilvenar

B.E.Ö:YENİ YIL

Ayça-Erin (2.8 yaş)
Uzun zamandır yapsak bile yazamadığım BEÖ aktivitelerinin yılbaşı olanını artık yazsam ne iyi olur değil mi ?

Geçen seneki burada
Yapılma aşaması çok spontan olduğu için adım adım çekemedim ama anlatıyorum.

Eski kullanılmış büyük kartona bir çam ağacı çizdik. En kolay yol küçükten büyüğe iç içe geçmiş 3 tane üçgen çizmek. Erin atık kağıtları keserken parça pinçik ben de çam ağacını kestim. Bol miktar gazete kağıdı ve atık kağıtları bir yapıştırıcı ile ağacımıza tek tek yapıştırdık. Sonra yeşil bir parmak boyasını sulandırıp sünger ile kağıtların üstüne sürdük. Kuruması için bıraktık. Onlar kururken biz de süslerini kestik. Renkli, parlak, sünger atık kağıtlardan çeşitli boylarda süsler kestik.

001

Simli uhular ile çevresini boyadık. En üstüne bir de yıldız taktık. Süs ağacımızın yanına duvara astık.

2009_12_25-1

25 Aralık 2009 Cuma

Waldorf Bebegi Yapimi

Ne zamandir Ece'nin yuz ifadesi olmayan, bez bebegi olsun istiyorum.
Hic bir oyuncakcida bulamayinca kendim yapayim istedim de, isin icinden cikabilir miyim diye de tereddut ettim.
Bir site buldum, orada o kadar guzel tarif edilmisti ki.
Bir de bu fotograflari cok aciklayici buldum. Bebegin yapimi icin, bebegin saclarinin yapimi icin.

Bahsettigim ilk siteden bu patronu indirdim.



Sonrasinda malzemeleri toparlamaya basladim. Bebegin akibetinden cok emin olmadigim icin, evde ne varsa toparladim. Bilseydim guzel olacagini ozenle organik urunler temin ederdim. Bundan sonra yapacagim bebeklerde bu konuya dikkat edecegim.

-pamuk (hani makyaj veya oje cikarmak icin kullanilan, serit halinde satilandan)
-Ece'nin bir corabi (kafa icin)
-ribana kumas(eski bir penye t-shirtim vardi, rengi de tam denk geldi)
-yun (saclari icin)
-elbisesi icin kumas
-igne iplik

Blogta ve fotograflarda anlatildigi gibi, oncelikle pamuktan bir top yapip coraba tiktim. Torba gibi bagladim, bagladigim kisim bebegin bogazi oldu, goz cukurlarini ve yanaklarini belirleyen ipleri de dolayip bagladim.
Ardindan kafayi penyeyle kapladim, goz ve agiz isledim.
Kollarini kesip, dikip, gogus kismina tutturdum,
Sonra da (ucuncu link) bebegin "sac derisini" yani sapka benzeri birsey orup, bebegin kafasina diktim.
Ve bacaklarini dikip pamukla doldurdum, tum parcalari bir araya getirip, karnini da doldurup omuzlarindan dikerek bebegi bitirdim.
Ardindan yun kesip, puskul gibi "sac derisine" tutturdum.
En son da elbisesini dikip giydirdim.

Yapimi kolay ve bir o kadar da zevkliydi.
Ece de bebege bayildi, opu optu, sarildi :))
Dilek & Ece

BEÖ 4; fotoğraf

Öncelikle yeni yıl hediye arkadaşlığını kaçırmanın üzüntüsü içindeyiz, seneye inşallah...Bir önceki aktiviteyi şimdi ekleyebiliyoruz, yüzümüze vurmayın...

Bu çerçeveyi çok seviyorum ama içindeki resim soluk görünüyor, duruyla albümden fotoğraf seçtik, eh biraz yönlendirmiş olabilirim, ana yüreği, astık duvarımıza, oyalandık işte, ne demiş Üstün Dökmen, 'mutluluğun anahtarı, küçük şeyler'

Bu cıbıl olanı beğendi(m)k, Bodrum ikoncanları gibi, aslında gerçekten Bodrumdaydı bu kız, yedi aylıktı. Allahım o ne tatildi, öldürmüştün bizi yorgunluktan.




Bu el-ayak izlerini de 8 aylıkken yaptık, suluboyayla boyayıp kağıda bastırmak gerekiyor ama çok zorlamıştı Durucum, Aylinle tam vazgeçmek üzereyken son bir deneme dedik, en düzgünü o oldu, arkasına tarih atıp astık.



duru karakaş, 25 ay
http://durugunlerimiz.blogspot.com/

23 Aralık 2009 Çarşamba

Yeni Yıl Oyuncak Arkadaşım

Demet & Deniz(23 ay)


Bu sene Deniz yeni yıl heyecanını erkenden doya doya yaşıyor.

Montessori grubumuzun Yeni Yıl çekilişinde Deniz Ankara' dan 14 aylık Kutluay' a çıktı ve hediyeleri geçen cuma günü Deniz uykudayken geldi.
Genelde öğle uykusundan huysuz ağlamaklı uyanan Deniz' in ben "kargocu abi geldi arkadaşından sana hediye getirmiş koş bak salonda" deyiverince bütün uyku sersemliği gitti.
Çok heyecanlı, mutlu..

Hediyee aakadaaş diye bağırarak önce çok şirin uğur böcekli kartını inceledi Kutluay' ı fotoğrafından sevdi. Sonra paketlere saldırdı, bir kitap ve ahşap şekiller puzzle.
Yap-boz'lu masal kitabını çok sevdi kapağındaki simlere bayıldı süslü kızım benim.
Eline bir ahşap şekilleri aldi bir kitabını ikisini de bırakmadan.


İkinci paket de bana, anne -kız şanslıyız bu yıl. Kutluay'ın annesi Öznur beni de düşünmüş el emeği çok güzel bir atkı bere takımı göndermiş.

Öznur ve Kutluay' a çok teşekkürler hediyeler ve incelikleri için.
Miniklere büyük sevinç yaşatan bu etkinlik fikrini ortaya atıp gerçekleştirenlere de binlerce teşekkürler.

Bu yıl hepimize bol şans getirsin, miniklere de bolca oyun ve gülücük.

Yeni Yıl Hediye Arkadaşım

Füsun&Defne

Yılbaşı için grupta yaptığımız çekilişte Defne'ye Ada çıkmıştı. Defne ise Ceren'e...
Hediyelerimiz dün geldi. Aslında gündüz gelmiş ama fotoğraf çekebilmek için ben gelene kadar açmayın demiştim anneme, o anı kaçırmak istemiyordum çünkü.
Defne de benim gibi kargo abilerini çok seviyor artık, her seferinde bir paket getiriyorlar, Defne açmak için sabırsızlanıyor. Ceren ve annesi Özgür çok güzel hediyeler hazırlamışlar. Akşamımıza keyif ve neşe kattılar. Tchibo'dan delikli, bir anlamda dikiş dikilebilecek ahşap bir oyuncak, Defne için kardan adamlı bir havlu ve Cerenciğimin parmak izlerini taşıyan harika bir kardan adam kartı.

Havluyu banyodaki köşesine asacağız Defne'nin, zaten ihtiyacımız vardı. Oyuncağı zaten çok sevdik, ailecek! Kart ise uzun yıllar saklanacak. Özgür o kadar ince ki hediye değişim kartı koymuş oyuncak için ama tabi ki değiştirmeyeceğiz:))

Montessoriyle ilk tanıştığım günlerde karşılaşmıştım Özgür'ün bloguyla, bana hem blog konusunda hem aktiviteler konusunda ilham veren kişidir kendisi, bilmese de. Blogundan çok şey öğrendim, bir çok anlamda yol gözterici oldu diyebilirim. Bu organizasyonda da eşleştiğimiz için gerçekten çok mutluyum.
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler...



Montessori'nin "Bağlantı Kurarak Öğrenme" Kuramı


Esra ve Ela (17 aylık)


Emici Akıl; Montessori'nin, bir bebeğin nasıl düşünen bir canlıya dönüşmesinin gizemine verdiği cevaptır. Ve duyarlılık dönemleri, nasıl temel insan yeteneklerinin sistematik olarak geliştiği hakkında Montessori teorisinin temelleridir. Fakat şimdi şunu sormalıyız. Temel bir idrak ve belli genel yeteneklerle, daha sonra belirli bilgi ve birikim edinmek için ne çocuğu hazırlamaktadır ? Emici aklın nasıl açılan, kalıtsal yapıyı beslediğini ve duyarlılık dönemlerinin genel yeteneklerinin inşası için doğru materyalleri sağlamaya yardımcı olduğunu daha önce belirtmiştim. Fakat nasıl ve ne zaman bu genel yetenekler, bilgiyle ve gerçek dünyada bu bilgiyi yararlı kılacak anlayışla entegre olur, genişler ve dolar?

2,5 veya 3 yaşlarında özel duyarlılıklar; açılımının her fazında emici aklın kalıtsal içsel yapısı tarafından ihtiyaç duyulan belirli etkiler bilinçli şekilde ifade edilmeye başlanır. Bunlar, çocukda merak ve ilginin ifadeleri ve amaçlı aktiviteleri olarak belirmeye başlar. Örneğin, çocuk kendisine mutfakda ne yaptığımızı göstermemizi, blokları bir hizaya nasıl dizeceğini göstermemizi, telefon alıcısından hangi seslerin geldiğini dinletmemizi ve banyoda su akıp kaybolduğunda nereye gidiyor keşfetmeyi ister. Bu yaş genel olarak "öğrenme" dediğimiz hamleyi işaretler.

"Öğrenme" tam olarak anlamını bilmeden kullandığımız sözcüklerden biridir. Bir insan bir yeteneğe sahip değilken bir sonraki anda bu yeteneği gösterebiliyorsa, biz buna "öğrendi" deriz, ve "öğrendi" derken o insana yeni yeteneği yükleyen bir çeşit operasyon oldu anlamında kullanırız.

Fakat nasıl bir operasyon bunun üstesinden gelir ve bunu nasıl yapar? Tekrarlamanın çoğu zaman öğrenmeye yol açtığını biliriz, fakat öğrenmenin tamamıyle tekrardan ibaret olduğunu söylemek istemeyiz. Hatta öğrenen biz olsak bile, o anlama anında - eğer varsa veya uzun zaman pratik yaptıktan sonra - kafamızda tam olarak neler olduğunu tanımlamakta zorluk çekeriz. Tek bildiğimiz, daha önce yapamadığımız birşeyi artık yapabiliyor veya düşünebiliyor olduğumuzdur.

Montessori'nin açısından, öğrenme eylemi herhangi birşeyin elde edilmesini içermez. Basitçe dünyaya uyanık olarak, emici akıl küçük çocuk tarafından öğrenilen herhangi birşeyin içeriğini devamlı olarak elde eder. "Öğrenme"'nin kendisi bu daha önceki kazançlara bağlanma ve katılma eylemidir ki bu şu şekilde olur: Bunlar birbirine kullanım veya anlam olarak bağlanır ve daha büyük bir kullanım veya anlamlar sisteminde bir yerleri olur. Şimdi herne öğrenildiyse, (her önceki kazanç gibi) daha sonraki öğrenme hareketlerinde başka parçalara bağlanabilecek herbir bilgi parçası halini alır.

Öğrenme; (daha önce emilenlerle birlikte bağlanma) uzun zamandır eğitimcilerin gözlemlerine göre 3 aşamada oluşur. Montessori'nin teorilerine göre, bu aşamalar aşağıdaki gibi tanımlanır.

Birinci faz, emici akıl tarafından yapılan"emmek", daha sonra katılacak çeşitli ayrı tüm bileşenlerin bir tam etkisidir. Bu aşama doğal olarak birçok ayda oluşabilir veya isteyerek birkaç dakikada sağlanabilir. Çocuğun hareket eğilimi nedeniyle bu; bir pasif karşılama olmasından daha çok herzaman çocukta bir katılımcı olaydır. Aynı zamanda, bir tüm emmenin gerçekleşmesi için, bir konsantrasyon çabası gereklidir ve çocuğun dikkati dağıtılmışsa gerçekleşmeyecektir. Bu ilk aşamada ne emilmişse, kalıtsal içsel yapısı mirasından işlendiği için, çocuğun aklının arkasında gevşekçe birleşmiş olmaya çoktan başlamaktadır. Sonuç olarak, çocuk bu birleşenleri tamamlamak ve güçlendirmek için bir motivasyon hisseder. Kısaca, bu ilk aşama eğer tamamlanırsa, öğrenme için bir motivasyon yaratan belirli bileşen fenomenin emilmesidir.

Öğrenmenin ikinci aşaması; emilen fenomen arasındaki (ki bu küçük çocuk için fiziksel aktiviteyi içerir) bağlantıların tekrar tekrar yerine getirilmesidir. Bu, ilk aşamada sadece gevşekçe birleşmiş olan emilen fenoneme kesin olarak bir köprü olur. Tekrar ederek, çocuk sonunda değiştirilmez şekilde katılsınlar diye bileşen fenomen'in birbirine uyması için tüm farklı yolları keşfeder ve yerine yerleştirir.

Alfabenin bir harfi ve sözcüksel bir ses gibi iki şey arasında bağlantı kurmak için, çocuk neyin bağlandığını ve neyin bağlanmamış kaldığını açıkça algılamalıdır. Benzer olarak, çivi çakmak gibi herhangi bir bilinçli aktivitenin ilk görünüşü her etki üstünde kesin kontrolüdür ve ne etki olmadıysa katılımcının aklında birbirinden ayrılır. Daha sonra işin aslı, öğrenmenin bu ikinci aşaması, tekrarlanan ve dikkatlice kontrol edilen aktivitede, daha önce emilen belirli fenomen yoluyla iyice bağ kurar ve bunların çevresinde, bunları birleşmiş bir konsept yaparak açık ayrımlar çizer.

Öğrenmenin üçüncü aşaması, çocuğun dünyasında ona anlamlı bir yer veren durumlar ve görevlere çevresi çizilmiş konsept ve şimdiki sınırın bilinçli bir uygulamasıdır. Bu, örneğin çocuğun yarattığı bir hikayede bir sözcük yazmak için bir yeni ses-harf kombinasyonu kullanması veya çocuğun bahçesinde bir "Cindy Evi" yapmaya yardım etmek için çekiç ve çivi kullanması anlamına gelebilir. Bir soyut matematiksel ilişki gibi bir konseptin açık pratik bir uygulaması olmadığında, çocuk yeni konseptin kullanıldığı bir oyun icat ederek bir uygulama yaratabilir. Bazen, konsepti dilin içine koymak çocuğun aklında anlamlı bir yer yaratmak için yeterlidir. Alternatif olarak, çocuk başkasına öğretmeyi deneyerek yeni konsepte bir uygulama getirebilir. Nasıl yapılırsa yapılsın bu son aşamanın anlamı; konsepti, buna çocuğun günlük yaşamında bir amaç ve çocuğun öğrendiği diğer konseptlere bir ilişki vererek çocuğa anlamlı kılmaktır.

Yani öğrenmek esasen bağlanmaktır. Montessori'nin çocuk gelişimindeki daha geniş bakışına dönersek, emici aklın 2. fazındaki bir çocuğun şimdi nasıl ilk fazda yaratılan yetenekler ve becerileri genişletip, entegre edebildiğini ve gerçek bilgi ve beceriler yaratmaya başladığını açıklayabiliriz.

Daha önce belirttiğimiz gibi, 3 yaş çocuğunun aktiviteleri daha amaçlı olmaya başlar çünkü çocuğun gelişimi şimdi iradeyi uyandıran bir noktaya ilerlemiştir. Amaçlı aktivite, çocuğun yeteneklerini dünyayla kişisel yönetilmiş bir ilişkiye getirerek entegre etmeye başlar. Aynı zamanda, hareketin koordinasyonu için duyarlılık dönemi bu aktiviteleri sürdürmek için gerekli fiziksel yetenekleri geliştirmektedir.

Yani şimdi bu noktada, 3 aşama öğrenme çalışmasına başlar: Çocuğun konsantrasyonunun yeni güçleri ilk aşamayı destekler, koordinasyon için olan duyarlılık döneminin karakteristikleri olan kontrol için tekrarlama ve mücadele, ikinci aşamanın yürütülmesine yardım eder ve istek tarafından yol gösterilen amaçlı aktivite 3. aşama için temel olur. Hepsi birlikte çocuğun "bağlantıyla öğrenmesi" (anlamak ve bilgi ile erken temel becerilerle dolan 3 aşamalı süreç) için uygulama yapmasına olanak sağlar.

22 Aralık 2009 Salı

Yeni Yıl Hediye Arkadaşı...

Güneş - Begüm 18 Aylık

Sevgili seher'in öncülük ettiği çekilişte, aramızdaki bir çekim ile bize hediyeyi İzmir'den Deniz aldı, 23 Nisan 'da da birbirlerine çıkmışlardı, o zamanlar Begüm su çiçeği olduğu için çok özenememiştim ben, Denizin Annesi Demet çok güzel bir fotoğraf arkasına not düşmeyi unutmamıştı, Begüm'ün hediyesi işyerime geldi, heyecanla akşam olmasını bekledim, paketi begüm'ün açmasını istedim, begüm ayyyy yaptı paketini açarken çok mutlu oldu, hediyemiz bizim daha önceden de istediğimiz ama bulamadığımız ahşap delikli boncuklardandı, Demet çok özenli bir hediye paketi yapmış, şeker şekli vermiş, Begüm hediyesini heyecanla açtı, paket açmayı çok seviyor, ben begüme deniz'i anlattım, hemen oynadık, ama begüm'ün hala oral dönemi devam ediyor, tehlike yaratmadan bir süre sonra kullanmak üzere kaldırdım. Çok Teşekkür ediyorum Demetciğim.




Yine bir tesadüf ile (Füsün öncülügündeki çekilişte)bende demet'e hediye alacaktım, süpriz olacaktı ve Demet'e gerçekten süpriz oldu, ben de hemen Begüm'ün bir resmini yolladım Deniz'e, ve Pazartesi sabahı santraldeki arkadaş kargon var deyince diğer çekilişle ilgili zannettim ama bir baktım Demet!! hemen açtım Begüm için çok güzel bir Lapbookk ve çok güzel Begüm için saklayacağım bir fotograf ile haftaya mutlu başladım.
Teşekkürler ediyorum sevgili Demet'e ve Deniz'e..